16 Nisan 2024 Ekonomi · Uluslararası İlişkiler

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Dünya Bankası'ndan aldığı kredileri eleştirdi

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve İslam Kalkınma Bankası'ndan 'yatırım projelerinin finansmanı' için kredi almasını eleştirdi. Kredilerin, Türkiye'nin döviz ihtiyacına kısmen çare olacağını ancak ithalat zorunluluğu nedeniyle tamamının bu amaç için kullanılamayacağını belirtti. Korkmaz, IMF'den alınacak doğrudan ve daha düşük faizli bir borçlanmanın, Dünya Bankası'na göre daha avantajlı olacağını savundu. Ayrıca, Dünya Bankası'nın projeler üzerindeki sıkı kontrolünün Türkiye'nin keyfi yatırım maliyeti hesaplamalarını engelleyeceğini ifade etti.

Benzer haberler

Esfender Korkmaz, ihracatçıların Türk Lirasının değer kaybetmesini istemesine rağmen, bu durumun üretim maliyetlerini artıracağını ve rekabet gücünü azaltacağını belirtiyor. İhracatın büyük bir kısmının ithal girdiye dayandığını ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Korkmaz, ithal girdilerin yerli üretimle değiştirilmesi ve Türk Lirasının değer kazanması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve devletin ithal girdi ikame yatırımlarına teşvik vermesi gerektiğini öne sürüyor.
28 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de uzun vadeli doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişinin olmadığını ve cari açığın dış borçla finanse edildiğini belirtti. Sıcak paranın geldiği gibi çıkacağını ve bu durumun ekonomik kırılganlığı artırarak yeni kur şoklarına yol açacağını vurguladı. Ayrıca, Merkez Bankası ödemeler bilançosuna göre, bu yılın ilk beş ayında Türkiye'den kaynağı belirsiz 12 milyar 370 milyon dolar döviz çıktığını ifade etti. Korkmaz, rasyonel politikaların uygulanmadığını ve bu nedenle ekonomik krizin derinleştiğini savundu.
14 Temmuz 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye beş yıllık işbirliği çerçevesinde ilk üç yılda 18 milyar dolarlık ek finansman sağlayacağını duyurdu. Ekonomist Mahfi Eğilmez, Dünya Bankası'nın sağladığı bu desteğin, projelere yönelik olduğunu ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından sağlanan genel borç desteğinden farklı olduğunu açıkladı. Eğilmez, Dünya Bankası'nın kredilerinin projeye özel olduğunu ve geri ödeme sürelerinin uzun olduğunu, buna karşın IMF'nin borçlarının genel kullanım için olduğunu ve orta vadeli geri ödeme sürelerine sahip olduğunu belirtti.
11 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yaşadığı 14'üncü krizin ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda farklı olduğunu ve bu nedenle IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın krizi çözemeyeceğini belirtiyor. Türkiye'nin siyasi ve sosyal sorunları çözmeden IMF ile anlaşma yapmasının mümkün olmadığını ve mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk alanında geri dönüş yapması gerektiğini ifade ediyor. Korkmaz, en akılcı çözümün siyasi iktidarın değişmesi olduğunu vurguluyor.
6 Mart 2024
Daha fazla

Haberde Türkiye'nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasının eleştirilmesi ve bu kredilerin avantajları ile dezavantajlarının tartışılması, haberin doğası gereği nötr bir konuyu işaret eder. Kredilerin ekonomik etkileri, uzun vadeli sonuçları ve alternatif finansman yöntemlerinin değerlendirilmesi gibi konular, haberin iyi veya kötü olarak sınıflandırılmasından ziyade, ekonomik bir analiz ve değerlendirme içerdiğini gösterir. Bu nedenle, haberin içeriği, spesifik bir olayın sonucu olarak doğrudan iyi veya kötü bir durumu yansıtmaktan ziyade, bir ekonomik stratejinin eleştirisi ve önerileri ile ilgilidir.

İşaretlediklerim