Nuray Sancar, Türkiye'de 'yeryüzünün imarı' adı altında halkın toprakları, madenleri, dereleri ve tarım arazilerinin yağmalanmasının son örneğinin İliç'te yaşandığını belirtiyor. Adaletin sadece iktidarın kıymetlilerine işlediği bir ortamda, şeriat ve hilafet taleplerinin arttığını ve bu taleplerin yoksullara adaletin boşluğunu dolduracağı vaadiyle sunulduğunu ifade ediyor. Sancar, iktidarın baskıcı yöntemlere başvurarak bu taleplerin önünü kesmeye çalıştığını ve halkın adil bir düzen talebinin rejimi bir eşikte olduğunu gösterdiğini vurguluyor.