16 Haziran 2024 Ekonomi · Tarım · Enflasyon

Veysel Ulusoy, Türkiye'de IMF'siz IMF programının uygulandığını belirtti

Veysel Ulusoy, TÜİK'in sunduğu istatistiklerin yanlış hesaplandığını ve bu durumun ekonomik politikaları olumsuz etkilediğini belirtiyor. Tarım ürünlerindeki maliyet artışlarının çiftçilerin reel kazançlarını kayba dönüştürdüğünü ve bu durumun gıda güvenliği açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor. Ayrıca, sanayi üretimi ve milli gelir gibi verilerin de doğru olmayan enflasyon oranları ile hesaplandığını ve bu nedenle ülke gerçeklerinden sapıldığını ifade ediyor. Ulusoy, bu durumun sabit gelirli halkın birikim ve varlıklarının erimesine yol açtığını ve ek vergi ve ücret baskılaması ile karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor.

Benzer haberler

Veysel Ulusoy, yüksek enflasyon oranlarının yanıltıcı olduğunu ve algı yönetimi aracı olarak kullanıldığını belirtiyor. Tarım Kanunu'nun 21. maddesine göre, tarımsal desteklerin gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'inden az olmaması gerektiğini vurguluyor. Ancak, bu oranın yıllar içinde düşerek 2023'te yüzde 0.2'ye gerilediğini ifade ediyor. Ulusoy, tarımsal desteklerin yetersizliğinin ve üretim maliyetlerinin artmasının, gıda fiyatlarının yükselmesine neden olduğunu savunuyor.
2 Haziran 2024

Veysel Ulusoy, Türkiye'nin döviz kuru politikalarının ülke ekonomisine zarar verdiğini savunuyor. Ulusoy, ucuz döviz kurunun üretimi baltaladığını, yüksek döviz kurunun ise enflasyon yarattığını belirtiyor. Ayrıca, sıcak parayı çekme amacıyla yürütülen para politikalarının uzun vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ve gelir eşitsizliğini artırdığını ifade ediyor. Ulusoy, sanayi, verimlilik ve teknoloji politikalarının eksikliğine dikkat çekerek, ithal ikamesi gibi stratejilerin önemine vurgu yapıyor.
19 Mayıs 2024

Mehmet Ali Verçin, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve enflasyonla mücadelesini ele alıyor. Türkiye'nin yıllık 330 milyar dolar civarında sanayi malı tükettiğini ve dünya fiyatlarındaki azalışların Türkiye'nin cari açığını olumlu etkilediğini belirtiyor. Ancak, enflasyon üzerindeki etkisi net değil. Türkiye'nin geçmişte faiz oranlarını düşürebildiği dönemlerde IMF ve yabancı fonların önemli destek sağladığı, ancak şu anda yurt dışından beklenen fonlarda bir hareket olmadığı ve Merkez Bankası'nın ilave bir '128 milyar dolar' satabilecek durumda olmadığı vurgulanıyor. Bu durum, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesini zorlaştırıyor.
14 Mart 2024

Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarına yönelik şüpheleri dört ana başlık altında değerlendirdi. Bu başlıklar; baz etkisi, TÜFE ve ÜFE arasındaki makas, İstanbul Ticaret Odası ile TÜİK verileri arasındaki fark ve dördüncü çeyrekteki talep toparlanmasıdır. Demiralp, resmi enflasyon rakamlarının beklentilerden sapmasının maaş artışları gibi konularda mağduriyet yarattığını ve alım gücünde erozyona neden olduğunu belirtti. Ayrıca, üretici ve tüketici fiyatları arasındaki farkın, maliyet artışlarını ve enflasyonist baskıları yansıttığını ifade etti.
4 Ocak 2023

Veysel Ulusoy, Merkez Bankası'nın son raporunu eleştirerek, raporda enflasyonun gelecek dönemdeki seyrine dair somut politikaların ve stratejilerin eksikliğine dikkat çekiyor. Raporda üretim, istihdam politikası, işgücüne katılım ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli modeller gibi önemli konularda bilgi verilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumunun yolsuzluk, borç batağı ve düşük üretim gibi sorunlarla boğuştuğunu ve enflasyonun kontrol altına alınamadığını ifade ediyor.
11 Şubat 2024
Daha fazla

Haber, TÜİK'in sunduğu istatistiklerin yanlış hesaplandığını ve bu durumun ekonomik politikaları olumsuz etkilediğini belirtiyor. Tarım ürünlerindeki maliyet artışlarının çiftçilerin reel kazançlarını kayba dönüştürdüğünü ve gıda güvenliği açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor. Ayrıca, sanayi üretimi ve milli gelir gibi verilerin de doğru olmayan enflasyon oranları ile hesaplandığını ve bu nedenle ülke gerçeklerinden sapıldığını ifade ediyor. Bu durumun sabit gelirli halkın birikim ve varlıklarının erimesine yol açtığını ve ek vergi ve ücret baskılaması ile karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor. Bu nedenlerle haberin doğası olumsuzdur.

İşaretlediklerim