Deprem bölgesinde kimlik tespiti çalışmaları devam ediyor, yaklaşık 2 bin 500 cesedin kimliği henüz belirlenemedi

Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, deprem bölgesindeki adli tıp hekimlerinin üç gündür aralıksız çalıştığını ve tükenme noktasına geldiğini belirtti. Gönüllü adli tıp hekimleri görevlendirme beklerken, Adalet ve Sağlık Bakanlıkları ile YÖK arasında görevlendirme sorumluluğu konusunda bir netlik oluşmamış durumda. AFAD, kimliklendirilemeyen cenazelerin DNA, parmak izi ve fotoğrafı alındıktan sonra defnedileceğini duyurdu. Prof. Dr. Hilal, adli tıp hekimlerinin uygun çalışma koşullarına ve lojistik desteğe ihtiyaç duyduğunu, aksi takdirde kimliklendirme işlemlerinin zorlaşacağını ve hukuki süreçler için gerekli olan ölüm nedenlerinin doğru saptanmasının önemini vurguladı.

6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki büyük deprem sonrasında, bazı şehirlerde sokaklarda cenazelerin beklediği gözlemlendi. AFAD tarafından yapılan açıklamada, hayatını kaybeden vatandaşların kimliklendirilmesi ve naaşlarının yakınlarına teslim edilmesinin önemi vurgulandı. Kimliklendirilemeyen cenazeler, 24 saatlik bekleme süresinin ardından DNA, parmak izi örneği ve fotoğrafı alınarak defnedilecek. Ölü muayene işlemleri, naaşın bulunduğu yerdeki başsavcılıklar tarafından yapılacak ve naaşlar çevre illere gönderilmeyecek.

Türkiye Acil Tıp Derneği'nin raporuna göre, 6 Şubat'taki depremler sonrasında tıbbi malzeme, cihaz, ilaç ve koordinasyon eksikliği yaşandı. Bu durum, yaralıların başka illere sevk edilmesine ve ölümlerin artmasına neden oldu. Sağlık sisteminin kırılganlığı ve sahra hastanelerinin yetersizliği vurgulandı. İlk günlerde malzeme ve personel eksikliği, sonrasında ise personel fazlası gibi koordinasyon sorunları yaşandı. Hastanelerin yıkılması ve zarar görmesi, sağlık hizmetlerinde ciddi aksamalara yol açtı. Rapor, gelecekteki afet planları ve projeler için deneyimlerden yararlanılmasını öneriyor.

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu, Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş'ta saha gezileri ve anketler yaparak deprem bölgesindeki aile hekimlerinin karşılaştığı sorunları raporladı. Rapor, aile hekimlerinin yüzde 80'inin evsiz kaldığını, psikolojik destek ihtiyacı duyduğunu ancak yeterli desteği alamadığını ve zor koşullarda çalıştırıldığını ortaya koydu. Ayrıca, aile hekimlerine hasarlı binalarda çalışmaları ve kendilerine aile sağlığı merkezi için yer bulmaları söylendiği, temel sağlık hizmetlerinin yeterli düzeyde sunulamadığı belirtildi.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Kılıç, 6 Şubat'taki depremler sonrası bölgede ishalli hastalıkların ve hepatit vakalarının artabileceği konusunda uyarıda bulundu. Aile sağlığı merkezlerinde ciddi hizmet açığı olduğunu ve aile hekimliği sisteminin deprem koşullarına uygun olmadığını belirtti. Kırsal alanlarda temiz su ve kanalizasyon sorunları devam ediyor. Kadın sağlığı hizmetlerinde ciddi eksiklikler var ve afet sonrası istenmeyen gebeliklerin artabileceği ifade ediliyor. Barınma koşulları kötü, çadır ve konteynerler yağmurda su alıyor. Yaşlılar ve sağlık çalışanları ihmal ediliyor, sağlık çalışanlarının konaklama sorunları ve tükenmişlik yaşadıkları belirtiliyor.