CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci'yi 'Brütüs Naci' olarak nitelendirdi

Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğü, BÜMED'in üniversitedeki yerinden çıkarıldığını duyurdu. Mezunlar kararı protesto etti ve yürütmeyi durdurma davası açtı. Kaymakamlık, BÜMED'e tesislerin tahliye edilmesi gerektiğini bildirdi ve tahliye işlemleri başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda bu duruma tepki göstererek, 'kayyum düzenine' son vereceklerini belirtti.

Boğaziçi Üniversitesi'nde, kayyım rektörler Naci İnci ve Melih Bulu tarafından atanan kişilerin kadrolaşmaya devam ettiği belirtiliyor. AKP İstanbul İl Başkanlığı'nın, üniversite genel sekreteri Hasan Fehmi Topal'a kendi kadrolarını işe alması yönünde baskı yaptığı iddia ediliyor. İşe alınanlar arasında İBB döneminde İSKİ'de çalışan iki personel ve Önder İmam Hatipliler Derneği'nden Murat İnkaya bulunuyor. İşe alımların sözlü sınavlarla yapıldığı ve bazı pozisyonlara deneyimsiz kişilerin getirildiği ifade ediliyor.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci, daha önce Veri Bilimleri ve Yapay Zeka Enstitüsü'ne öğretim görevlisi olarak atanan ve bu atamanın mahkeme tarafından hukuka uygun bulunmadığına karar verilen öğrencisi Dr. Belkıs Gökbulut Öztürk'ü rektör danışmanı olarak atadı. Öztürk, İnci'nin iki danışmanından biri olup, aynı zamanda enstitüdeki bir anabilim dalının başkanlığını ve üniversitenin çeşitli kurul ve komisyonlarında görevler üstlenmektedir.

Boğaziçi Üniversitesi'nde 'kayyım rektör' olarak nitelendirilen Naci İnci tarafından öğrencisi olan bir kişi, Veri Bilimleri ve Yapay Zeka Enstitüsü'ne öğretim üyesi olarak atandı. Ancak bu atama, mahkeme tarafından 'adrese teslim' olduğu gerekçesiyle durduruldu. Atanan öğretim üyesinin enstitüyle ilişiği kesildi. Ayrıca, aynı kişinin şimdi de üniversitenin fizik bölümüne atanmaya çalışıldığı ve bu durumun baskı ile gerçekleştirilmeye çalışıldığı iddia ediliyor.

Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan rektör Naci İnci'nin kadrolaşma ve baskı politikalarını sürdürdüğü bir dönemde, üniversite personel ve akademisyenlerine gönderdiği yazıda, izinsiz eylem yapmanın yasak ve suç olduğunu belirtti. Yönetim, basın açıklaması, stant kurma, bildiri dağıtma gibi eylemleri gerçekleştirenlerin adli ve idari işlemlere tabi tutulacağını ifade etti. Ayrıca, geçen yıl polisin müdahale ettiği Onur Yürüyüşü gibi etkinliklerin bu ay içinde tekrar düzenlenmesi bekleniyor ve geçmişte eylem yapan öğrencilerin yurtlardan atılmasının kolaylaştırıldığı belirtiliyor.