ABD, Rusya'nın Ukrayna'da savaş suçları işlediğini ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini belirtti

Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rusya Devlet Başkanlığının Çocuk Hakları Komiseri Maria Lvova-Belova hakkında, Ukrayna'da işlenen savaş suçları ve çocukların kaçırılması suçlamalarıyla tutuklama emri çıkardı. Rusya, bu suçlamaları reddetmekte ve ICC'nin kararlarını tanımadığını belirtmektedir. ICC'nin tutuklama yetkisi olmadığı ve yargı yetkisinin sadece anlaşmaya taraf ülkelerde geçerli olduğu için, Rusya'nın anlaşmanın bir parçası olmaması nedeniyle Putin'in tutuklanması beklenmiyor.

Avrupa Birliği (AB), Rusya'nın Ukrayna'da savaş suçları işlediğini belirterek, bu suçların cezasız kalmaması adına bir uluslararası mahkeme kurulmasının gerekliliğini vurguladı. AB Komisyonunun adaletten sorumlu üyesi Didier Reynders, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda konuyla ilgili konuşma yaptı. Reynders, Ukraynalı savcılara delil toplama konusunda yardım ettiklerini ve Uluslararası Ceza Mahkemesine destek verdiklerini belirtti. Ayrıca, Eurojust ve Europol'un da suçları cezalandıracak bir uluslararası mahkeme kurulması için çalışmalara katıldığını ve bir 'uluslararası soruşturma bürosu' kurulması için görüşmelerin sürdüğünü açıkladı.

Ukrayna, Rusya'nın başkenti Moskova'da Crocus City Hall konser salonunda gerçekleşen ve en az 40 kişinin ölümüne, 100 kişinin yaralanmasına neden olan terör saldırısıyla herhangi bir bağlantısı olmadığını duyurdu. Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'nin danışmanı Mykhailo Podolyak, Ukrayna'nın terörist savaş yöntemlerini kullanmadığını belirtti. Ayrıca, Kremlin karşıtı 'Rusya'nın Özgürlüğü Lejyonu' adlı grup da saldırıda bir rolü olmadığını açıkladı. Eski Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, saldırıyla bağlantılı olmaları halinde Ukraynalı liderlere yönelik tehditlerde bulundu.

ABD yönetimi, 22 Mart'ta Moskova'da gerçekleşen ve 143 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıdan önce Rusya'ya terör tehdidi konusunda yazılı bir uyarı notu gönderdiğini açıkladı. Saldırıyı IŞİD üstlenirken, ABD ve diğer ülkeler vatandaşlarını bu tür saldırılara karşı dikkatli olmaya çağırmıştı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, ABD'nin saldırıyı önlemeye çalıştığını ve Kremlin'in bu durumdan haberdar olduğunu belirtti. Rusya ise saldırıda Ukrayna'nın parmağı olduğunu iddia ediyor.

Rusya'nın başkenti Moskova'da 22 Mart'ta gerçekleşen ve 143 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıyı IŞİD üstlenmişti. Rus Devlet Soruşturma Komitesi'ne bağlı müfettişler, saldırganların Ukraynalı milliyetçilerle bağlantılı olduğuna dair kanıtlar bulduklarını açıkladı. Saldırganların Ukrayna'dan nakit ve kripto para aldıkları ve bir şüphelinin daha gözaltına alındığı belirtildi. ABD'nin saldırıdan önce Rusya'yı yazılı olarak uyarmış olduğu da iddialar arasında.