Tuğrul Belli, Türkiye'de politika faizinde artış beklemediğini ve TL rezervlerindeki durumu değerlendirdi

Merkez Bankası'nın faiz artışı kararı, TL mevduatlarını cazip kılmak ve yurt dışından portföy girişini desteklemek amacıyla önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Ancak, yabancı para ve KKM mevduatlarının TL varlıklara dönüşümü ve yabancıların portföy akımlarının artması zaman alacaktır. Ayrıca, turizm kaynaklı döviz girişinin düşük olması ve yüksek yabancı para ödeme ihtiyacı nedeniyle kur ve rezervler üzerinde hızlı bir iyileşme beklenmemektedir. Ekonomik ve yapısal politikaların, ekonomik aktörlerin güvenini tesis ederek bu süreci desteklemesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Türkiye'de döviz talebinin artması ve TL'nin değer kaybetmesiyle kurlar yükseliyor ve bu durum Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeyi hızlandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimlerinin devam edeceğini belirtiyor ve iktidar, piyasada kontrol sağlamak için çeşitli düzenlemeler yapıyor. Merkez Bankası, seçim sonrası ilk haftada üç yeni düzenleme gerçekleştirdi. Ekonomistler ve piyasa oyuncuları, bankada döviz hesabı olan vatandaşların olumsuz gelişmelere hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ediyorlar. Prof. Öner Günçavdı, bu durumun adı konmamış bir sermaye kontrolü olduğunu ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Türkiye'nin kredi açığının büyüyeceğini, bu durumun vatandaşa vergi yoluyla kaynak yaratma yükümlülüğü getireceğini belirtiyor.

Ekonomist Selva Demiralp, Merkez Bankası'nın yüzde 25 civarında bir faiz artışı yapması halinde Türk Lirası'ndaki değer kaybının devam edeceğini ifade etti. Demiralp, Merkez Bankası'nın geçmişte döviz kurlarına müdahale ettiğini ve bu müdahalelerin devam ettiğini belirtti. Ayrıca, adil piyasa değerinin arz ve talebin serbestçe dengelendiği kur seviyesi olduğunu ve analistlerin farklı politika faizi senaryolarına göre 25 ile 30 arasında bir adil değer tahmininde bulunduğunu söyledi. Demiralp'e göre, yüzde 25'lik bir faiz artışı, enflasyonun önüne geçmeye ve kur korumalı mevduattan doğal çıkışı sağlamaya yetmeyecek ve bu durumda politika faizinin kademeli olarak yükseltilmesi gerekecek.

Bloomberg HT tarafından düzenlenen ankete göre, katılan 27 kurumun medyan beklentisi, Türkiye Merkez Bankası'nın kasım ayında faizi 250 baz puan artırarak yüzde 37,5 seviyesine çıkarması yönünde. Yıl sonu için medyan faiz beklentisi yüzde 40 olarak belirlendi. Türkiye'de ekonomi politikalarının 'normalleştirilmesi' ve faiz artırımı beklenirken, geçmişteki artışlar ekonomistler tarafından yetersiz bulunmuştu. Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, yetkililer Batı yatırımlarını çekmek için çeşitli girişimlerde bulunuyor.

Türkiye'de yaşanan deprem sonrasında dolar/TL kuru iktidarın müdahalesiyle yatay seyretmeye devam etse de, Merkez Bankası rezervlerinde son iki haftada 7 milyar dolarlık bir düşüş yaşandı. Bu durum, stabil kur politikasının zorlanmasına işaret ediyor. Ayrıca, depremle aynı zamana denk gelen 12 milyar dolarlık Kur Korumalı Mevduat (KKM) itfası döviz dengesini zorlaştıran bir başka faktör oldu. Bankacılar, döviz talebini düşürücü adımların devamını beklediklerini ifade ediyorlar.