23 Mart 2024 Dış Politika · Uluslararası İlişkiler

Türk dış politikasında önemli bir ivmelenme yaşanıyor

Yerel seçimlerin yoğun gündemi arasında, Türk dış politikasında önemli bir ivmelenme dönemi yaşandığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türk dış politika yapıcılarının, uluslararası sistemin kaotik durumunu stratejik değerlendirmelerle ele aldığı ve dosyalar arası irtibatları gözettiği ifade ediliyor. Bu süreçte, komşularla olan gerginliklerin yerini ortak çözüm arayışı ve işbirliği alırken, Türkiye'nin yurtdışındaki askeri varlığı güvenlik, istikrar ve ekonomik işbirliği üreten bir konuma getiriliyor. Güvenlik, savunma sanayisi, enerji ve ticaret sektörleri Türkiye'nin dış politika hedeflerine katkı sağlayarak bir 'çarpan etkisi' oluşturuyor.

Benzer haberler

Son 5 yılda Türkiye'de gerçekleşen seçimlerde, iç politika ile dış politika sıkça birbirine karıştırıldı. Özellikle 2019 yerel seçimleri, 2017 Anayasa referandumu ve 2023 genel seçimleri dönemlerinde, Türkiye'nin dış politikadaki tutumu ve dış güçlerle ilişkileri ön plana çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesi ve TBMM'de çoğunluğun sağlanması, yerel seçimlerin önemini azaltırken, asıl sorunun Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz olduğu belirtiliyor. Bu krizin üstesinden gelmenin yolu ise Batı ile ilişkilerin düzeltilmesinden geçiyor.
4 Mart 2024

Yusuf Karadaş, Erdoğan iktidarının Irak ziyaretinin, İsrail ve İran arasındaki artan gerilimler ışığında daha da önem kazandığını belirtiyor. Türkiye'nin, NATO ile iş birliği yaparak Ortadoğu'da İran'ı dengeleme ve bölgesel rejimlerle ilişkilerini güçlendirme çabaları üzerinde duruluyor. Ayrıca, Rusya ve Çin gibi diğer bölgesel güçlerin bu dengeleme çabalarını boşa çıkarabileceği ve PKK'nin bölgedeki etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanıyor. Erdoğan'ın yaklaşan ABD ziyareti ve NATO zirvesi, bu politikaların geleceği açısından belirleyici olacak.
22 Nisan 2024

Yerel seçimlerin tamamlanmasıyla Türkiye, ekonomi politikalarına yeniden odaklanacak bir döneme giriyor. Önümüzdeki süreçte enflasyonla mücadele, piyasalarda yeni denge arayışları ve dolar kurundaki stabilizasyon çabaları öncelikli hedefler arasında yer alacak. Ekonomik istikrar ve yatırım ikliminin güçlenmesine katkıda bulunacak önlemler alınacak. Ayrıca, yabancı yatırımcıların ilgisi ve Türkiye'ye yönelik değerlendirmelerin artması bekleniyor.
1 Nisan 2024

Reuters'ın analizine göre Türkiye, mayıs ayında gerçekleşecek önemli seçimler öncesinde iki ekonomik yol arasında seçim yapacak: sıkı devlet denetimli bir ekonomi veya liberal ekonomi politikalarına dönüş. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarı ve ekonomik politikaları, yatırımcıların ve piyasaların dikkatini çekiyor. Uluslararası yatırımcılar, muhalefetin seçimleri kazanması durumunda Türk varlıklarında artış bekliyor. Ancak, ekonomideki köklü değişiklikler belirsizlikler yaratıyor. Türk Lirası'nın değer kaybı, enflasyonun yükselmesi ve sosyal yardım harcamalarının artması ekonomik zorlukları gösteriyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarından çekilmesi ve yerli yatırımcıların borsaya yönelmesi de dikkat çekici. Türkiye'nin ekonomik istikrarı ve seçim sonuçlarının getireceği potansiyel değişiklikler, uluslararası ve yerel düzeyde yakından izleniyor.
18 Ocak 2023

Türkiye, yerel seçimlerin ardından Nisan ayında dış politika gündemine hızlı bir dönüş yapacak. Almanya Cumhurbaşkanı'nın ziyareti, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Es-Sisi'nin Ankara ziyareti, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in beklenen ziyareti ve Türk-Yunan ilişkileri üzerine teknik düzeyde görüşmelerin ardından Yunan Başbakanı'nın Türkiye ziyareti planlanıyor. Bu görüşmelerde terörizmle mücadele, ekonomik iş birlikleri, bölgesel güvenlik ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi gibi konular ele alınacak.
30 Mart 2024
Daha fazla

Türk dış politikasında yaşanan ivmelenme ve uluslararası sistemin kaotik durumunun stratejik değerlendirmelerle ele alınması, komşularla olan gerginliklerin yerini ortak çözüm arayışı ve işbirliğinin alması, Türkiye'nin yurtdışındaki askeri varlığının güvenlik, istikrar ve ekonomik işbirliği üreten bir konuma getirilmesi gibi unsurlar, Türkiye'nin uluslararası alandaki konumunu güçlendiriyor ve olumlu gelişmeler olarak değerlendirilebilir. Bu durum, Türkiye'nin dış politika hedeflerine katkı sağlayan güvenlik, savunma sanayisi, enerji ve ticaret sektörlerinde bir 'çarpan etkisi' oluşturarak, ülkenin genel refahına olumlu katkılar sunuyor.

İşaretlediklerim