Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala, yeniden yargılama sürecine dair görüşlerini paylaştı. Kavala, suçsuz insanların yıllarca hapis kalmalarına yol açan, delillere dayanmayan kararların yeniden incelenmesinin hukukun temel ilkeleri ve insan haklarına saygının bir gereği olduğunu belirtti. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının her yurttaşın adalet talep etme hakkıyla ilgili olduğunu vurguladı. Bu süreç, siyasi liderler arasında da tartışmalara neden oldu.
9 Mayıs 2024

Yalçın Doğan, Türkiye'de demokrasiye dönüş sürecinin olup olmayacağını ve bu süreçte gerçekleşmesi beklenen reformları sorguluyor. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmayacağı, yargı bağımsızlığının sağlanması, ifade ve basın özgürlüğüne dönülmesi, politik tutukluların serbest bırakılması gibi konulara değiniliyor. Ayrıca, kamu sınavlarında mülakatın kaldırılması ve çevre talanına son verilmesi gibi ekonomik ve çevresel konular da ele alınıyor.
7 Mayıs 2024

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2019 yılında Osman Kavala'nın tutukluluğunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlali olarak değerlendirmişti. Kavala, 2022'de Gezi Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Avrupa Konseyi, Türkiye'ye yaptırımlar uygulanabileceği sinyalleri vermişti. Ancak, Avrupa Konseyi İletişim Sorumlusu Daniel Höltgen'e göre, şu anda Konsey'de Türkiye'ye yaptırım uygulama niyeti bulunmuyor.
27 Nisan 2024

İktidar tarafından Adalet Reformu adı altında sunulan yeni yasa değişiklikleri, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruları zorlaştırırken, 'Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi' hakkındaki, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeyi daha da kesinleştirerek yeniden yürürlüğe sokuyor. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen gerçekleşiyor ve pek çok hukuk profesörü ile demokratik toplum örgütü tarafından eleştiriliyor.
24 Mart 2024

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Belçika'nın Flaman ve Valon bölgelerinde hayvanların uyutulmadan kesilmesini yasaklayan düzenlemelerin inanç özgürlüğüne aykırı olmadığına karar verdi. Bu yasak, 2019'da hayvan refahı düzenlemeleri kapsamında getirilmişti. Belçika'daki Müslüman ve Yahudi toplulukları, yasağın anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek AİHM'e başvurmuştu. AİHM, helal kesim yasağının Avrupa yasalarına ve sözleşmelere uygun olduğunu ve inanç özgürlüğünü kısıtlamadığını belirtti.
13 Şubat 2024

Sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala, 11 Şubat 2024 itibariyle 2 bin 294 gündür hapiste bulunuyor. 18 Ekim 2017'de gözaltına alınan Kavala, 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamalarıyla tutuklandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) serbest bırakılması yönünde karar vermesine rağmen, Türkiye'deki yargı süreci devam etti ve Kavala, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay, Kavala'nın cezasını onayladı.
11 Şubat 2024

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) yayımladığı 2023 istatistikleri raporuna göre, mahkemeye yapılan başvuruların en yüksek sayısı Türkiye'den geldi. Toplam 68 bin 450 dava içinde 23 bin 397'si Türkiye ile ilgili olup, bekleyen davaların yüzde 34,2'sini oluşturuyor. Türkiye'nin çoğu başvurusu 2016 darbe girişimi sonrası yapılmış ve en çok 'adil yargılanma hakkının ihlali' ve 'güvenlik ve özgürlük hakkının ihlali' konularında mahkumiyetler söz konusu. Ayrıca, Rusya ve İtalya ile ilgili başvuruların azaldığı belirtilmiş.
25 Ocak 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Yunç, CNN Türk'e yaptığı açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarına siyasi bir yaklaşım sergilediğini öne sürdü. Türkiye'nin AİHM kararlarına uyma oranının yüzde 89 olduğunu ve bu oranın diğer ülkelerin ortalamasından yüksek olduğunu belirtti. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasındaki görüş farklılıklarına ve anayasanın bireysel başvuru ile ilgili maddelerindeki sorunlara değindi. Bakan, AYM ve Yargıtay'ın kararlarının her ikisinin de bağlayıcı olduğunu ve anayasanın farklı yorumlanmasının sorunun kaynağı olduğunu ifade etti.
20 Ocak 2024

Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hükümlü milletvekili Can Atalay ile ilgili tahliye kararını tanımaması ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine, HEDEP tarafından Meclis'e sunulan 'AİHM ve AYM kararlarına uyulmamasının engellenmesi' önergesi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. HEDEP Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, Yargıtay'ın tutumunu Anayasa Mahkemesi ve Meclis iradesini ortadan kaldırmaya yönelik bir girişim olarak nitelendirdi. Muhalefetin desteklediği önergeye karşı çıkan AKP ve MHP, önergenin reddedilmesini sağladı.
9 Kasım 2023

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasının hukuki bir zorunluluk olduğunu ve bu kararlara aykırı davrananların 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası alabileceğini ifade etti. AYM'nin hükümlü milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmesi yönündeki kararının Yargıtay tarafından tanınmaması ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması kararı üzerine Sözüer, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesini hatırlattı. AYM, Atalay'ın haklarının ihlal edildiğine ve tahliye edilmesi gerektiğine karar vermişti.
9 Kasım 2023

