Şanlıurfa'nın kuzeydoğusundaki Göbeklitepe'de, 12 bin yıllık bir güneş takvimi keşfedildi. Edinburg Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından bulunan bu takvim, dünyanın en eski takvimi olarak kabul ediliyor ve her biri bir günü temsil eden 365 'V' sembolü içeriyor. Takvim, bir kuyruklu yıldız çarpmasının medeniyetin doğuşunu tetiklediğini belgeleyebilir. Araştırmacılar ayrıca 27 gün süren bir meteor yağmurunu tasvir eden bir sütun da keşfettiler.
8 Ağustos 2024

Göbeklitepe'deki kazıların başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, koruma çalışmalarında beton kullanıldığı iddialarını reddetti. Sosyal medyada paylaşılan bir görüntü, Göbeklitepe'ye beton döküldüğü iddialarını gündeme getirmişti. Karul, bu iddiaları yalanlayarak, kazıda kullanılan malzemenin tamamen doğal olduğunu ve beton kullanılmadığını belirtti.
14 Eylül 2023

12 bin yıllık geçmişe sahip olan ve 'Tarihin sıfır noktası' olarak bilinen Göbeklitepe'de ilk boyalı heykel bulundu. Kireç taşından yapılmış ve gerçek boyutlu bir yaban domuzu heykeli olan eser, yüzeyinde kırmızı, beyaz ve siyah pigment kalıntıları ile dikkat çekiyor. Ayrıca, Karahantepe'deki kazı çalışmalarında 2,3 metre yüksekliğinde bir insan heykeli bulundu. Heykel, oturur vaziyette ve ölü bir insanı çağrıştıran bir şekilde tasvir edilmiş.
30 Eylül 2023

İspanyol fotoğrafçı Isabel Muñoz'un, Göbeklitepe ve çevresindeki arkeolojik alanlardan çektiği fotoğrafların yer aldığı sergi, 15 Haziran – 17 Eylül tarihleri arasında Pera Müzesi'nde ziyaretçilere açılacak. Sergi, Muñoz'un 'Tepetype' adını verdiği özel baskı tekniği ve Karahantepe Neolitik Alanı'ndaki sembolik insan başı figürüne EEG ile yansıttığı elektriksel dalgaları içeren otoportreyi de içerecek. Ayrıca, Pera Müzesi sergiyle paralel olarak Türkiye ve İspanya'dan arkeoloji deneyimlerini konu alan 'Zamanın Sislerini Kaldırmak' başlıklı uluslararası bir seminere de ev sahipliği yapacak.
30 Mayıs 2023

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Dünya’daki yaşamın başlangıcının yıldırım düşmesiyle oluşan kimyasal reaksiyonların sonucu olabileceğini öne sürdü. Araştırma, su, elektrolitler ve yaygın gazların birleşerek Dünya’nın ilk biyomoleküllerini oluşturduğu hipotezine dayanıyor. Simüle edilen yıldırım düşmeleri, karbondioksit ve nitrojeni son derece reaktif bileşiklere dönüştürebilen yüksek enerjili kıvılcımlar üretti. Bu keşif, Dünya dışında yaşamın gelecekteki olası keşifleri için de potansiyel taşıyor.
11 Ağustos 2024
İşaretlediklerim