Aktif Bank, Türkiye'deki kayıtlı göçmenlere kredi vermeyi hedefliyor

Aktif Bank, Türkiye'deki kayıtlı göçmenlere kredi vermeyi planladığını açıkladı. Banka, 40-50 milyon liralık bir kredi programı hazırlayarak bu segmenti tanımayı ve izlemeyi hedefliyor. Bu kredi programı, bankanın toplam bilançosunun yüzde 3 ila 5'ini geçmeyecek. Banka yetkilisi Ayşegül Adaca, yasal göçmenlerin kredi ihtiyacının hiçbir bankada karşılanmadığını belirtti.

Türkiye İş Bankası, kadın girişimcilere ve kadınların istihdam ve yönetimde yer aldığı şirketlere finansman sağlamak, deprem bölgesindeki kadınların ekonomik zorlukları aşmasına yardımcı olmak ve kadınların iş hayatında daha aktif rol almasını desteklemek amacıyla beş yıllık bir plan dahilinde 100 milyar lira ayırmayı taahhüt etti. Banka, bu süreçte kadınların finansal hizmetlere erişimini artırmayı, finansal olmayan faaliyetlerle de desteklemeyi, pazarlama ve reklam faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet ayrımcılığını önlemeyi ve insan kaynakları politikalarında kadınların ihtiyaçlarını gözetmeyi hedefliyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, A Haber canlı yayınında Türkiye'deki düzenli göçmen sayısının 4 milyon 888 bin 286 olduğunu açıkladı. Bu göçmenlerin biyometrik kayıtlarının bulunduğunu ve konumlarının bilindiğini belirtti. Yerlikaya, düzensiz göçmenlere karşı yıllardır mücadele ettiklerini ve bu kapsamda İstanbul'da dokuz göç mobil noktası kurduklarını ifade etti.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, 'Türkiye Tek Yürek' kampanyasında toplanan ve AFAD ile Kızılay'a verilmesi planlanan 115 milyar liralık bağışın 41 milyar lirasının yatırılmadığını ve bu durumun kamu kuruluşlarında para olmamasından kaynaklandığını yazdı. Altaylı, Bankalar Birliği'nin düzenlediği toplantıda bir kamu bankası yöneticisinin toplanan bağışlarla konut yapılacağını ve bu konutların depremzedelere taksitle satılacağını belirttiğini aktardı. Ayrıca, yabancı ortaklı bir bankanın yöneticisinin bu duruma itiraz ettiğini ve doğrudan kendilerinin ev yapmayı teklif ettiğini ifade etti.

Can Ataklı, kredi kartlarının hem Türkiye'de hem de gelişmiş ülkelerdeki kullanım alışkanlıklarını karşılaştırıyor. Gelişmiş ülkelerde insanlar gelirlerine uygun harcamalar yaparken, Türkiye'de birçok kişi günlük ihtiyaçlarını ve yaşamını sürdürebilmek için kredi kartına başvuruyor. Bu durum, milyonlarca kişinin ekonomik olarak güvende olmadığını ve borçlanarak yaşamak zorunda kaldığını gösteriyor. Ataklı, bu kısır döngünün sonuçlarını ve insanların borçlarını kapatmak için varlıklarını satma noktasına geldiklerini vurguluyor.