Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye ve Suriye'deki depremler sonrası en yüksek seviye olan 3'üncü seviye acil durum ilan etti

Güneydoğu Türkiye'de yaşanan 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, en üst düzey olan dördüncü seviye alarmın ilan edildiğini duyurdu. Bu seviye, uluslararası yardımın kabul edildiği ve diğer ülkelerden gelen her türlü ilk yardımın kabul edileceği anlamına geliyor. Türkiye Afet Müdahale Planı'nda dört seviye bulunmakta ve dördüncü seviye, uluslararası desteğe ihtiyaç duyulan en ciddi durumu ifade ediyor. Deprem sonrasında 107 artçı sarsıntı yaşandı ve ölü sayısı 1498 olarak açıklandı.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, can kaybının 912'ye yükseldiğini açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü, deprem nedeniyle haber alınamayan bölgelerle ilgili endişelerini ifade etti ve ulusal yetkililerin arama kurtarma çalışmalarına odaklandığını, ilerleyen zamanlarda yaralıların tedavisi ve sağlık sistemine destek için travma desteğine ihtiyaç duyulacağını belirtti.

Gaziantep'te 7,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi ve bu deprem Türkiye'nin yedi ilinde ve Ortadoğu'daki birçok ülkede hissedildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uluslararası yardım içeren dördüncü seviye alarmın verildiğini duyurdu. Beyaz Saray ve ABD Başkanı Joe Biden, Türkiye ve Suriye'deki deprem sonrası gerekli her türlü yardımı sağlamaya hazır olduklarını bildirdi. Biden, ekibine Türkiye ile koordineli olarak durumu izleme ve yardım sağlama talimatı verdiğini açıkladı.

6 Şubat'ta Türkiye, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. Depremler sonucunda birçok ülke arama-kurtarma ekiplerini Türkiye'ye gönderdi. Yunanistan, ABD, Meksika, Fransa, Rusya, Pakistan, Almanya, İsrail ve Hindistan gibi ülkelerden gelen ekipler ve yardım malzemeleri afet bölgesine sevk edildi. Bu uluslararası destek, Türkiye'de dördüncü seviye afet alarmının verilmesinin ardından organize edildi.

Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol, 6 Şubat depremlerinin ardından geçen 42 gün sonrasında temel ihtiyaçların hala sorun teşkil ettiğini ve yanlış yerleşim alanı seçimleri nedeniyle yaşanan yağış ve selin sorunları derinleştirdiğini belirtti. Varol, barınma alanlarının hastalık yuvasına dönüşebileceği, güvenli içme suyu sağlanamadığı ve atık arıtma sistemlerinin yetersizliği gibi konularda uyarılarda bulundu. Ayrıca, bölgede dizanteri, gastroenteritler, hepatit ve leptospirozis gibi hastalıkların artışı beklendiğini ifade etti.