Merkez Bankası, politika faizini yüzde 15'ten yüzde 17,5'e yükseltti

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 30'dan yüzde 35'e yükseltti. Bu artış, piyasa aktörlerinin ve uluslararası kurumların beklentileriyle paralel bir hareket oldu. Daha önce düşük faiz politikasında ısrar eden iktidarın bu tutumu ekonomiyi krize sokmuştu. Ancak yeni yönetimin ekonomi politikalarını 'normalleştirmesi' ve Merkez Bankası'nın faiz artırması bekleniyordu. Bu faiz artışı, piyasalar tarafından olumlu karşılandı.

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 25'ten yüzde 30'a yükseltti. Bu karar, piyasa beklentilerine paralel olarak kaydedildi. Ekonomistler, bu adımı hem olumlu buldu hem de eleştirdi. Bazıları, faiz artışının yetersiz olduğunu ve enflasyonun önüne geçemeyeceğini belirtirken, bazıları ise bu kararı olumlu bir adım olarak değerlendirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ekonomi yönetimindeki değişikliklerin ardından beklenen bir hamle yaparak politika faizini 650 baz puan artırarak yüzde 15'e çıkardı. Yeni ekonomi yönetimi, piyasa tarafından olumlu karşılanan isimlerden oluşuyor ve faiz artırımı ekonomi politikalarının 'normalleştirilmesi' olarak görülüyor. Uzmanlar ve uluslararası kuruluşlar, faiz artırımının önemini vurgularken, farklı tahminlerde bulunmuşlardı. Merkez Bankası, daha önce yaşanan kur krizinin ardından faiz oranlarında indirim yapmış, ancak son dönemde faiz oranını sabit tutmuştu.

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 15'ten yüzde 17,5'e yükseltti. Ancak bu artış, ekonomistler tarafından yeterli görülmedi ve beklentilerin altında kaldı. Ekonomistler, yapısal reform ihtiyacına dikkat çekerek, faiz artırımının tek başına ekonomik sorunları çözemeyeceğini belirtti. Ayrıca, enflasyonun yüzde 40 civarında olduğu bir ortamda yüzde 17,5 faiz oranının yeterli olmadığına dikkat çekildi.

Merkez Bankası, eylül ve ekim aylarında gerçekleştirdiği 500'er baz puanlık faiz artışlarının ardından, son toplantısında politika faizini yüzde 35'ten yüzde 40'a çıkardı. Uluslararası kurumların 250 baz puanlık bir artış beklediği bu hamle, ekonomi yönetiminin 'normalleştirme' politikaları çerçevesinde gerçekleşti. Yeni ekonomi yönetimi, yabancı yatırımcıların güvenini kazanmak ve döviz ihtiyacını karşılamak amacıyla Körfez ülkeleri ve Batı yatırımlarına yönelik girişimlerde bulunuyor. Dünya Bankası ise Türkiye ekonomisini desteklemek için 35 milyar dolarlık bir yatırım paketi duyurdu.