Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Anagold Madencilik'e ait Çöpler Altın Madeni'nde çalışan işçiler, yığın liçi sahasında büyük bir yarık fark etti. Yığın liçi, altından ayrıştırıldıktan sonra kalan siyanürlü atık toprağı ifade eder. İşçilerin ve ustabaşının uyarısı üzerine iş durduruldu ve 100'ün üzerinde işçi sahadan çekildi. Ancak, çöküntü meydana geldiğinde dokuz işçi toprak altında kaldı. İlk bulgular, yığın liçinde kapasite artışı, eğri yüzeyde istifleme ve dinamit patlatmalarının heyelanı tetiklediğini gösteriyor.
15 Şubat 2024

TBMM Genel Kurulu, Erzincan'da meydana gelen ve toprak kayması şeklinde gerçekleşen maden kazasını tüm yönleriyle incelemek üzere bir araştırma komisyonu kurulmasına karar verdi. Bu karar, maden kazasının nedenlerinin, sonuçlarının ve alınması gereken önlemlerin detaylı bir şekilde incelenmesi amacını taşıyor. Komisyonun kurulması, maden kazalarının önlenmesi ve iş güvenliği standartlarının artırılması konusunda atılmış önemli bir adım olarak görülüyor.
14 Şubat 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde, Çöpler Anagold şirketine ait bir altın madeninde toprak kayması yaşandı. Toprak kayması sonucu bazı kişilerin toprak altında kalabileceği ihtimali üzerine arama kurtarma çalışmaları başlatıldı. Maden, aktif bir fay hattı üzerinde bulunuyor ve daha önce siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmişti. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından firmaya ceza kesilmiş ve maden çalışmaları durdurulmuştu, ancak şirket gerekli iyileştirmeleri yaptığını iddia ederek faaliyetlerine yeniden başlamıştı.
13 Şubat 2024

Yılmaz Güney'in ailesi, 1974 yılında Adana'da Hakim Sefa Mutlu'yu öldürmekten dolayı hüküm giyen Güney'in davasının yeniden görülmesi için başvuruda bulundu. Talepler arasında, olaya dair yeni delillerin incelenmesi ve Mutlu'nun mezarının açılarak otopsi yapılması yer alıyordu. Ancak Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, olayın üzerinden 50 yıl geçtiğini ve yargısal süreçlerin tamamlandığını belirterek talebi reddetti. Avukat Bişar Abdi Alınak, karara itiraz edeceklerini ifade etti.
13 Şubat 2024

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat'ta Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'a yönelik protestoları 'sitem' olarak nitelendirerek, bu protestoların çoğunun hükümete yönelik olduğunu belirtti. Özel, CHP'nin aday belirleme sürecinde anketlere büyük önem verdiklerini ve Lütfü Savaş'ın Hatay'da yapılan dört ayrı ankette de en popüler aday olarak öne çıktığını ifade etti. Ayrıca, CHP'nin adaylarını belirlerken ve adaylık sonrası süreçte de anketlerle değerlendirme yaptığını vurguladı.
11 Şubat 2024

Sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala, 11 Şubat 2024 itibariyle 2 bin 294 gündür hapiste bulunuyor. 18 Ekim 2017'de gözaltına alınan Kavala, 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamalarıyla tutuklandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) serbest bırakılması yönünde karar vermesine rağmen, Türkiye'deki yargı süreci devam etti ve Kavala, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay, Kavala'nın cezasını onayladı.
11 Şubat 2024

Türkiye'de Süper Lig kulüpleri için önemli olan ara transfer dönemi, 11 Ocak'ta başladı ve 29 gün sürdü. Bu dönemde 20 Süper Lig kulübünden 19'u kadrosuna en az bir yeni oyuncu katarken, toplamda 87 futbolcuyla sözleşme imzalandı. Transfer edilen oyuncular arasında yerli ve yabancı birçok önemli isim bulunuyor. Bu hareketlilik, takımların ligdeki performanslarını artırmayı hedeflediklerini gösteriyor.
10 Şubat 2024

