Mehmet Altan, 2008 ekonomik krizi bağlamında neo-liberal politikaların kökenleri ve etkileri üzerine bir yazı kaleme aldı. Yazıda, küreselleşmenin ve neo-liberal politikaların, özellikle 1970'lerden itibaren dünya ekonomik düzenini şekillendirdiği ve 1980'lerden sonra yaygınlık kazandığı belirtiliyor. Sovyet sisteminin çöküşüyle birlikte, 1989'da John Williamson tarafından formüle edilen Washington Uzlaşısı'nın bu politikaların temelini oluşturduğu ve IMF ile Dünya Bankası'nın gelişmekte olan ülkelere bu politikaları dayattığı ifade ediliyor.
28 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki yaklaşımını eleştirerek, hizmet enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun temel nedenleri olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Korkmaz'a göre, enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomi yönetiminin yarattığı güven sorunundan kaynaklanıyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin faizleri reel düzeye çıkarsa bile ekonomik istikrarı sağlayamayacağını, bunun için istikrar programı, IMF ile iş birliği ve demokratik, hukuki bir güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini vurguladı.
24 Mart 2024

Merkez Bankası, politika faizini beklentilerin aksine yüzde 45'ten yüzde 50'ye çıkardı. Bu karar, uluslararası kurumların beklentileriyle uyumlu olup, ulusal kurumların sabit faiz beklentilerini aşmıştır. Karar metninde, enflasyon görünümündeki bozulma ve aylık enflasyonun ana eğiliminde kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği belirtilmiştir. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomi politikalarını 'normalleştirmesi' ve döviz ihtiyacı gibi konulara da değinilmiş, bu bağlamda Gaye Erkan ve Mehmet Şimşek'in yürüttüğü politikalar ve uluslararası yatırımcılarla yapılan toplantılar anlatılmıştır.
21 Mart 2024

Mehmet Ali Verçin, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve enflasyonla mücadelesini ele alıyor. Türkiye'nin yıllık 330 milyar dolar civarında sanayi malı tükettiğini ve dünya fiyatlarındaki azalışların Türkiye'nin cari açığını olumlu etkilediğini belirtiyor. Ancak, enflasyon üzerindeki etkisi net değil. Türkiye'nin geçmişte faiz oranlarını düşürebildiği dönemlerde IMF ve yabancı fonların önemli destek sağladığı, ancak şu anda yurt dışından beklenen fonlarda bir hareket olmadığı ve Merkez Bankası'nın ilave bir '128 milyar dolar' satabilecek durumda olmadığı vurgulanıyor. Bu durum, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesini zorlaştırıyor.
14 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin çok yönlü olduğunu ve sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik, hukuki ve güven bunalımı boyutlarına da sahip olduğunu belirtiyor. Korkmaz, hükümetin krizi kısa dönemli politikalar ve algı yönetimi ile çözmeye çalıştığını, ancak bu yaklaşımın yetersiz olduğunu ifade ediyor. Merkez Bankası başkanı ve Hazine ve Maliye Bakanının değişiminin dış piyasalarda olumlu algı yaratmak için yapıldığını, ancak bu adımların yeterli olmadığını vurguluyor. Korkmaz, gerçek bir istikrar programının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
13 Mart 2024

