21 Haziran 2023 Hukuk · Yargı

Yargıtay, Hrant Dink cinayeti davasında bazı kamu görevlilerinin beraat kararlarını onadı

Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı davada Yargıtay kararını açıkladı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bazı sanıkların hükmünü bozarken, dönemin Trabzon emniyet istihbarat şube müdürü Engin Dinç, eski Trabzon emniyet müdürü Reşat Altay ve dönemin İstanbul istihbarat şube müdürü Ahmet İlhan Güler'in 'ihmali davranışla kasten öldürme' suçundan verilen beraat kararlarını onadı. Ayrıca, Yargıtay, kamu görevlisi sanıkların suç örgütünün Dink'in öldürülmesi kararını desteklediklerini ve cinayetin gerçekleşmesini sağladıklarını belirtti. Trabzon jandarma görevlilerinin dosyası ise istinafa yollandı ve bazı sanıkların 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçundan cezalandırılabilecekleri ifade edildi.

Benzer haberler

Ermeni gazeteci Hrant Dink'in 2007 yılında öldürülmesiyle ilgili olarak, aralarında dönemin Emniyet istihbarat daire başkanı Ramazan Akyürek ve dönemin İstanbul Emniyet istihbarat şube müdürü Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu 11 şüpheli hakkında yeni bir dava açıldı. İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, beş kamu görevlisine 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçu yüklenirken, Trabzon'daki azmettiricilere 'örgüt adına suç işleme' suçlaması yöneltildi. Dava, daha önce kamu görevlilerinin yargılandığı ve Mart 2021'de hükme bağlanan davanın devamı niteliğinde.
13 Haziran 2023

Hrant Dink cinayetiyle ilgili kamu görevlileri ve Trabzon'daki sivil azmettiricilerin 'Anayasayı ihlal' ve 'FETÖ üyeliği' suçlarından yargılandığı dava başladı. İlk duruşmada altı sanığın sorgusu yapıldı ve dönemin Trabzon Terörle Mücadele Şubesi'nde komiser yardımcısı olan Adem Sağlam'ın ifadesi dikkat çekti. Mahkeme, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü'ne cinayetle ilgili bilgi ve belgelerin istihbarat tarafından diğer birimlerle paylaşılıp paylaşılmadığını sorma kararı aldı. Sanıkların bir kısmı cezaevinde, bir kısmı firari, bir kısmı ise tutuksuz yargılanıyor. Duruşma savcısı, Adem Sağlam'ın Iğdır'da 'FETÖ üyeliği' suçlamasıyla yargılandığı başka bir dava ile bu davayı birleştirme talebinde bulundu ve mahkeme, Sağlam'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 20 Eylül 2023'te yapılacak.
14 Haziran 2023

Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili davada Cumhurbaşkanlığı müdahil oldu. Duruşma sırasında Cumhurbaşkanlığı avukatı Timuçin Üzel, davaya katılma talebinde bulundu ve Cumhurbaşkanlığı'nın 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından zarar gördüğünü belirtti. Mahkeme, Cumhurbaşkanlığı'nın 'anayasayı ihlal' suçundan zarar görme ihtimali bulunduğunu belirterek avukatın duruşmalara katılması talebini kabul etti. Bir sonraki duruşma 10 Ocak 2024'te yapılacak.
1 Kasım 2023

Hrant Dink cinayeti davasının ikinci duruşması görüldü. Duruşmada, 'anayasayı ihlal' ve 'örgüt adına suç işleme' suçlarından yargılanan 11 azmettirici ve emniyet görevlisi yer aldı. 2015'ten bu yana tutuklu olan emniyet müdürü Ramazan Akyürek savunma yaptı. Davanın tek tutuklu sanığı olan dönemin Trabzon TEM şube müdürlüğü görevlisi Adem Sağlam ise adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Akyürek, savunmasında İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü, kendisinden sonra görev alan Trabzon emniyet görevlilerini ve Trabzon jandarmasını suçladı.
20 Eylül 2023

Yargıtay başsavcılığı, Gezi Parkı davası tebliğnamesinde, Çiğdem Mater'in Hrant Dink anmalarını organize etmek için yaptığı telefon görüşmelerini suç unsuru olarak nitelendirdi. Tebliğnamede, Mater'in Can Atalay ve Osman Kavala ile yaptığı görüşmelerde anma için çağrı ve bütçe konularının ele alındığı belirtildi. Dink ailesi, bu durumu kriminalize etme çabası olarak değerlendirerek tepki gösterdi ve Mater ile Kavala'nın süreçteki emeklerine vurgu yaptı.
13 Temmuz 2023
Daha fazla

Hrant Dink'in öldürülmesi ve bu cinayetle ilgili kamu görevlilerinin yargılanması, toplumda üzüntü ve adalet arayışı yaratan olumsuz bir olaydır. Yargıtay'ın bazı sanıkların beraat kararlarını onaması ve suç örgütüyle bağlantılarına dair ifadeler, adaletin sağlanması konusunda toplumsal hassasiyetleri tetikleyebilir ve olumsuz tepkilere neden olabilir. Bu nedenle haberin doğası 'kötü' olarak sınıflandırılmıştır.

İşaretlediklerim