Erdoğan başarısızlığını CHP ile gizlemek istiyor

Yerel seçimleri kaybeden ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalan Erdoğan, yumuşama siyasetiyle durumu lehine çevirmeye çalışıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in muhalefet yapmaktan vazgeçip AKP'ye destek vermesi, Erdoğan'ın bu stratejiden kazançlı çıkmasına neden oldu. Rahmi Turan, bu durumu ele alarak Erdoğan'ın hâlâ güçlü olduğunu göstermeye çalıştığını belirtiyor.

Osman Sert, Türkiye'de iktidarın ve ana muhalefet partisi CHP'nin siyasi yaklaşımlarını ele alıyor. İktidarın 31 Mart öncesindeki takıntılarından kolayca kurtulamayacağını ve CHP'nin de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında, uzun bir aradan sonra gerçekleşecek olan siyasi diyalogun önemi vurgulanıyor. Yazıda, siyasi partilerin toplumsal talepleri siyaset yoluyla ele alması gerektiği ve seçmenin bu yönde bir beklenti içinde olduğu ifade ediliyor.

Mustafa Karaalioğlu, Erdoğan ve Özel arasında denenen ve başarısızlıkla sonuçlanan normalleşme girişiminin toplumda bir hayal kırıklığı yaratmadığını belirtiyor. Karaalioğlu, siyasetin normali normal olamamaktır diyerek, bu durumun beklenmedik olmadığını ifade ediyor. Ayrıca, Erdoğan'ın CHP'nin yerel seçimdeki başarısına kayıtsız kalamadığını, ancak MHP'nin tepkilerine karşı daha duyarlı olduğunu vurguluyor. Sonuç olarak, iktidar ile ana muhalefet arasında ittifak olamayacağını ve normalleşmenin böyle bir amacı olmadığını belirtiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP lideri Özgür Özel, yumuşama mesajları vererek kararlı ve ısrarlı olduklarını belirtiyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı'na yapılan CHP ziyaretlerinde artık kabalık yerine simit ve börek ikramı yapılıyor. Toplumda kutuplaşmadan beslenenler bu yeni durumdan rahatsızken, diyalog ve müzakereyi destekleyenler olumlu karşılıyor. Ahmet Hakan, toplumsal kutuplaşmanın azalmasının bazı kesimlerde rahatsızlık yarattığını ifade ediyor.

Orhan Uğuroğlu, 31 Mart Yerel Seçimlerinde AKP'nin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın karşılaştığı zorlukları ele alıyor. Erdoğan'ın, partisinin kamuoyu desteğindeki düşüşü ve yerel seçimlerdeki olası kaybı göz önünde bulundurarak, seçimlerde kendini daha fazla öne çıkardığı belirtiliyor. Erdoğan'ın bu hamlesinin, kendisi için bir 'final' niteliğinde olduğu ve olası bir kaybın erken seçimlere yol açabileceği ifade ediliyor. Yazıda, ekonomik zorluklar ve dar gelirlilerin durumu da seçimlerin önemli bir boyutu olarak değerlendiriliyor.