Bulgaristan, 2025 yılında para birimini avroya çevirmek için hazırlıklarına devam ediyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) Direktörü Kristalina Georgieva, bu tarihin gerçekçi olduğunu belirtti. Bulgaristan Parlamentosu, avroya geçiş sürecinde yapılacak çalışmaları belirleyen Merkez Bankası Kanunu'nu kabul etti. Daha önce 2024 olarak belirlenen avroya geçiş hedefi tutturulamamıştı.
13 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yaşadığı 14'üncü krizin ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda farklı olduğunu ve bu nedenle IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın krizi çözemeyeceğini belirtiyor. Türkiye'nin siyasi ve sosyal sorunları çözmeden IMF ile anlaşma yapmasının mümkün olmadığını ve mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk alanında geri dönüş yapması gerektiğini ifade ediyor. Korkmaz, en akılcı çözümün siyasi iktidarın değişmesi olduğunu vurguluyor.
6 Mart 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Şubat ayı enflasyonunu yüzde 4.53 olarak açıkladı, bu oran Ekonomik Araştırmalar Grubu (ENAG)'nın açıkladığı yüzde 4.34'lük orandan sadece biraz daha yüksek. Bu durum, TÜİK'in uzun yıllar sonra ilk defa gerçekçi bir enflasyon rakamı açıkladığına işaret ediyor. İktisatçı Mahfi Eğilmez, bu gerçekçi rakam açıklamasının arkasında bir IMF hazırlığı olup olmadığını sorguluyor, çünkü IMF'nin uydurma rakamları kabul etmeyeceğini belirtiyor.
5 Mart 2024

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit bırakma kararı aldı. Bu karar, ulusal ve uluslararası kurumların anketlerinde öngörülen bir durumdu ve Para Politikası Kurulu'nun geçen ayki toplantısında 'gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığı' belirtilmişti. Merkez Bankası Haziran 2023'ten bu yana faiz artırımı gerçekleştiriyordu. Türkiye ekonomisinin döviz ihtiyacı devam ederken, Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi isimlerin ekonomi politikalarını 'normalleştirmesi' ve yabancı yatırımları çekme çabaları sürüyor.
22 Şubat 2024

Bloomberg HT'nin gerçekleştirdiği ankete katılan 25 kurum, Merkez Bankası'nın bu ayki toplantısında politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit tutacağını öngörüyor. Kurumların 2024 sonu için faiz beklentisi ise yüzde 30 ile 45 arasında değişiyor, ortalama beklenti yüzde 40. Türkiye ekonomisi, düşük faiz politikası nedeniyle krize girmiş ve bu durumdan çıkış için Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi piyasa tarafından olumlu karşılanan isimler göreve getirilmişti. Merkez Bankası, son olarak faizi yüzde 45'e yükseltmiş ve Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, Şimşek ve Erkan Batı ve Körfez yatırımlarını çekmek için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardı.
20 Şubat 2024

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Dubai'de düzenlenen Dünya Hükümetleri Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, küresel ekonominin beklenen 'yumuşak iniş'i gerçekleştireceğinden emin olduklarını ifade etti. Georgieva, geçen yıl faiz oranlarının onlarca yıldır görülmemiş bir hızda artırıldığını belirterek, yıl ortasından itibaren faizlerin düşmeye başlayacağını ve enflasyonun geçen yıl izlediği yönde şekilleneceğini öngördü. Ayrıca, Covid-19 salgını sonrası beklenmedik durumların ve İsrail ile Hamas arasındaki savaşın uzamasının küresel ekonomi üzerinde etkileri olabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
12 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), piyasa beklentilerine uygun bir şekilde politika faizini yüzde 42,5'ten yüzde 45'e yükseltti. Bu karar, ulusal ve uluslararası kurumların anketlerinde öngörülen bir artıştı. Yeni ekonomi yönetiminin göreve gelmesi ve 'normalleştirme' politikaları çerçevesinde faiz artışının gerçekleşmesi bekleniyordu. Ayrıca, Türkiye'nin döviz ihtiyacını karşılamak amacıyla Körfez ülkelerine ve Batı yatırımlarına yönelik girişimlerde bulunulduğu, JP Morgan ve Dünya Bankası ile ilişkilerin geliştirilmeye çalışıldığı belirtiliyor.
25 Ocak 2024

