Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki yaklaşımını eleştirerek, hizmet enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun temel nedenleri olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Korkmaz'a göre, enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomi yönetiminin yarattığı güven sorunundan kaynaklanıyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin faizleri reel düzeye çıkarsa bile ekonomik istikrarı sağlayamayacağını, bunun için istikrar programı, IMF ile iş birliği ve demokratik, hukuki bir güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini vurguladı.
24 Mart 2024

Yakup Kepenek, Türkiye ekonomisinin sağlam bir temele oturması için gerekli olan üç ana kurumsal dayanağın; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kamu İhale Kurumu (KİK) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) olduğunu ifade etmiştir. Ancak, bu kurumların hukuki temeller üzerine sağlamlaştırılmadığı sürece, ekonominin mevcut krizden kurtulmasının mümkün olmadığını vurgulamıştır. Ayrıca, TCMB'nin sınırlı uygulama bağımsızlığına sahip olduğunu, ancak genel olarak ülke ekonomisinin bu üç kurumsal dayanaktan yoksun olduğunu belirtmiştir.
24 Mart 2024

Merkez Bankası'nın Ocak ayında faiz artırımına son verdiğini açıklamasının ardından, Şubat ayında enflasyonun geçici olduğu görüşüyle faiz oranlarında bir değişiklik yapılmadı. Ancak, yabancı bankaların raporları ve yurt içinden gelen destekleyici açıklamalar sonucunda Mart ayında faiz artırımına gidildi. Bu süreçte, Merkez Bankası'nın bir ay içinde politika değişikliğine gitmesi ve faiz artırımı yapması, milyarlarca dolar döviz satışı yaparak maliyeti ödemek zorunda kalmasına neden oldu.
22 Mart 2024

Merkez Bankası, ekonomistlerin önerileri doğrultusunda, ek sıkılaşma ihtimaline dair piyasaları bilgilendirerek önemli bir adım attı. Bu hamle, son aylarda artan portföy çıkışlarını durdurmayı, döviz kuru üzerindeki baskıyı azaltmayı ve rezervlerini yeniden inşa etmeyi amaçlıyor. Ayrıca, yerel seçimler öncesinde faiz artışı kararı alarak, enflasyonla mücadelede siyasi desteğin olduğunu ve piyasalarda güven ortamının yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Şimdi, bu kararın hükümetin ekonomi ve yapısal politikalarıyla desteklenmesi bekleniyor.
22 Mart 2024

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın mal varlığını açıklaması sonrasında, AK Parti Ankara adayı Turgut Altınok ve İstanbul adayı Murat Kurum da mal varlıklarını açıklamak zorunda kaldı. Altınok'un Monaco Prensliği büyüklüğünde arazi ve çok sayıda rezidans ile ofisin sahibi olduğu, Kurum'un ise döviz ve altın üzerinden büyük bir nakit varlığına sahip olduğu ve Kağıthane'de 22 Milyon liraya ev aldığı ortaya çıktı. Bu durum, adayların güvenilirliği ve mal varlıklarının kaynağı hakkında soruları beraberinde getirdi.
22 Mart 2024

ABD'nin önde gelen yatırım bankalarından Goldman Sachs, Türkiye Merkez Bankası'nın (MB) politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükseltmesinin, enflasyondaki artış ve liradaki değer kaybına karşı alınan tek seferlik bir önlem olduğunu ve bir faiz artırım döngüsünün başlangıcı olmadığını ifade etti. Goldman Sachs ayrıca, bu kararın MB'nin güvenilirliğini artıracağını ve fiyat istikrarı ile ortodoks para politikasına geçiş konularında olumlu bir adım olduğunu belirtti. Banka, yıl sonunda enflasyonun yüzde 33'e düşeceğini ve MB'nin 2024 sonunda politika faizini yüzde 32,5'e indireceğini öngörüyor.
22 Mart 2024