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin teamüllere uygun olduğunu savundu. Anayasa Mahkemesi'nin Atalay hakkında iki defa hak ihlali kararı vermesine rağmen, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu kararları tanımadı. Bu durum, TBMM Genel Kurulu'nun Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararı okumasına yol açtı. Kurtulmuş, Türkiye'de anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu belirterek, 12 Eylül Anayasası'nın erkler arası tanımları muğlak hale getirdiğini ifade etti.
9 Şubat 2024

Türkiye, son iki ay içinde PKK, IŞİD ve DHKP/C olmak üzere üç terör örgütünün eylemlerine sahne oldu. DHKP/C, sekiz yıl önce Gezi Parkı soruşturmalarında ilerleme kaydeden savcı Mehmet Selim Kiraz'ı öldürdüğü adliyeyi, seçimlere iki ay kala tekrar hedef aldı. Bu saldırıda üç polis ve iki vatandaş yaralandı, bir sivil hayatını kaybetti. İsmail Saymaz, bu terör eylemlerinin seçim sürecinde siyasi malzeme olarak kullanıldığını ve asıl zararın demokrasiye olduğunu belirtiyor.
9 Şubat 2024

Başak Demirtaş, DEM Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adaylığı beyanını geri çektiğini duyurdu. Açıklamasında, adaylık beyanının başvuruya dönüşmemesi konusunda partisiyle ortak görüş birliğine varıldığını belirtti. İsmail Saymaz'ın yazısına göre, bu kararın Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan eşi Selahattin Demirtaş ve DEM Parti tarafından alındığı anlaşılıyor. Selahattin Demirtaş, eşinin aday olmayacağını belirten bir mektup yazarak bu kararı DEM Parti'ye bildirmiş.
8 Şubat 2024

CHP'nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki metamfetamin salgınına ve bu salgını besleyen siyasi düzeni eleştiren bir video yayınladı. Video, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alıyordu. Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimliği, videoyu 'devlet kurumlarına karşı suç isnat eder nitelikte' olduğu gerekçesiyle yasakladı. Kılıçdaroğlu'nun itirazları sonuçsuz kaldı ve avukatı Celal Çelik, Aralık'ta Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
8 Şubat 2024

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Hatay'da yaşananlar ve halkın tepkileri nedeniyle birkaç gün içinde 'kapsamlı bir anket' yapılacağını duyurdu. Depremdeki sorumluluğu nedeniyle eleştirilen mevcut Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın yeniden aday gösterilmesi tartışmalara yol açmıştı. Daha önce yapılan anketlerde Savaş'ın alternatifinin bulunamadığı ve açık ara önde olduğu belirtilmişti. Ancak son tartışmaların ardından CHP, Hatay'daki durumu yeniden değerlendirmek üzere yeni bir anket yapma kararı aldı.
7 Şubat 2024

Habibi Neccar Tepesi'nden Hatay'a bakıldığında, deprem sonrası binlerce enkazın kaldırıldığı ve mahallelerin çorak arazilere dönüştüğü görülüyor. Elektrik Mahallesi, depremden önce yaklaşık 900 bina içerirken, şimdi yedi bina kalmış ve bunların da yıkılması planlanıyor. Mahalledeki altı bine yakın nüfustan 1068'i hayatını kaybetmiş, geriye yalnızca üç kişi kalmış. Mahalle sakinlerinin büyük bir kısmı Hatay'ı terk etmiş veya konteynırlarda, köylerde ve çadırlarda yaşamaya başlamış.
7 Şubat 2024

