Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi kararıyla düşürüldü. Atalay'ın anne ve babası, oğullarının milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra daha kötü gelişmelerden endişe ettiklerini belirtti. Baba Mustafa Atalay, anayasanın ve hukukun önemine vurgu yaparken, anne Şükran Atalay, oğullarının toplum vicdanında beraat ettiğini ve halkın desteğini aldığını ifade etti. Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edilmiş ve AYM'nin hak ihlali kararlarına rağmen milletvekilliği düşürülmüştü.
31 Ocak 2024

TBMM Genel Kurulu'nda, tutuklu TİP Hatay Milletvekili Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik karar okunurken, muhalefet tarafından TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a anayasa kitapçığı atıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu eylemi 'milli iradeye saygısızlık' olarak değerlendirerek kınadı ve TBMM Başkanlık kürsüsüne ve Meclis Başkanvekiline gösterilmesi gereken saygıyı vurguladı. Olay, Anayasa Mahkemesi'nin Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararlarının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından tanınmamasının ardından gerçekleşti.
31 Ocak 2024

Anayasa Mahkemesi'nin iki defa hak ihlali kararı verdiği TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği, İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay'ın AYM kararlarını tanımamasının ardından TBMM Genel Kurulu'nda düşürüldü. Atalay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hukuk tanımazlık ve kuralsızlaşmanın boyutlarına şaşırdığını belirtti ve Türkiye'nin bu duruma sığmayacağını ifade etti. Ayrıca, görevini yapmaya devam edeceğini ve Hatay halkına borçlu olduğunu söyledi.
30 Ocak 2024

Anayasa Mahkemesi'nin iki kez hak ihlali kararı verdiği TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliği, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay'ın AYM kararlarını tanımamasının ardından TBMM Genel Kurulu'nda düşürüldü. TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın başkanlığında toplanan Genel Kurul'da, muhalefet milletvekilleri kararı protesto etti. Sosyal medyada ve siyasi çevrelerden gelen tepkilerde, bu kararın 'yargı darbesi' olarak nitelendirildiği ve halk iradesine darbe vurulduğu ifade edildi.
30 Ocak 2024

Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi'nin kararı TBMM Genel Kurulu'nda okunarak düşürüldü. Anayasa Mahkemesi'nin iki defa hak ihlali kararı verdiği Atalay hakkındaki Yargıtay kararı, hem İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi hem de Yargıtay tarafından tanınmamıştı. TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan olaylar sırasında muhalefet milletvekilleri kararı protesto etti ve TİP, DEM Parti ve CHP milletvekilleri başkanlık kürsüsünü pankartlarla işgal etti. TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, protestolar nedeniyle birleşimi kapattı.
30 Ocak 2024

AKP Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürüleceğini duyurdu. Anayasa Mahkemesi, Atalay hakkında hak ihlali kararı vermiş, ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu kararları tanımamıştı. Yargıtay'ın kararı Meclis'te okunduğunda Atalay'ın vekilliği düşecek. Atalay, Gezi Parkı davasından 18 yıl hapse mahkum edilmiş ve AYM'ye bireysel başvuruda bulunmuştu, ancak Yargıtay AYM'nin kararını tanımayarak Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesine hükmetmişti.
30 Ocak 2024

Tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından iki defa hak ihlali kararı verilmesine rağmen, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu kararları tanımadı. Atalay'ın milletvekilliğinin düşürüleceği iddiaları üzerine, 57 baro başkanı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a açık mektup yayınlayarak, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulması gerektiğini ve aksi bir durumun Anayasa'nın ihlali olacağını belirtti. Mektupta, TBMM'de Can Atalay hakkındaki hükmün okunmaması yönünde bir irade beklediklerini ifade ettiler.
29 Ocak 2024

Ankara'da A.Y. isimli bir kişi, eşi C.Y.'nin yetersiz kişisel hijyen uygulamaları nedeniyle boşanma davası açtı. 19'uncu Aile Mahkemesi, C.Y.'yi tam kusurlu bularak boşanmaya ve 500 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesi'nin onayladığı karar, Yargıtay 2'nci Dairesi tarafından da onanarak kesinleşti. Davacının iddiaları, tanık beyanlarıyla kanıtlandı.
28 Ocak 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Yunç, CNN Türk'e yaptığı açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarına siyasi bir yaklaşım sergilediğini öne sürdü. Türkiye'nin AİHM kararlarına uyma oranının yüzde 89 olduğunu ve bu oranın diğer ülkelerin ortalamasından yüksek olduğunu belirtti. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasındaki görüş farklılıklarına ve anayasanın bireysel başvuru ile ilgili maddelerindeki sorunlara değindi. Bakan, AYM ve Yargıtay'ın kararlarının her ikisinin de bağlayıcı olduğunu ve anayasanın farklı yorumlanmasının sorunun kaynağı olduğunu ifade etti.
20 Ocak 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP'nin Yalova toplantısında yaptığı konuşmada, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edilen ve Anayasa Mahkemesi'nin iki defa hak ihlali kararı vererek tahliyesine hükmettiği halde serbest bırakılmayan TİP milletvekili Can Atalay için 'terörist' ifadesini kullandı. Erdoğan, CHP'nin hukukun altından tünel kazarak Atalay'ı Meclis'e taşımaya çalıştığını ve mahalli seçim işbirliği altında cezaevlerindeki terör örgütü mensuplarını serbest bırakma hesapları yaptığını iddia etti. CHP lideri Özgür Özel ise Yargıtay'ın AYM kararına uymamasını 'darbe girişimi' olarak nitelendirmiş ve bir miting çağrısı yapmıştı, ancak bu miting, PKK'nın saldırısı sonrası iptal edilmişti.
19 Ocak 2024

