AKP iktidarı, eğitimde anayasal ihlalleri öğrenci ve öğretmenlere yaşatarak gösteriyor

Yazıda, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, siyasal İslamcı bir anlayışla eğitimi dönüştürme çabaları ele alınıyor. Tekin'in 'Türkiye Yüzyılı Maarif Müfredatı' adlı yeni eğitim planı, toplumda ve AKP içinde tepkilere neden olmuş. Can Ataklı, Tekin'in bu planı başarıyla uygulayamayacağını öne sürüyor ve onun bakan olarak görevde olmasını tehlikeli buluyor. Ayrıca, eğitim uzmanı Ali Özdemir'in eğitimde yapılan yanlışları ele aldığı bir değerlendirme de sunuluyor.

Muğla'nın Ortaca ilçesindeki bir özel eğitim rehabilitasyon merkezi, lise mezunlarının derslere girdiği gerekçesiyle şikayet edildi. Kurumun kurucu temsilcisi Eylem Tan'ın AKP'den milletvekili adayı yapıldığı ve eski bakanlarla yakın ilişkileri olduğu belirtildi. Eski kurucu temsilci Hilal Coşkun, usulsüzlükleri fark ettiğini ve soruşturmanın AKP bağlantıları nedeniyle yavaş ilerlediğini iddia etti. Coşkun, öğrencilere gerçek anlamda hizmet verilmediğini ve eğitim verilmediğini, çocukların siyasi amaçlar için kullanıldığını öne sürdü.

Türkiye'nin yeni eğitim müfredatı, özellikle integralin kaldırılması ve Osmanlı tarihinin yeniden yorumlanması gibi konularla tartışma yaratmıştır. Müfredat, Osmanlı'nın 'dağılma' dönemini 'Savaşlar Sarmalında Osmanlı' olarak yeniden adlandırarak ve duraklama dönemini 'Dönüşüm Sürecinde Osmanlı' olarak tanımlayarak tarih anlayışında önemli değişiklikler yapmıştır. Ayrıca, Türk ve İslam tarihlerinin eşanlamlı hale getirilmesi, antik Türk tarihi ve Türk mitolojisinin göz ardı edilmesi eleştirilmiştir. Bu durum, AKP iktidarının eğitimde dincileşme eğilimini ve tarikatlarla olan ilişkilerini yansıttığı iddia edilmektedir.

Selin Nakıpoğlu, 'Türkiye Yüzyılı' adlı yeni eğitim müfredat taslağının, AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın seçim kampanyası sloganı olduğunu ve bu durumun bir eğitim programından ziyade parti programı niteliği taşıdığını öne sürdü. Nakıpoğlu, müfredatın ideolojik bir vurgu içerdiğini ve siyasal İslam'ı kalıcı hale getirmeyi amaçladığını iddia etti. Ayrıca, müfredatın hazırlanış sürecinde eğitimcilerin yer almadığını, bunun yerine tarikatlar ve siyasi iktidarla bağlantılı sivil toplum kuruluşlarının etkili olduğunu belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı, son bir yılda İş Kanunu'na aykırı hareketleri nedeniyle 920 özel öğretim kurumuna toplamda 65 milyon lira idari para cezası verdi. Bakan Yusuf Tekin, özel okullarda asgari ücretin altında öğretmen çalıştırıldığını ve diğer iş hukuku ihlallerinin tespit edildiğini açıkladı. Bu tür uygulamaların tespiti için yapılan denetimler, Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından planlanmaktadır.