Ziraat Bankası, 300 milyon dolarlık yurt dışı finansmanı sağladı

Ziraat Bankası, uluslararası nitelikte bir yatırım bankasından 600 milyon dolar tutarında uzun vadeli dış finansman sağladığını açıkladı. Bu kaynakla birlikte banka, yıl başından bu yana yurt dışından toplamda 3,4 milyar dolar kaynak sağlamış oldu. İki hafta önce de benzer bir durum VakıfBank için yaşanmış ve banka uluslararası bir bankadan 500 milyon dolarlık bir finansman sağlamıştı.

Ziraat Bankası, Almanya'nın önde gelen finans kuruluşlarından Deutsche Bank ile 1,75 milyar avro tutarında bir kredi ve fonlama anlaşması gerçekleştirdi. Anlaşma, dış finansman imkanlarını beş yıla kadar vade ile sağlayacak şekilde düzenlendi. Banka tarafından yapılan açıklamada, bu tür adımların dış finansmanın derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi yönünde atılacağı ve uluslararası işbirliklerinin yanı sıra özellikle ihracatçılar başta olmak üzere Türk ekonomisine desteklerinin artırılarak devam edeceği belirtildi.

Ziraat Bankası, VakıfBank ve Halkbank, teknoloji alanında yenilikçi fikirleri olan girişimcilere destek olmak amacıyla 'Tekno Girişimci Destek Kredisi' adı altında yeni bir kredi paketi sunuyor. Bu kredi paketi ile yazılım, donanım geliştirme ve mobil teknolojiler gibi alanlarda faaliyet gösteren girişimlerin büyümesi, istihdamın artırılması ve rekabetin desteklenmesi amaçlanıyor. Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren veya TÜBİTAK, KOSGEB gibi kurumlardan destek almaya hak kazanmış girişimciler bu krediden yararlanabilecek. Kredi, 500 bin liraya kadar, altı ay anapara ödemesiz ve 60 ay vadeli olup, faiz oranları vade süresine göre değişiklik gösterecek.

Halkbank, çıkarılmış sermayesini 30 milyar TL artırma kararı aldı. Bu artış, tahsisli satış yöntemiyle Türkiye Varlık Fonu'na yapılacak. Vakıfbank da benzer bir yöntemle sermayesini 32 milyar TL artıracak. Bloomberg'e göre Ziraat Bankası da 45 milyar TL sermaye artırımı planlıyor, ancak bu bilgi henüz resmi bir açıklama ile doğrulanmadı.

Bloomberg'e göre, Dünya Bankası Türkiye'ye verdiği desteği ikiye katlayarak 35 milyar dolara çıkarmak için görüşmeler düzenliyor. Bu finansmanın, hükümete doğrudan kredi vermenin yanı sıra özel sektöre desteği de içereceği belirtiliyor. Artırılması düşünülen finansman, yeni ekonomi yönetimine bir 'güven oyu' olarak görülüyor. Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, bu durum Batı yatırımlarını çekme çabalarını da beraberinde getiriyor.