22 Mart 2024 tarihinde dolar/TL 32,155, avro/TL ise 34,86 seviyesinden güne başladı. 28 Mayıs seçimlerinden sonra Merkez Bankası'nın döviz kurlarını serbest bırakmasıyla birlikte, dolar ve avro karşısında Türk Lirası'nın değer kaybı hız kazandı. Seçim öncesi dolar/TL 20'nin altında iken, seçimden bir hafta sonra 23'ü aşmış ve Merkez Bankası'nın Haziran ayındaki faiz toplantısından sonra 25'in üstüne çıkmıştı. Avro/TL de benzer bir seyir izleyerek, seçimden sonra 25'i geçmiş ve faiz kararından sonra 27'yi aşmıştı.
22 Mart 2024

Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın faiz oranını yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükseltmesini ve bu süreçte 20 milyar dolarlık döviz rezervinin kullanılmasını eleştirdi. Yılmaz, Ağustos'tan bu yana devam eden faiz artırımı trendinin geçen ay sona erdiğini ve bu dönemde döviz baskısını azaltmak için büyük miktarda rezervin kullanıldığını belirtti. Ayrıca, faiz artışının siyaset kurumuna rağmen gerçekleştiğini ve Merkez Bankası'nın bu kararlı tutumunun takdir edilmesi gerektiğini ifade etti, ancak siyasi liderlerin olumsuz tutumlarının tüm çabaları boşa çıkarabileceğini de vurguladı.
21 Mart 2024

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, 21 Mart 2024 tarihinde yüzde 2,07 değer kazanarak günü 9.140,70 puandan tamamladı. Bankacılık endeksi yüzde 4,99, holding endeksi ise yüzde 1,84 artış gösterdi. Sektör endeksleri arasında iletişim sektörü yüzde 6,93 ile en çok kazanan olurken, tekstil deri sektörü yüzde 3,40 ile en çok kaybeden oldu. Ayrıca, Merkez Bankası'nın politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 50'ye çıkardığı ve piyasaya ek sıkılaştırma yapabileceği belirtildi.
21 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 11 yıl önce attığı ve faiz oranlarının düşürülmesiyle ilgili bir tweet'i, Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yüzde 50'ye çıkarmasıyla yeniden gündeme geldi. Erdoğan, göreve geldiklerinde faiz oranının yüzde 47 olduğunu ve bu oranın düşürülmesindeki başarıyı vurgulamıştı. Ancak, son dönemde yaşanan yüksek enflasyonla mücadele kapsamında, Merkez Bankası faiz oranlarını artırma yoluna gitmiş, bu durum Erdoğan'ın geçmişteki faiz politikalarıyla kontrast oluşturmuştur.
21 Mart 2024

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki toplam tutar, 18 Ağustos haftasından bu yana düşüş göstererek 2 trilyon 295 milyar liraya geriledi. Eski ekonomi yönetiminin yüksek enflasyon ortamında faizleri düşürme kararı sonrası, dövizde yaşanan artışı frenlemek amacıyla başvurulan KKM uygulaması, bütçeden önemli bir yük oluşturmuştu. Yeni ekonomi yönetimi, TL mevduatını destekleyerek KKM varlıklarının azaltılması yönünde adımlar atıyor. KKM hesaplarından çıkışın son dönemde yavaşladığı gözlemleniyor.
21 Mart 2024

Merkez Bankası, politika faizini sürpriz bir şekilde yüzde 45'ten yüzde 50'ye çıkardı. Bu karar, uluslararası kurumların beklentilerinin aksine, ulusal kurumların tahminlerine göre faizin sabit kalması öngörüsünü yıkarak geldi. Para Politikası Kurulu, ocak ayında parasal sıkılığın yeterli düzeye ulaştığını belirtmiş ve faiz artışlarının sona erdiğini ima etmişti. Ancak, enflasyondaki bozulma nedeniyle Merkez Bankası faiz artırımına gitme kararı aldı. Ekonomistler ve ekonomi gazetecileri, kararı genel olarak olumlu karşıladı, ancak bazıları bu adımın geç kalındığını belirtti.
21 Mart 2024