İsmail Saymaz, 6 Şubat depremi öncesinde Hatay'ı ziyaret etmemiş olanların büyük bir kültürel ve tarihi zenginlikten mahrum kaldıklarını belirtiyor. Deprem sonrası Hatay'ın adeta aylarca bombardıman altında kalmış bir şehir gibi göründüğünü ifade ediyor. Resmi rakamlara göre Hatay'da 24.171 kişi hayatını kaybetmiş, 116 kişinin kimliği belirsiz ve 192 kişi kayıp. Yıkık veya ağır hasarlı bina sayısı 80.323'e ulaşmış durumda. Saymaz, bu durumun Hatay'ın kültürel ve tarihi dokusunun ne kadar büyük bir kayıp yaşadığını gösterdiğini vurguluyor.
6 Şubat 2024

Selçuk Candansayar, Türkiye'de şeriatın zaten var olabileceğini öne sürerek, bu durumun sadece geçici bir seçim manevrası olarak görülmemesi gerektiğini belirtiyor. RTE'nin iktidara geldiği günden bu yana şeriatı uygulama isteğini hiçbir zaman gizlemediğini ve fırsat buldukça bu yönde adımlar attığını ifade ediyor. Candansayar, muhaliflerin tutsaklıklarının ve Can Atalay gibi isimlerin milletvekilliğinin düşürülmesinin, Türkiye'de şeriat kurallarına göre hareket edildiğinin göstergesi olduğunu savunuyor. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki uygulamaların da bu durumu desteklediğini öne sürüyor.
5 Şubat 2024

CHP, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararına itiraz ederek Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, Atalay hakkında daha önce iki kez hak ihlali kararı vermiş, ancak yerel mahkemeler ve Yargıtay bu kararları tanımamıştı. TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın başkanlığında toplanarak Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine karar vermişti. CHP'nin başvurusu, Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve İçtüzük değişikliğinin iptali talebini içeriyor.
2 Şubat 2024

Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi kararıyla düşürüldü. Atalay'ın anne ve babası, oğullarının milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra daha kötü gelişmelerden endişe ettiklerini belirtti. Baba Mustafa Atalay, anayasanın ve hukukun önemine vurgu yaparken, anne Şükran Atalay, oğullarının toplum vicdanında beraat ettiğini ve halkın desteğini aldığını ifade etti. Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edilmiş ve AYM'nin hak ihlali kararlarına rağmen milletvekilliği düşürülmüştü.
31 Ocak 2024

TBMM Genel Kurulu'nda, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik karar okunurken, muhalefet tarafından TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a anayasa kitapçığı atıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu eylemi 'milli iradeye saygısızlık' olarak değerlendirerek kınadı ve TBMM Başkanlık kürsüsüne ve Meclis Başkanvekiline gösterilmesi gereken saygıyı vurguladı. Olay, Anayasa Mahkemesi'nin Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararlarının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından tanınmamasının ardından gerçekleşti.
31 Ocak 2024

Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi'nin kararı TBMM Genel Kurulu'nda okunarak düşürüldü. Anayasa Mahkemesi'nin iki defa hak ihlali kararı verdiği Atalay hakkındaki Yargıtay kararı, hem İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi hem de Yargıtay tarafından tanınmamıştı. TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan olaylar sırasında muhalefet milletvekilleri kararı protesto etti ve TİP, DEM Parti ve CHP milletvekilleri başkanlık kürsüsünü pankartlarla işgal etti. TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, protestolar nedeniyle birleşimi kapattı.
30 Ocak 2024

AKP Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürüleceğini duyurdu. Anayasa Mahkemesi, Atalay hakkında hak ihlali kararı vermiş, ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu kararları tanımamıştı. Yargıtay'ın kararı Meclis'te okunduğunda Atalay'ın vekilliği düşecek. Atalay, Gezi Parkı davasından 18 yıl hapse mahkum edilmiş ve AYM'ye bireysel başvuruda bulunmuştu, ancak Yargıtay AYM'nin kararını tanımayarak Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesine hükmetmişti.
30 Ocak 2024
İşaretlediklerim