İtalya Yargıtay'ı, anma törenleri gibi etkinliklerde faşist selamı verilmesinin suç sayılacağı koşulları belirledi. Sekiz kişinin daha önce aldığı mahkumiyet kararını bozan Yargıtay, faşist selamın yasaklı Faşist Parti'yi yeniden kurma veya kamu düzenini bozma amacı taşımadığı sürece suç oluşturmayacağına karar verdi. Bu karar, ülkedeki neo-faşist gruplar tarafından olumlu karşılanırken, bazı basın yorumlarında anma törenleri ve özel toplantılarda faşist selamın cezai soruşturma kapsamı dışında kalacağı belirtildi.
19 Ocak 2024

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Yargıtay'a dört yeni üye atadı. Atanan isimler arasında Adalet Bakan Yardımcısı Hasan Yılmaz, Ankara Başsavcısı Ahmet Akça, İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar ve İstanbul Anadolu Başsavcı Vekili İhsan Kamil Akçadırcı bulunuyor. İsmail Uçar daha önce HSK'ya, uyuşturucu satıcıları ve sanal bahisçilerin tahliye edildiği iddialarıyla ilgili bir dilekçe göndermişti. Yeni atamalar sosyal medyada da tebrik mesajlarıyla karşılandı.
17 Ocak 2024

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, hukuk fakültesi öğrencilerine yönelik bir sertifika töreninde yaptığı konuşmada, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmasının zorunluluğunu ve bu kararlara itiraz edilse bile uygulanması gerektiğini belirtti. Arslan, adli ve idari yargı sisteminde nihai ve bağlayıcı kararları verme yetkisinin Anayasa Mahkemesine ait olduğunu ve bu kararların uygulanmamasının gerekçe olamayacağını ifade etti. Açıklama, tutuklu TİP milletvekili Can Atalay hakkında AYM tarafından verilen hak ihlali kararlarının İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından tanınmaması bağlamında yapıldı.
12 Ocak 2024

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay'ın avukatları, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Atalay hakkında verdiği iki hak ihlali kararının İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından tanınmaması sebebiyle AYM'ye üçüncü kez başvurdu. Yargıtay, AYM'nin kararını 'hukuki değeri olmadığı' gerekçesiyle tanımamıştı. Avukat Akçay Taşçı, üçüncü başvurunun, AYM kararlarının uygulanmamasıyla yeniden doğan ihlalleri içerdiğini belirtti.
11 Ocak 2024

Tutuklu bulunan Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Can Atalay, siyaset yapmasının engellendiğini ifade ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni (TBMM) kendisi için bir cezaevi olarak tanımladı. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Atalay hakkında iki kez hak ihlali kararı vermesine rağmen, İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay'ın bu kararları tanımadığı belirtildi. Atalay, cezaevinden gönderdiği mesajda demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün savunulması gerektiğini vurguladı ve hukukun egemen olması için mücadele etmeye devam edeceğini ifade etti.
10 Ocak 2024

CHP, tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay'ın durumunu görüşmek üzere TBMM Genel Kurulu'nu olağanüstü toplantıya çağırma talebinde bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin Atalay hakkında iki kez hak ihlali kararı vermesine rağmen, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu kararları tanımadı. CHP, bu kararı 'darbe' olarak nitelendirerek halkı 14 Ocak'ta Tandoğan Meydanı'nda düzenlenecek mitinge davet etti. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP'nin talebini, TBMM'nin çalışma takvimine atıfta bulunarak reddetti.
9 Ocak 2024

CHP, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararına rağmen serbest bırakılmayan milletvekili Can Atalay için miting düzenliyor. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, partilerinin bu mitinge katılmayacağını açıkladı. Can Atalay, Gezi Parkı davasından hüküm giymiş ve AYM, hak ihlali kararı vererek tahliyesini istemişti. Ancak Yargıtay, AYM'nin kararını tanımayarak Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.
8 Ocak 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) TİP milletvekili Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını tanımayan ve Türk adaletinin onurunu savunduğunu belirttiği Yargıtay 3. Ceza Dairesi hakimlerini övdü. AYM'nin kararını yerel mahkeme ve Yargıtay uygulamamış, Yargıtay AYM'nin kararını 'hukuki değerden yoksun' olarak nitelendirmişti. Bu durum siyasi alanda farklı tepkilere yol açarken, AKP kanadından yeni anayasa yapılması önerisi geldi.
6 Ocak 2024

CHP, Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu TİP milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararlarına uymayan İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi hakkında harekete geçti. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri için HSK'ye disiplin soruşturması açılması, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi üyeleri için ise Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na görevden çekilme talebinde bulunuldu. CHP'nin dilekçelerinde, AYM kararlarının bağlayıcı olduğu ve siyasi nedenlerle uygulanmadığı vurgulandı.
5 Ocak 2024

Diyarbakır'da 2 Mayıs 2019'da yapılmak istenen basın açıklamasına polis izin vermeyince, Hayriye Türkekul dahil aileler oturma eylemi başlattı. Türkekul, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandı. Avukatı, sözlerinin beddua olduğunu ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu savundu. Diyarbakır 14. Asliye Ceza Mahkemesi, sözlerin hakaret değil beddua olduğuna ve Erdoğan'ın şahsına değil müdahale eden kolluğa yönelik olduğuna hükmederek beraat kararı verdi. İstinaf Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını onayladı.
5 Ocak 2024
İşaretlediklerim