Alaattin Aktaş, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Türkiye'nin enflasyonu düşüreceğine dair görüşünün piyasalar tarafından tam olarak yansıtılmadığını belirtiyor. Aktaş'a göre, yabancı yatırımcılar döviz kurunun faiz oranlarından daha az artacağına inanıyor ve bu nedenle Türk Lirası'na yatırım yapıyor. Ayrıca, yerli yatırımcıların da dövizden çıkarak TL mevduat hesaplarına yöneldiği ve bunun daha yüksek getiri sağladığı vurgulanıyor. Aktaş, bu durumun enflasyon beklentilerinden ziyade döviz kurunun artmamasıyla ilgili olduğunu ifade ediyor.
21 Mayıs 2024

Alaattin Aktaş, enflasyonun düşmesinin yalnızca fiyat artış hızının azalması anlamına geldiğini, fiyatların kendilerinin düşmediğini vurguluyor. 2005 ile 2026 yılları arasında aylık harcamaların nasıl arttığını örneklerle açıklıyor. 2005-2021 dönemi ile 2022-2026 dönemi arasında aylık harcama ortalamalarının büyük bir fark gösterdiğini, bu durumun enflasyonla mücadeledeki politikaların etkisizliğini gösterdiğini belirtiyor.
13 Mayıs 2024

Alaattin Aktaş, Türk toplumunun döviz artışını isteyen bir tutum içinde olduğunu belirtiyor. Yazara göre, bu durum, döviz birikimi olanlar veya döviz kazancı elde eden iş sahipleri için anlaşılabilirken, tasarrufu olmayan veya az olan kişilerin de döviz artışını desteklemesi akıl tutulması olarak nitelendiriliyor. Türkiye'nin enerji, sanayi ve tarım sektörlerinde dışa bağımlı olması nedeniyle, döviz kuru artışlarının hemen fiyat artışlarına yol açtığı ve bu durumun toplumun genelinde bir beklenti yarattığı ifade ediliyor.
30 Nisan 2024

Alaattin Aktaş, yabancı yatırımcıların Türkiye'deki iç borçlanma senetlerine yatırım yaparken faiz oranları ve kur artışını yakından takip ettiğini belirtiyor. IMF'nin bu yıl için doların yüzde 26 artacağını tahmin etmesi, yüzde 50 civarında faiz oranları olduğu bir dönemde yabancı yatırımcılar için cazip bir fırsat sunuyor. Aktaş, bu tahminin gerçekleşmesi halinde, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapmaya daha cesaretli olacağını ifade ediyor.
19 Nisan 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'de son yıllarda yaşanan ekonomik durumu ve fiyat artışlarını ele alıyor. TÜFE'nin son iki buçuk yılda %275 arttığını, akaryakıt fiyatlarında ise daha da büyük artışlar yaşandığını belirtiyor. Benzinin son iki buçuk yılda %439, motorinin ise %470 oranında zamlandığını vurguluyor. Bu durumun temel nedeninin Türk Lirasının değer kaybı olduğunu ve döviz kurlarındaki artışların bu kaybı tetiklediğini ifade ediyor.
17 Nisan 2024

Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın geçen yıl rekor düzeyde zarar etmesinin en büyük nedeninin döviz dönüşümlü ve TL cinsi Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminden kaynaklanan kur farkı yükü olduğunu belirtiyor. 2023 yılında KKM'nin toplam maliyeti 877 milyar lirayı bulurken, 2022 yılında Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası'nın KKM için yaptığı ödemelerin toplamı 1 trilyon lirayı aşan bir yüke ulaşıyor. Aktaş, bu durumun geniş halk kitlelerinden parası olanlara bir para transferi olduğunu ve Türkiye ekonomisine herhangi bir katkıda bulunmadığını öne sürüyor.
16 Nisan 2024