Avrupa Komisyonu, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde gerileme yaşadığını ve başkanlık sisteminde yapısal sorunların devam ettiğini belirtti. Raporda, yürütme organının denetim mekanizmalarının etkisiz olduğu ve siyasi çoğulculuğun baltalandığı ifade edildi. Yargı bağımsızlığında ciddi gerilemeler olduğu ve yolsuzlukla mücadelede etkili önlemlerin alınmadığı vurgulandı. Ayrıca insan hakları durumunun iyileşmediği, ifade özgürlüğünde gerileme yaşandığı ve azınlıklar ile LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcılığın devam ettiği kaydedildi.
8 Kasım 2023

Sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala, tutukluluğunun altıncı yılında bir mesaj yayınladı. Mesajında, Türkiye'deki hukuksuzluğu vurgulayan Kavala, hukukun egemen olacağına dair umudunu kaybetmediğini belirtti. Kavala, 1 Kasım 2017'de tutuklandı ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamalarıyla yargılandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019'da Kavala'nın derhal salıverilmesi yönünde karar verdi ancak Kavala hala tutuklu.
1 Kasım 2023

2024-2028 dönemini kapsayan 12'nci Kalkınma Planı, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Plan, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. Plana göre, Türkiye'nin ilk 10 ekonomi arasına girmesi hedefi 2053'e ertelendi. Ayrıca, 2028'de dijital Türk lirasının tedavüle gireceği, Adalet Hizmetleri alanında yeni bir 'Yargı Reformu Stratejisi' ve 'İnsan Hakları Eylem Planı' hazırlanacağı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin devreye alınacağı ve Marmara Bölgesi'nde olası depreme karşı yapıların güçlendirileceği belirtildi.
31 Ekim 2023

Sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala, altı yıl önce gözaltına alındı ve ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Kavala'nın serbest bırakılması yönünde kararlar vermiş ancak Türkiye bu kararlara uymamıştır. Kavala, 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamalarıyla yargılanmıştır. AİHM ve AKPM'nin kararlarına rağmen Kavala'nın tutukluluk hali devam etmektedir.
18 Ekim 2023

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM), Osman Kavala'nın tutukluluğu nedeniyle aldığı yaptırım kararını 'demokratik değerlere aykırı' buldu. AKPM, Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını öngören kararı kabul etmiş ve Kavala'nın Ocak 2024'e kadar serbest bırakılmaması durumunda Türkiye delegasyonunun oy hakkının ortadan kaldırılmasına karar vermişti. Dışişleri Bakanlığı, AKPM'nin Türkiye'ye ilişkin kararının 'tarihi bir hata' olduğunu savundu.
13 Ekim 2023

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), insan hakları aktivisti Osman Kavala'nın serbest bırakılması kararını kabul etti. Karara göre, Kavala'nın Ocak 2024'e kadar serbest bırakılması gerekiyor. Kararın uygulanmaması durumunda Türkiye delegasyonu AKPM'de oy hakkını kaybedecek. Ayrıca, Kavala'nın hapsedilmesinde rolü olan hakim ve savcılar da dahil olmak üzere tüm görevliler hakkında Avrupa ülkeleri tarafından kovuşturmalar başlatılacak.
12 Ekim 2023

Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Davası’nda hapis cezası onanan Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’ın başvurusunu, bir üyenin dosyaya hazırlanmadığını söylemesi üzerine ileri bir tarihe erteledi. Aynı gerekçeyle daha önce de AİHM'nin eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal kararının gündeme alınması ertelenmişti. Can Atalay, Gezi Parkı davasından dolayı bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunuyor.
12 Ekim 2023

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbete mahkum edilen Osman Kavala, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü'ne layık görüldü. Bu karar, Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından kabul edilemez olarak nitelendirildi ve AKPM'nin itibar ve inandırıcılığının ciddi şekilde zedelendiği belirtildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2019'da Kavala'nın derhal salıverilmesi yönünde karar vermişti. Ancak Yargıtay, 28 Eylül 2023'te Kavala'nın ağırlaştırılmış müebbet cezasını onamıştı.
10 Ekim 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yerine getirmeyen bir ülke gibi algılandığını ifade etti. Ayrıca, Yargıtay'ın Gezi davası kararını yorumlayan Tunç, Gezi'nin bir suç olduğunu ve seçilmiş hükümete yönelik bir kalkışma hareketi olduğunu belirtti. Tunç, AİHM'in Kavala ve Yalçınkaya kararlarına ilişkin olarak ise Türkiye'nin AİHM kararlarını uygulamayan bir ülke gibi gösterilmek istendiğini, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını savundu.
6 Ekim 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvurunun sınırlandırılması için çalıştıklarını ifade etti. Tunç, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yerine getirmeyen bir ülke gibi algılandığını, ancak bunun doğru olmadığını belirtti. AYM'ye bireysel başvurunun sınırlarının çizilmesi gerektiğini vurguladı. Bireysel başvuru hakkı, 12 Eylül 2010'daki referandumda kabul edilmişti.
6 Ekim 2023
İşaretlediklerim