Merkez Bankası, piyasa beklentilerinin aksine politika faizini yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükseltti. Bu kararın ardından dolar/TL ve avro/TL kurlarında düşüş gözlemlendi. Dolar/TL 32,42'den 32,06'ya, avro/TL ise 35,46'dan 35,06'ya geriledi. Ancak, bu düşüşlerin ardından kurlar kısa sürede sırasıyla 32,18 ve 35,12 seviyelerine yükseldi.
21 Mart 2024

Merkez Bankası, politika faizini beklentilerin aksine yüzde 45'ten yüzde 50'ye çıkardı. Bu karar, uluslararası kurumların beklentileriyle uyumlu olup, ulusal kurumların sabit faiz beklentilerini aşmıştır. Karar metninde, enflasyon görünümündeki bozulma ve aylık enflasyonun ana eğiliminde kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği belirtilmiştir. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomi politikalarını 'normalleştirmesi' ve döviz ihtiyacı gibi konulara da değinilmiş, bu bağlamda Gaye Erkan ve Mehmet Şimşek'in yürüttüğü politikalar ve uluslararası yatırımcılarla yapılan toplantılar anlatılmıştır.
21 Mart 2024

Servet Yıldırım, Merkez Bankası'nın bugün yapacağı faiz artırımının ekonomideki aktörleri enflasyonun düşeceğine ikna etme sürecini kolaylaştıracağını belirtiyor. Faiz artırımının talebi baskılayarak ve kredi arzını kısarak enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunu vurguluyor. Ancak, Merkez Bankası'nın faiz artırımı yapmamasının ekonomi için felaket oluşturmayacağını, önemli olanın parasal sıkılaştırma adımlarının devamı olduğunu ifade ediyor.
21 Mart 2024

21 Mart 2024 tarihinde dolar/TL 32,415, avro/TL ise 35,445 seviyesinden güne başladı. 28 Mayıs seçimlerinden sonra Merkez Bankası'nın döviz kurlarını serbest bırakmasıyla birlikte, dolar ve avro karşısında Türk Lirası'nın değer kaybı sürüyor. Seçimlerden önce ve sonra döviz kurlarındaki değişimler ve Merkez Bankası'nın faiz politikalarının etkileri detaylandırılmıştır. Döviz kurları, dalgalanmalarına rağmen yükseliş eğilimini koruyor.
21 Mart 2024

Bitcoin, Ekim 2023'te 28 bin doların altında işlem görürken, yılı 42 bin 141 dolarla kapattı ve ABD'nin spot Bitcoin ETF'lerine onay vermesiyle Ocak ayında 48 bin 700 dolara kadar yükseldi. Fed'in Ocak ayındaki toplantısında faizleri sabit bırakması ve indirim sinyali vermesinin ardından, Bitcoin önce düşüşe geçti ancak sonrasında değer kazanarak altı gün önce 73 bin 800 dolarla rekor kırdı. Fed'in faizleri sabit tutma kararının ardından Bitcoin şu an 66 bin 400 dolar seviyesinde işlem görüyor.
21 Mart 2024

ABD Merkez Bankası (Fed), ekonomik aktivitenin sağlam bir hızla genişlemesi ve enflasyon risklerine karşı dikkatli olunması gerektiğini belirterek politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutma kararı aldı. Bu karar oy birliğiyle alındı. Fed, 2022'de başladığı faiz artırımı politikasıyla faiz oranını toplam 525 baz puan artırarak 2001'den bu yana en yüksek seviye olan mevcut aralığa ulaşmıştı.
20 Mart 2024

Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara, bankanın faizleri artıramaması nedeniyle döviz rezervlerini kullanmak zorunda kaldığını ifade etti. 2023 genel seçimlerinden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isteğiyle faizler düşük tutulmuş ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle milyarlarca dolar rezerv eritilmişti. Seçim sonrası yeni ekonomi yönetimi faizleri kademeli olarak artırsa da, son dönemde bu trend durduruldu ve döviz rezervlerini eritme yoluna tekrar başvurulduğu belirlendi. Eski başekonomist Kara, Merkez Bankası'nın yarınki faiz kararında faizleri yüzde 45'te sabit tutmasının beklendiğini ifade etti.
20 Mart 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024
İşaretlediklerim