Merkez Bankası'nın politika faizini mart ayında yüzde 45'ten yüzde 50'ye çıkarması, döviz talebini azalttı ve mevduat faizlerinin yükselmesine yol açtı. Üç aya kadar vadeli mevduatların yıllık bileşik faizi yüzde 65'e ulaştı. Ayrıca, döviz hesaplarının fiziki döviz talebine dönüşmesini önlemek için kur korumalı mevduat (KKM) kullanımı genişletildi. Yabancı yatırımcılar mart ayının ikinci yarısında Türkiye'ye net 703 milyon dolarlık sermaye girişi sağladı.
15 Nisan 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'deki enflasyon oranlarının ve tasarruf araçlarının reel getirilerinin analizini yapmaktadır. Yüzde 65 bileşik faiz varsayımıyla, bir yıl vadeli hesapların yüzde 49 faiz sunduğu, ancak vatandaşların bu oranlara rağmen tasarruflarını TL mevduatları yerine döviz ve altına yönlendirdiği belirtiliyor. TÜİK verilerine göre, son bir yılda euro yüzde 1.5, dolar ise reel olarak neredeyse hiç getiri sağlamamış, borsa yüzde 3.5, altın ise yüzde 19.54 reel getiri ile en yüksek kazancı sunmuştur.
9 Nisan 2024

Son birkaç haftada, yabancı yatırımcıların Türk hisse senetleri ve devlet iç borçlanma senetlerine olan ilgisi artış gösterdi. Merkez Bankası verilerine göre, hisse senetlerinde beş haftalık bir çıkışın ardından son iki haftada yüklü alımlar yaşandı. Devlet iç borçlanma senetlerinde de benzer bir durum gözlemlendi. Yabancı yatırımcılar, Mart ayının ikinci yarısında hisse senetlerine net olarak 695 milyon dolar, devlet iç borçlanma senetlerine ise 112 milyon dolar yatırım yaptı.
5 Nisan 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'nin seçim sonuçlarına verdiği tepkiyi ve bu sonuçların ülkeye olan etkisini değerlendiriyor. Seçimlerin sonucunda CHP'nin zaferi ve AKP'nin durumu üzerine yapılan değerlendirmeler, toplumun ve piyasaların tepkileri inceleniyor. Aktaş, seçim sonuçlarının Türkiye'yi daha büyük bir kaostan kurtardığını ve ülkenin bu sonuçlarla 'nefes aldığını' belirtiyor. Ayrıca, ekonomik istikrar ve piyasa hareketlerinin önemine değinerek, büyük resme odaklanmanın önemini vurguluyor.
2 Nisan 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uygulanan ekonomi politikalarına tam destek verdiğini belirtti. Bu açıklamalar, Erdoğan'ın ekonomi politikaları üzerindeki etkisinin ve son sözü söyleme gücünün altını çizerken, her yeni destek açıklaması kamuoyunda çeşitli spekülasyonlara ve soru işaretlerine neden oluyor. Yazı, Erdoğan'ın ekonomi politikalarındaki rolünün kaçınılmazlığına ve bu politikalara verdiği desteğin şüphesiz olduğuna dikkat çekiyor.
29 Mart 2024

2023 seçimlerinin ardından Türkiye'de sürdürülemez hale gelen ekonomi politikaları nedeniyle yeni bir ekonomi yönetimi ve anlayışına geçiş yapıldı. Son dönemde faiz oranları hızla yükselerek %50'ye ulaştı ve Merkez Bankası'nın fonlama bantları %53'e kadar genişletildi. Bu süreçte, dolar kuru ile faiz oranları arasındaki ilişki değişim gösterdi; faiz oranları, son artışla birlikte dolar kurunu geçti. Gelecekte faiz ve dolar arasında yeni boşluklar oluşup oluşmayacağı belirsizliğini koruyor.
26 Mart 2024

Alaattin Aktaş, reel faiz oranlarının hesaplanmasında kullanılan yöntemlerin ve gelecek dönem enflasyon tahminlerine duyulan güvensizliğin, tasarruf sahiplerinin döviz ve altın gibi alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden olduğunu belirtiyor. Aktaş, mevcut enflasyon oranları ile karşılaştırıldığında, yüzde 55'lik faiz oranının negatif olarak değerlendirilmesinin yanlış olmadığını, ancak bu hesaplama yönteminin pratikte doğru bir yaklaşım olduğunu ifade ediyor. Yazısında, gelecek dönem enflasyon tahminlerine güven olmamasının, bu tür bir hesaplama yönteminin tercih edilmesinin ana nedeni olduğunu vurguluyor.
25 Mart 2024

