CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'yumuşama' olarak nitelendirdiği süreci 'normalleşme' olarak adlandırmayı tercih ettiğini açıkladı. Özel, siyasetin küslük üzerine kurulamayacağını, gerçek demokrasilerde liderler arasında sürekli bir küslüğün olmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, devletin siyasete alet edilmesinin yanlış olduğunu, devlet ve millet arasında bir yarış olursa milletin kazanacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede dış temasları hakkında bilgi verdiğini de paylaştı.
8 Mayıs 2024

Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in ifadesinde MHP ve Ülkü Ocakları ile ilgili kısımlar iddianamede yer almadı. Ayşe Ateş, eşinin Ülkü Ocakları genel başkanlığı sonrası FETÖ suçlamasıyla hedef alındığını ve tehdit edildiğini belirtti. Ayrıca, Mersin'de Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı tarafından tehdit edilen Çağrı Ünel'e yapılan saldırı ve bu saldırının Ülkü Ocakları Genel Başkanı'nın talimatıyla gerçekleştiği iddiası da ifadede yer aldı.
8 Mayıs 2024

Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, Kariye Manastırı'nın camiye dönüştürülmesi konusunda Yunan halkının memnuniyetsizliğini dile getirdi ve bu konuyu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini belirtti. Miçotakis, bu dönüşümün Konstantinopolis'in tarihine zarar verdiğini ifade etti ve Türkiye ile ilişkilerde samimi ve saygılı diyalogun önemini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin tutumunun hızlı bir değişiklik göstermeyeceği konusunda gerçekçi bir beklenti içinde olduklarını söyledi.
8 Mayıs 2024

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçmişte AKP'ye yakınlığı ve tartışmalı açıklamalarıyla bilinen gazeteci Taha Hüseyin Karagöz'ü makamında ağırladı. Bu buluşma, sosyal medyada geniş çapta eleştirilere neden oldu. Eleştiriler, Özel'in bu tür bir figürü kabul etmesinin parti değerleriyle çeliştiği ve siyasi itibarına zarar verebileceği yönündeydi. Karagöz'ün geçmişteki tartışmalı açıklamaları ve davranışları, bu eleştirilerin odak noktasını oluşturdu.
8 Mayıs 2024

Barış Zeyrek, Türkiye'nin Körfez ülkeleri ile olan ekonomik ilişkilerinin kısa vadeli faydalar sağlayabileceğini ancak uzun vadeli ekonomik krizden çıkış için yeterli olmadığını belirtiyor. Yazısında, Türkiye'nin Batı ile ilişkilerini düzelterek yabancı yatırımları artırma ihtiyacına dikkat çekiyor. Zeyrek, Avrupa ve Amerika ile düşmanca söylemlerin sonlandırılması ve stratejik işbirliklerinin yeniden canlandırılmasının gerekliliğini vurguluyor. Ayrıca, Körfez ülkeleri ile sıkı ilişkiler kurmanın stratejik bir akıl yoksunluğu olduğunu eleştiriyor.
8 Mayıs 2024
İşaretlediklerim