12 Şubat 2024 Hukuk · Sağlık · İnsan Hakları

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Adnan Oktar için sahte işkence raporu hazırladığı iddialarına yanıt verdi

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Adnan Oktar suç örgütü üyeleri için sahte işkence raporu hazırladığı iddialarına Diken'e konuşarak yanıt verdi. Fincancı, işkenceyi meşrulaştırmak için belgeselin araç olarak kullanıldığını belirtti ve hekimlik yemini gereği kimseye adres sormadan, taraf gözetmeksizin işkenceyi belgelediğini vurguladı. Ayrıca, işkence raporlarının mahkemede etkili olmadığını, yargının işkenceyi örtbas ettiğini ifade etti. Fincancı, işkenceye karşı mücadele edenlerin kriminalize edilip düşmanlaştırılmaya çalışıldığını da ekledi.

Benzer haberler

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, mesleki faaliyetleri ve insan hakları savunuculuğu nedeniyle çeşitli davalarda suçlanmıştır. Adnan Oktar ve DHKP-C davalarında verdiği bilirkişi raporları ve görüşler nedeniyle yargılanmış, yandaş medya tarafından linçe uğramıştır. Son olarak, Adnan Oktar davasında işkence gördüğüne dair verdiği rapor nedeniyle eleştirilmiş, ancak Yüksek Mahkeme, Adli Tıp Kurumu'nun raporunu değil, Fincancı'nın raporunu esas alarak karar vermiştir. Bu durum, bazı çevreler tarafından yanlış anlaşılmış ve eleştirilmiştir.
13 Şubat 2024

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 'örgüt propagandası yapmak' suçundan aldığı iki yıl sekiz ay 15 gün hapis cezasının ardından tahliye edildi. Kuzey Irak'ta Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kimyasal silah kullandığı iddialarını araştırılması gerektiğini belirttikten sonra iktidar tarafından hedef gösterilen Fincancı, Bakırköy Cezaevi'nden çıkışında coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Fincancı, basın emekçilerine teşekkür ederek, gerçeklerin paylaşılmasının hem hekimlerin hem de basın emekçilerinin sorumluluğu olduğunu vurguladı.
11 Ocak 2023

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, kamuoyunda 'Adnan Hoca' olarak bilinen Adnan Oktar ve örgüt yöneticisi 13 kişiye verilen 8 bin 658'er yıl hapis cezasını onayladı. Oktar, 'örgüt yöneticiliği', 'cinsel istismar', 'eğitim hakkının engellenmesi', 'eziyet', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' ve 'kişisel verilerin kaydedilmesi' suçlarından 891 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve diğer sanıkların suçlarından da sorumlu tutularak toplamda 8 bin 658 yıl hapse mahkum edildi. İstanbul 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021'de Oktar ve diğer sanıkları ağır cezalarla mahkum etmiş, bazı sanıkların tahliyesine karar verilmiş, bazıları hakkında ise tutuklama kararı çıkarılmıştı.
12 Nisan 2023

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta kimyasal silah kullandığı iddialarını araştırılması gerektiğini söyleyen ve bu sebeple iktidar tarafından hedef gösterilen Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 'örgüt propagandası yapmak' suçundan iki yıl sekiz ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldıktan sonra tahliye edildi. Fincancı, tahliye olmayı beklemediğini, ancak ulusal ve uluslararası toplumun güçlü dayanışmasının etkisiyle tahliye edildiğini düşündüğünü ifade etti. Ayrıca, kimyasal silah kullanımı iddialarıyla ilgili yaptığı açıklamalardan pişmanlık duymadığını, tıbbi bir değerlendirme yaptığını ve uluslararası protokollere göre hareket ettiğini belirtti.
13 Ocak 2023

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 'örgüt propagandası yapmak' suçlamasıyla yargılandığı davada iki yıl sekiz ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı ve 76 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Mahkeme, ceza onanırsa Fincancı'nın doktorluk mesleğini icra etmesini yasaklayabilecek bir maddeyi de uyguladı. Duruşma, yoğun güvenlik önlemleri altında ve çok sayıda izleyici ve avukatın katılımıyla gerçekleşti. Fincancı'nın evinde yapılan aramada el konulan bir kitap, dosyada delil olarak saklanacak.
11 Ocak 2023
Daha fazla

Haberde, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın sahte işkence raporu hazırladığı iddialarına verdiği yanıt ve işkenceye karşı tutumu ele alınıyor. Haberde suçlama ve savunma arasında bir denge olduğu için, haberin doğası gereği iyi veya kötü olarak sınıflandırılmaktan ziyade tarafsız bir konumda duruyor. İddialar ve bu iddialara verilen yanıtlar, daha çok bir tartışmanın parçası olarak görülebilir. Bu nedenle, haberin içeriği 'neutral' olarak değerlendirilmiştir.

İşaretlediklerim