Merkez Bankası'nın Ocak ayında faiz artırımına son verdiğini açıklamasının ardından, Şubat ayında enflasyonun geçici olduğu görüşüyle faiz oranlarında bir değişiklik yapılmadı. Ancak, yabancı bankaların raporları ve yurt içinden gelen destekleyici açıklamalar sonucunda Mart ayında faiz artırımına gidildi. Bu süreçte, Merkez Bankası'nın bir ay içinde politika değişikliğine gitmesi ve faiz artırımı yapması, milyarlarca dolar döviz satışı yaparak maliyeti ödemek zorunda kalmasına neden oldu.
22 Mart 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'de döviz kurunun ekonomik gerçekler yerine siyasi tercihlerle belirlendiğini belirtiyor. Seçimler sonrası döviz kurunun geçen yılki gibi hızlı bir artış göstermesinin beklenmediğini, çünkü bu yılın koşullarının geçen yıldan farklı olduğunu ifade ediyor. Aktaş, döviz kurunun ekonomik temellere dayalı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
20 Mart 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'de yabancı bankaların piyasayı etkileme gücüne ve Türk Lirası'nın değer kaybına dikkat çekiyor. Yabancıların ve bazı yerel isimlerin Türk parasının değer kaybetmesi gerektiğine yönelik görüşlerini eleştiriyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetiminin, Türkiye'nin ekonomik politikalarında rasyonel bir zemine dönüş yapması gerektiğini belirtirken, yavaş yavaş eski politikalara kayma eğilimi gösterdiğini vurguluyor. Vatandaşların ise bu durum karşısında döviz ve altına yönelme eğiliminde olduğunu belirtiyor.
19 Mart 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'de son bir yılda benzin ve motorin fiyatlarının sırasıyla yüzde 105.3 ve yüzde 99.7 oranında arttığını belirtiyor. Bu artış, Cenova borsasındaki toptan fiyat artışlarıyla karşılaştırıldığında dikkat çekici bir fark ortaya koyuyor; zira Cenova'da benzinin toptan fiyatı yalnızca yüzde 5.4, motorinin ise yüzde 2.7 artmış. Aktaş, siyasetçilerin bu durumu genellikle normalleştirmeye çalıştığına ve halkın da bu açıklamalara alıcı olduğuna dikkat çekiyor.
18 Mart 2024

AKP'nin Ankara belediye başkan adayı Turgut Altınok, mal varlığını açıkladıktan sonra Türkiye'nin en zenginleri listesinde yer aldı. Altınok'un mal varlığı, çok sayıda arsa, tarla, ev ve bir aile şirketindeki yüzde 36,59 oranındaki hissesinden oluşuyor. Mal varlığının büyük bir kısmı 'anne babadan miras' olarak gösteriliyor. Bu durum, sosyal medyada ve kamuoyunda geniş yankı buldu ve çeşitli spekülasyonlara neden oldu.
16 Mart 2024

2023 seçimlerinden sonra göreve gelen yeni ekonomi yönetimi, yabancı yatırımcıları çekmek için bir dizi seyahat gerçekleştirdi. Beklentiler yüksek olmasına rağmen, Türkiye'ye olan döviz girişi beklenen seviyelerin oldukça altında kaldı. Haziran ayından Mart'a kadar olan dokuz aylık dönemde, Türkiye sadece 4 milyar 793 milyon dolarlık döviz çekebildi. Bu miktar, Türkiye'nin ihtiyaçlarına kıyasla oldukça düşük bir rakam olarak değerlendiriliyor.
15 Mart 2024

Para Politikası Kurulu, ocak ayında politika faizini yüzde 42.5'ten yüzde 45'e yükseltti ve bu kararın dezenflasyonu sağlamak için gerekli parasal sıkılığa ulaşıldığını belirtti. Ancak, enflasyon oranlarının mevsimsellikten arındırılmış analizleri ve sonraki aylardaki değişimler, bu sıkılığın yeterliliği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Merkez Bankası'nın, enflasyon görünümünde kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikasını daha da sıkılaştıracağını belirtmesi, gelecek dönemde faiz artırımı ihtimalini gündeme getiriyor.
14 Mart 2024
İşaretlediklerim