Massachusetts Teknoloji Üniversitesi (MIT) tarafından yapılan bir çalışma, şu an için insan emeğinin yapay zekaya kıyasla daha ekonomik olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, yapay zekanın belirli iş rollerini üstlenme potansiyelini ve işletmelerin çalışanları yapay zeka ile değiştirme olasılığını değerlendirdi. Özellikle görsel analiz gerektiren işlerde, yapay zekanın otomasyon için ekonomik olarak cazip olmadığı bulundu. Neil Thompson, yapay zeka kaynaklı işgücü kaybının yavaş ve az dramatik olacağını belirtti.
23 Ocak 2024

Bloomberg HT tarafından yapılan ankete göre, katılan 23 kurumun medyan beklentisi Merkez Bankası'nın ocak ayında faizi 250 baz puan artırarak yüzde 45 seviyesine çıkarması yönünde. Ankette, faiz artışının ardından ilk indirimin 2024'ün üçüncü veya dördüncü çeyreğinde olabileceği öngörülüyor. Türkiye ekonomisi için döviz ihtiyacının devam ettiği ve bu bağlamda Gaye Erkan ve Mehmet Şimşek'in yatırımcılarla görüşmeler yaptığı belirtiliyor. Ayrıca, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye yönelik 35 milyar dolarlık yatırım paketi duyurduğu bilgisi de veriliyor.
22 Ocak 2024

Uluslararası Para Fonu (IMF), yapay zeka teknolojisinin dünya çapında işlerin yaklaşık yüzde 40'ını etkileyeceğini açıkladı. Gelişmiş ekonomilerde bu oranın yüzde 60'a çıkabileceği, düşük gelirli ülkelerde ise yüzde 26 civarında olacağı öngörülüyor. IMF Başkanı Kristalina Georgieva, yapay zekanın eşitsizliği artırabileceği ve ülkelerin sosyal güvenlik ağları oluşturması gerektiğini belirtti. Ayrıca, yapay zekanın iş gücü talebini ve ücretleri etkileyebileceği, bazı işleri ortadan kaldırabileceği ifade edildi.
15 Ocak 2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 40'tan yüzde 42,5'e çıkardı. Bu karar, ulusal ve uluslararası kurumların anketlerinde öngörülen bir artıştı. Yeni ekonomi yönetiminin göreve gelmesi ve piyasaların normalleşmesi beklenirken, önceki faiz artışları ekonomistler tarafından yetersiz bulunmuştu. Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, ekonomi yönetimi Batı yatırımlarını çekmek ve Körfez ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmek için çalışmalarını sürdürüyor.
21 Aralık 2023

Fransa'nın Societe Generale bankası, Türkiye Merkez Bankası'nın (MB) politika faiz oranını 250 baz puan artırarak yüzde 42,50'ye çıkaracağını tahmin ediyor. MB, Mayıs 2023 seçimlerinden bu yana faiz artırımına gitmekte olup, en son kasım ayında faizi 500 baz puan artırarak yüzde 40'a yükseltmişti. Türkiye ekonomisi krizden çıkış yolu ararken, döviz ihtiyacı devam ediyor ve bu bağlamda yatırımcılarla görüşmeler sürdürülüyor. Dünya Bankası, Türkiye ekonomisini istikrara kavuşturmak için 35 milyar dolarlık bir yatırım paketi duyurmuştu.
20 Aralık 2023

Bloomberg HT tarafından düzenlenen ankete göre, katılan kurumlar Aralık ayında Merkez Bankası'nın faiz oranlarını 250 baz puan artırarak yüzde 42,5 seviyesine çıkarmasını bekliyor. Mayıs 2023 seçimlerinden bu yana faiz oranları artırılmakta olup, Kasım ayında son artışla faiz oranı yüzde 40'a ulaşmıştı. Kurumlar, 2024 yılı için beklenen zirve faiz oranının yüzde 45 olacağını ve ilk faiz indiriminin üçüncü çeyrekte gerçekleşeceğini öngörüyor. Türkiye ekonomisinin döviz ihtiyacı devam ederken, Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi isimlerin göreve gelmesi ve Batı yatırımlarını çekme çabaları sürüyor.
18 Aralık 2023
İşaretlediklerim