Boğaziçi Üniversitesi'nde çalışanlara sendika baskısı iddiasıyla ilgili Eğitim-Sen'den suç duyurusu yapıldı

Boğaziçi Üniversitesi genel sekreter yardımcılarından Mustafa Candan, idari pozisyonunu kullanarak sözleşmeli personeli AKP'ye yakın Eğitim-Bir-Sen sendikasına üye yapmaya çalışıyor. İşe alım süreçlerinde yazılı ve sözlü sınavlar düzenlenmiş, ancak bazı adaylar 'referans' ile işe alınmış. Candan, personeli toplantı bahanesiyle çağırıp sendikaya üye olmalarını istemiş. Güvencesiz sözleşmeli personel, işten çıkarılma veya şehir dışına sürülme riski nedeniyle bu taleplere uymak zorunda kalmış. Eğitim-Sen, çalışanların sendika seçme özgürlüğünün engellendiği gerekçesiyle şikayette bulunmuş. Candan'ın geçmişte de benzer suçlamalarla gündeme geldiği belirtiliyor.

Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Candan, üniversite personelini AKP'ye yakın Eğitim-Bir-Sen sendikasına üye olmaya zorluyor. İşe yeni alınan personellere üyelik formu 'rutin bir form' olarak sunulmuş ve sözleşmeli personel, iş güvencesizliği nedeniyle bu baskılara boyun eğmek zorunda kalmış. Candan, şimdi de kadrolu personeli hedef alarak onları da sendikaya üye yapmaya çalışıyor. Bu durum, sendikanın yetkili sendika olma çabası olarak görülüyor, zira 15 Mayıs'ta hangi sendikanın yetkili olacağı belirlenecek ve en çok üyeye sahip sendika bu statüyü kazanacak. Mustafa Candan'ın geçmişte de benzer sendikal baskılarla gündeme geldiği ve hukuk dışı yollarla sendikalaşma çabalarında bulunduğu belirtiliyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nde Rektör Naci İnci'nin yönetimi altında, akademisyenlerin çeşitli bahanelerle okuldan uzaklaştırıldığı ve hükümete yakın kişilerin işe alındığı iddia ediliyor. İdari amirlerin, çalışanları AKP'li Eğitim-Bir-Sen'e geçmeye zorladığı ve bu sendikaya geçmeyi reddeden personele mobbing uygulandığı belirtiliyor. Ayrıca, Eğitim-Bir-Sen'e geçiş yapacak personellere şube müdürlüğü pozisyonları teklif edildiği öne sürülüyor. Bu durumun, sendikal faaliyetlere müdahale ve yasalara aykırı olduğu ifade ediliyor.

Boğaziçi Üniversitesi Yayım İşleri Şube Müdürlüğü'ne atanan Osman Baran Kaplan, birim personeli hakkında kişisel veriler ve yorumlar içeren notlar aldı ve bu bilgileri içeren bir dosyayı birim çalışanlarına e-posta yoluyla gönderdi. Notlarda, Eğitim-Sen üyesi olanlar ve 'verimli çalışmayanlar' özellikle belirtildi. Ayrıca, okul yönetiminin Eğitim-Sen üyesi personeli Eğitim-Bir-Sen'e geçmeye zorladığı ve diğer sendikalara üye olanları da bu sendikaya geçmeye teşvik ettiği iddia ediliyor.

OHAL döneminde yayınlanan 686 sayılı KHK'yla görevinden ihraç edilen barış akademisyeni ve Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul'un üniversiteyle bağı, itiraz üzerine yeniden kesildi. Kurul, mayıs ayında göreve iade edilmişti. Ancak Ankara Üniversitesi'nin itirazı sonrasında verilen yürütmenin durdurulması kararı nedeniyle, Kurul'un bir kez daha üniversitesiyle bağı hukuksuzca kesildi. Eğitim Sen Genel Merkezi, bu durumda olan çok sayıda akademisyenin olduğunu belirtti.