28 Şubat 2023 Eğitim · Yolsuzluk İddiaları · Akademik

Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümünde Torpil İddiaları

Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümünde, idareye yakın akademisyenlerin yükselmesine olanak sağlayan ve belirli kişilere özel olarak hazırlandığı iddia edilen profesörlük kadro ilanlarına dair iddialar ortaya atıldı. 25 Temmuz 2022'de açılan iki profesörlük kadrosunun, bölüm başkan yardımcılarından birinin eşi için özel olarak düzenlendiği ve ilan şartlarının gizli tutulduğu belirtildi. Ayrıca, 21 Aralık 2022'de açılan doçent kadrosunun da Uşak Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Eylem Kılıç için özel olarak hazırlandığı ve sadece Kılıç'ın başvurduğu kadro ilanının yargıya taşındığı ifade edildi. Bu durum, YÖK ve Danıştay'ın 'kişiye özel ilan' konusundaki kararlarına aykırı bulunuyor.

Benzer haberler
reset

Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümünde, bölüm başkan yardımcılarından birinin eşi ve diğer başkan yardımcısı için özel olarak hazırlanmış gibi görünen iki profesörlük kadrosu ilanı yayımlandı. İlanlarda belirtilen şartlar, bu kişilerin doktora tezleri ve çalışmalarıyla örtüşüyor. İlanlara sadece bu kişiler başvurdu ve bu durum akademik rekabeti ortadan kaldırarak diğer potansiyel adayların başvurularını engelledi. Ayrıca, bölüm öğretim üyelerinin ilan şartlarından haberdar olmadığı ve şartların kapalı kapılar ardında belirlendiği belirtiliyor. Yayımlanan ilanlarla ilgili yedi dava açıldı ve bu durum, YÖK ve Danıştay'ın kişiye özel ilanlara karşı aldığı kararlarla çelişiyor.
24 Şubat 2023

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde, özellikle deri mühendisliği bölümünde, belirli kişilere yönelik kadro ilanları açıldığı ve bu duruma karşı çıkan akademisyenlere soruşturma açıldığı belirtiliyor. İlan şartlarının bölümdeki diğer öğretim üyelerinden gizli belirlendiği ve sadece belirli kişilere uygun olduğu ifade ediliyor. Fakülte dekanı Bahattin Tanyolaç'ın bu kadrolaşma girişimlerinde merkezi bir rol oynadığı ve Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) şikayet edildiği aktarılıyor. YÖK ve Danıştay'ın kişiye özel ilanlara karşı kararları bulunmasına rağmen, bu tür ilanların yayımlandığına dair örnekler sunuluyor.
22 Mart 2023

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Bahattin Tanyolaç'ın, deri mühendisliği bölümünde adrese teslim kadro ilanları yayınladığı ve kadrolaşmaya çalıştığı iddia edildi. İlan şartlarının bölüm öğretim üyelerinden gizli belirlendiği ve üniversite yönetimiyle iyi ilişkileri olan akademisyenlerin bu durumu kendi lehlerine kullandıkları öne sürüldü. Rektörlük tarafından Tanyolaç hakkında soruşturma başlatıldığı ve birçok öğretim üyesinin YÖK'e şikayetlerde bulunduğu belirtildi.
28 Şubat 2023

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde, eski TBMM başkanı Mustafa Şentop'un oğlu Mehmet Selahaddin Şentop'un kazanamadığı araştırma görevlisi kadrosu iptal edilip yeniden ilan edildi ve Şentop bu sefer kadroya alındı. Yeni atanan dekan Prof. Dr. Ertuğrul Karaçuha'nın, rektörün istediği isimlerin fakülteye alınması için çalıştığı belirtiliyor. Ayrıca, yapay zeka ve veri mühendisliği bölümü için açılan öğretim üyesi kadrosu da, uygun başka bir aday olmasına rağmen rektörün adayı olan Cihan Topal'a gitti. Fakülte bu atamalardan haberdar edilmedi ve karşıt görüşler dekan tarafından bastırıldı.
17 Haziran 2023

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde doçentlik kadrosuna atanmak isteyen Çiçek Akçıl Harmankaya'nın, gerekli puanı alamadığı halde komisyondaki iki üyenin değiştirilmesiyle olumlu rapor alarak atandığını iddia etti. Dekan Prof. Dr. Kutgün Eyüpgiller, adayın A grubu için gerekli 200 puan yerine 149 puan aldığını ve olumsuz rapor veren jüri üyelerinin raporlarının ortadan kaldırıldığını belirtti. Eyüpgiller, bu durumu üniversite rektörlüğüne bildirdiğini ve kabul edilemez bulduğunu ifade etti.
5 Mayıs 2023
Daha fazla

Akademik kadroların idareye yakın kişilere özel olarak hazırlandığı ve şartların gizli tutulduğu iddiaları, adaletsizlik ve yolsuzluk algısını güçlendirir. Bu tür iddialar, eğitim ve akademik camianın şeffaflığına ve adil işleyişine zarar verir. Ayrıca, bu durumun YÖK ve Danıştay kararlarına aykırı olması, hukuka uygun hareket edilmediğini gösterir. Bu sebeplerle haberin doğası 'kötü' olarak sınıflandırılmıştır.

İşaretlediklerim