Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara'ya göre, Merkez Bankası döviz kurlarını kontrol altında tutmak amacıyla son bir ayda net 20 milyar dolar sattı. 28 Mayıs seçimlerinden önce ve sonra döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, Merkez Bankası'nın piyasa dışı düzenlemeleri ve arka kapı satışları ile baskılanmıştı. Seçimlerden sonra dolar/TL ve avro/TL kurları önemli ölçüde yükseldi. Uzmanlar, döviz kurlarının hala baskılandığını belirtiyor.

Alaattin Aktaş, Türkiye'de yabancı bankaların piyasayı etkileme gücüne ve Türk Lirası'nın değer kaybına dikkat çekiyor. Yabancıların ve bazı yerel isimlerin Türk parasının değer kaybetmesi gerektiğine yönelik görüşlerini eleştiriyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetiminin, Türkiye'nin ekonomik politikalarında rasyonel bir zemine dönüş yapması gerektiğini belirtirken, yavaş yavaş eski politikalara kayma eğilimi gösterdiğini vurguluyor. Vatandaşların ise bu durum karşısında döviz ve altına yönelme eğiliminde olduğunu belirtiyor.

19 Mart 2024 tarihinde Türk Lirası, dolar ve avro karşısında değer kaybını sürdürüyor. Dolar/TL 32,337, avro/TL ise 35,13 seviyesinden işlem görüyor. 28 Mayıs seçimlerinden sonra Merkez Bankası'nın döviz kurlarını serbest bırakmasıyla birlikte, dolar ve avro karşısında TL'nin değeri önemli ölçüde düşmüş durumda. Merkez Bankası'nın faiz kararlarının yetersiz kalması, döviz kurlarının daha da yükselmesine neden oluyor.

Japonya Merkez Bankası, 2016 yılından bu yana uyguladığı negatif faiz politikasını bitirerek faiz oranlarını eksi yüzde 0,1'den yüzde 0-0,1 aralığına yükseltti. Bu hamle, Japonya'nın 2007 yılından bu yana ilk kez faiz oranlarını artırması anlamına geliyor. Sekiz yıl süren negatif faiz uygulamasının sona ermesi, Japonya ekonomisi için önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.