AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, 2018'deki Suruç olaylarında ailesinden kayıplar veren Emine Şenyaşar'dan özür dilemek istediğini açıkladı. Yıldız, iki aile arasında barış sağlanması için çaba gösterdiklerini ve bu sürecin toplumsal barışa katkı sağlayabileceğini belirtti. Emine Şenyaşar'ın barış yemeğine katılmadığını ifade eden Yıldız, bu durumun karşı tarafın takdiri olduğunu söyledi. Yıldız, olayla ilgili bir hatası varsa özür dilemeye hazır olduğunu da ekledi.
30 Ekim 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve DEM Partili Ahmet Türk, Şenyaşar ve Yıldız ailelerinin barış yemeğinde bir araya geldi. Emine Şenyaşar'ın adalet nöbeti, oğlu Fadıl Şenyaşar'ın tahliyesiyle sona ermişti. İki ailenin barışması, siyasetçilerin arabuluculuğuyla sağlandı ve Suruç'ta düzenlenen yemekte aileler el sıkıştı. Bu buluşma, onurlu bir barış sürecinin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
27 Ekim 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AKP'li Bekir Bozdağ ve DEM Partililer Sırrı Süreyya Önder ile Ahmet Türk, Şenyaşar ve Yıldız ailelerinin barış yemeğine katılacak. Emine Şenyaşar'ın adalet nöbeti, oğlu Fadıl Şenyaşar'ın tahliyesiyle sona erdi ve iki ailenin barışması için yapılan görüşmeler sonuç verdi. Barış yemeği, Suruç'ta düzenlenecek ve bu buluşmanın yeni bir barış sürecine önayak olması bekleniyor. Bu gelişme, Türkiye'de toplumsal barış ve siyasi diyalog açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
24 Ekim 2024

Şenyaşar ve Yıldız aileleri, aralarındaki husumeti sona erdirmek amacıyla bir barış yemeğinde buluşacak. Bu buluşmaya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AKP'li Bekir Bozdağ ve DEM Partililer Sırrı Süreyya Önder ile Ahmet Türk de katılacak. Emine Şenyaşar'ın adalet nöbeti, oğlu Fadıl Şenyaşar'ın tahliyesiyle sona ermişti. Barış yemeği, yeni bir sürecin başlatılacağının konuşulduğu bir dönemde gerçekleşiyor.
24 Ekim 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya, Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi ve AYM kararlarının bağlayıcılığı hakkında açıklamalarda bulundu. Özkaya, AYM'nin bireysel kararlarının bağlayıcı olduğunu ve Can Atalay ile ilgili son kararda bu durumun açıkça belirtildiğini ifade etti. Ayrıca, HDP'nin kapatma davası ve sokak hayvanları yasası gibi diğer hukuki süreçler hakkında da bilgi verdi. Can Atalay, Gezi Parkı davasında mahkum edilmiş ve vekilliği düşürülmüştü; AYM ise hak ihlali kararı vermişti.
18 Ekim 2024

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Can Atalay için olağanüstü toplanacak Meclis genel kurulunu AKP'li Bekir Bozdağ'ın yöneteceğini duyurdu. Anayasa Mahkemesi, Gezi Davası kapsamında hapis cezası verilen Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğuna karar vermişti. Muhalefet partileri, bu kararı ele almak üzere Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdı. Ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Meclis’in bu konuda yapabileceği bir şey olmadığını belirtti.
14 Ağustos 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini yok hükmünde saydı. AYM, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin Atalay’la ilgili hak ihlali kararını uygulamamasını hukuki değerden yoksun buldu. Karar, Resmi Gazete’de yayınlandı ve TBMM Genel Kurulu’nda okunmasının Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesine neden olamayacağı belirtildi. Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkûm edilmiş ve Türkiye İşçi Partisi’nden Hatay milletvekili seçilmişti.
1 Ağustos 2024

Eski İçişleri Bakanı ve AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Ayhan Bora Kaplan davası hakkında görüştü. Soylu, davayla ilgili görevden alınan üç polis şefinin arkasında başka kişilerin olabileceğini belirtti. Erdoğan, konuyu yakından takip ettiğini ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüştüğünü ifade etti. Bu görüşme, Ankara'da sürpriz bir gelişme olarak değerlendirildi.
15 Mayıs 2024

Abdulkadir Selvi, Ekrem İmamoğlu'nun Erdoğan ile Özgür Özel arasındaki ilişkiyi kendi aleyhine bir ittifak olarak gördüğünü ve bu nedenle Özel'in siyasi olarak daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, 28 Şubat sürecinde mahkum edilen yaşlı generallerin affedilmesi gerektiğini, bu adımın Türkiye'de siyasi yumuşama sağlayacağını öne sürüyor. Selvi, ayrıca Gezi Parkı olaylarından mahkum olanların yeniden yargılanması gerektiğini, bu durumun Türkiye'nin uluslararası imajını olumlu yönde etkileyeceğini savunuyor.
13 Mayıs 2024

Anayasa'nın 101. maddesi, bir kişinin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebileceğini belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan 2014'ten itibaren üç defa seçilmiştir. Dördüncü dönem adaylığı için tek yol, Anayasa'nın 116. maddesinin uygulanmasıdır, bu madde Meclis'in seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde Cumhurbaşkanı'nın bir defa daha aday olabilmesine olanak tanır. AK Partili TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu durumun Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir Anayasal hak olduğunu ve gelecek süreçte neler olacağının belirsiz olduğunu ifade etmişlerdir.
13 Mart 2024

