CHP'nin kamu bankalarının işlemlerine yönelik iddiaların araştırılması önerisi Meclis'te reddedildi

CHP, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti'nin son zamlar ve yurttaşların ekonomik sorunlarını konuşmak üzere TBMM'nin açılması için yaptığı başvuru kabul edildi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM'yi 25 Temmuz Salı günü toplantıya çağırdı. Muhalefetin önergesinde, AKP iktidarının uyguladığı ekonomi politikalarının ve ekonomi yönetiminin hatalarının yarattığı sorunların büyüdüğü, Türk lirasının değer kaybettiği, enflasyonun yükseldiği, işsizlik sorununun devam ettiği ve yurttaşların yoksulluk ve güvencesizlikle karşı karşıya kaldığı belirtildi.

CHP, ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan sorunların nedenlerini ve alınması gereken önlemleri belirlemek amacıyla bir araştırma önergesi verdi. Önerge, kira fiyatlarındaki artışlar ve bu durumun yol açtığı sosyal sorunlara dikkat çekiyordu. Ancak, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla bu önerge reddedildi. CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, kira fiyatlarının kontrol dışı arttığını ve bu durumun toplumsal sorunlara yol açtığını belirtti.

CHP, kaçak eğitim merkezlerinin toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin araştırılması için grup önerisi sundu. CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, kaçak kurslar ve vakıf yurtlarından gelen acı haberlere dikkat çekti ve Şanlıurfa'daki bir kaçak Kur'an kursunda yaşanan çocuk ölümünü örnek gösterdi. CHP'nin önerisi, İYİ Parti ve HDP'nin desteğine rağmen AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

AKP, başörtüsü ve ailenin korunması konularında yapmayı planladığı Anayasa değişikliği teklifini Meclis'e sunmadan önce muhalefet partileriyle görüşmek istedi. MHP bu görüşmeyi olumlu karşılarken, İYİ Parti ve HDP arasında tartışma yarattı. İkinci tur görüşmeler için randevu talep eden AKP'ye, HDP'den sonra CHP ve İYİ Parti de ret yanıtı verdi. İki partinin ret gerekçesi, kendi milletvekillerinin dokunulmazlık dosyalarının gündeme alınması oldu.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, devletin genel durumunu altı başlık altında değerlendirdi. Erdoğdu, devlet kurumlarında tarikat personeli bulunduğunu, güvenlik güçlerinin siyasi baskı altında olduğunu, Maliye'de vergi ödemeyen imtiyazlı şirketlerin bulunduğunu, Hazine'nin seçimler nedeniyle boşaltıldığını, kamu bankalarının kara deliğe döndüğünü ve Merkez Bankası'nın teknik olarak iflas etmiş görüntüsü verdiğini iddia etti. Ayrıca, ekonomik bir depremin yakın olduğunu ve ek vergilerin kaçınılmaz olduğunu belirtti.