Antakya'da depremin üçüncü gününde ambulans sesleri umut kaynağı olurken, kurtarma çalışmaları gece yavaşlıyor ve gündüz hızlanıyor. İnşaat işçileri farklı şehirlerden yardıma koşuyor. AFAD ekiplerinin sayısı artmış olsa da her enkazda ekip bulunmuyor. Yardım TIR'ları bürokrasi nedeniyle kente giremeyince yardımlar dağıtılamıyor ve çöp haline geliyor. Çadırlar kurulmaya başlanırken, vatandaşlar eşyalarını taşıyacak araç arıyor. İlhan Ateş gibi bazı depremzedeler, yıkımdan yerel yönetimleri sorumlu tutuyor. Kentte tuvalet sıkıntısı yaşanıyor ve insanlar ihtiyaçlarını gidermek için çevreyi kullanıyor. Kurtarma çalışmalarında ise yerel ve yabancı ekipler arasında gerginlikler yaşanıyor.