AKP hükümetleri döneminde Anayasa'nın çiğnenmesi alışkanlık haline gelmiş durumda. Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'daki yeniden aday olmasını engelleyen hükmü çiğneyerek bir sonraki seçimde aday olma arzusunu dile getirdi. Bu durum, AKP içinden de destek görüyor. Aynı zamanda, Türk Ceza Kanunu'nun bir maddesinin Anayasa'ya aykırılığı gerekçesiyle iptal edilmesi, AKP'nin hukuk anlayışının ve muhaliflere tahammülsüzlüğünün bir örneği olarak gösteriliyor.
13 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'Bu seçim benim için bir final' şeklindeki sözleri, Mehmet Ocaktan tarafından bir veda işareti olarak değil, daha çok seçmenin duygularına hitap eden bir strateji olarak yorumlanmıştır. Ocaktan, Erdoğan'ın bu ifadeleriyle kesinlikle siyaseti bırakacağını ima etmediğini, aksine 2028'de aday olabilmek için anayasa değişikliği dahil her yolu deneyeceğini öne sürmektedir. Ayrıca, Bekir Bozdağ'ın erken seçim kararıyla Erdoğan'ın yolunun açılabileceğine dair açıklamalarına da değinilmiştir.
13 Mart 2024

Eski adalet bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bu seçimin kendisi için final olduğu' yönündeki açıklamasına yanıt vererek, Erdoğan'ın Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesi halinde üçüncü bir dönem için aday olabileceğini belirtti. Bozdağ, bu durumun Anayasa'ya dayandığını ve TBMM'nin gelecekte seçimlerin yenilenmesi kararı alabileceğini ifade etti. Erdoğan'ın daha önce de benzer 'final' açıklamaları yapmış olması, bu açıklamanın inandırıcılığı üzerine tartışmaları beraberinde getirdi.
10 Mart 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve TBMM iç tüzük değişikliğinin iptali talepleriyle ilgili olarak CHP ve Atalay'ın avukatlarının yaptığı başvuruları 'karar verilmesine yer olmadığı' gerekçesiyle reddetti. AYM'nin kararının gerekçesi daha sonra açıklanacak. Bu kararlar, AYM'nin daha önce Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararlarının İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından tanınmamasının ardından geldi.
22 Şubat 2024

CHP, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararına itiraz ederek Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, Atalay hakkında daha önce iki kez hak ihlali kararı vermiş, ancak yerel mahkemeler ve Yargıtay bu kararları tanımamıştı. TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın başkanlığında toplanarak Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine karar vermişti. CHP'nin başvurusu, Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve İçtüzük değişikliğinin iptali talebini içeriyor.
2 Şubat 2024

CHP, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine itiraz ederek, bu kararın 'yok hükmünde' olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. Anayasa Mahkemesi daha önce Atalay hakkında iki kez hak ihlali kararı vermiş, ancak İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu kararları tanımamıştı. CHP'nin başvurusunu Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın yapacak.
1 Şubat 2024

TBMM Genel Kurulu'nda, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik karar okunurken, muhalefet tarafından TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a anayasa kitapçığı atıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu eylemi 'milli iradeye saygısızlık' olarak değerlendirerek kınadı ve TBMM Başkanlık kürsüsüne ve Meclis Başkanvekiline gösterilmesi gereken saygıyı vurguladı. Olay, Anayasa Mahkemesi'nin Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararlarının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından tanınmamasının ardından gerçekleşti.
31 Ocak 2024

Anayasa Mahkemesi'nin iki defa hak ihlali kararı verdiği TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği, İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay'ın AYM kararlarını tanımamasının ardından TBMM Genel Kurulu'nda düşürüldü. Atalay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hukuk tanımazlık ve kuralsızlaşmanın boyutlarına şaşırdığını belirtti ve Türkiye'nin bu duruma sığmayacağını ifade etti. Ayrıca, görevini yapmaya devam edeceğini ve Hatay halkına borçlu olduğunu söyledi.
30 Ocak 2024

Anayasa Mahkemesi'nin iki kez hak ihlali kararı verdiği TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliği, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay'ın AYM kararlarını tanımamasının ardından TBMM Genel Kurulu'nda düşürüldü. TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın başkanlığında toplanan Genel Kurul'da, muhalefet milletvekilleri kararı protesto etti. Sosyal medyada ve siyasi çevrelerden gelen tepkilerde, bu kararın 'yargı darbesi' olarak nitelendirildiği ve halk iradesine darbe vurulduğu ifade edildi.
30 Ocak 2024

Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi'nin kararı TBMM Genel Kurulu'nda okunarak düşürüldü. Anayasa Mahkemesi'nin iki defa hak ihlali kararı verdiği Atalay hakkındaki Yargıtay kararı, hem İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi hem de Yargıtay tarafından tanınmamıştı. TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan olaylar sırasında muhalefet milletvekilleri kararı protesto etti ve TİP, DEM Parti ve CHP milletvekilleri başkanlık kürsüsünü pankartlarla işgal etti. TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, protestolar nedeniyle birleşimi kapattı.
30 Ocak 2024
İşaretlediklerim