Y kuşağı yöneticilerine fark ettirmeden 'sessiz tatil' yapıyor

Dünya genelinde işe alımlarda duraksama yaşanırken, çalışanlar sevmedikleri işlerde 'sessizce terk' yöntemine başvuruyor. Bu durum, çalışanların işlerini bırakmak yerine asgari düzeyde çalışmayı tercih etmeleri anlamına geliyor. İşgücü piyasasında talep, arzı büyük ölçüde geride bırakıyor ve çalışanların iş arama faaliyetleri artıyor. Uzmanlar, iş yerlerinin çalışanlarını motive etmek ve 'sessiz terk' sorununun yaygınlaşmasını engellemek konusunda sorumluluğu olduğunu belirtiyor.

ABD çapında 966 iş dünyası lideriyle yapılan bir ankete göre, Z kuşağı çalışanları iş dünyasında kırılgan, tembel ve hazırlıksız olarak görülüyor. Ankete katılan liderlerin %75'i yeni mezunların çoğunun başarısız olduğunu, %60'ı ise bazılarının işten çıkarılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Z kuşağının iletişim becerilerinin zayıf olduğu ve profesyonel giyinme konusunda eksiklikleri olduğu vurgulandı. Ancak, bu jenerasyonun iş gücüne giderek daha fazla katıldığı ve uyum sağlamanın gelecekte daha akıllıca olacağı ifade edildi.

Fehmi Koru, Ege Bölgesi'nde yaptığı bir haftalık gezide, otellerin boş olmasına rağmen denize girilebilen koyların dolu olduğunu gözlemledi. Dar gelirliler, asgari ücretle çalışanlar ve emekliler, belediye otobüsleri sayesinde otel masrafı yapmadan koylarda deniz keyfi yapıyor. Oteller müşteri bulmakta zorlanırken, yerli turistler çadır kurarak veya günübirlik gezilerle tatil yapıyor. Bu durum, turizmin otellerde değil, halkın denize erişiminde yoğunlaştığını gösteriyor.

YouGov ve Viagogo tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, Z kuşağından bir konsere gitmek için işten hastalık izni alma ihtimali Y kuşağından iki kat daha fazla. Ayrıca, Z kuşağından katılımcıların yüzde 43'ü, en sevdikleri sanatçının konserinde ön sırada yer alabilmek için altı ay boyunca içkiyi bırakabileceğini belirtti. Araştırma, Z kuşağının konserlerde sosyal medyada içerik paylaşma ihtimalinin Y kuşağından yüzde 10 daha yüksek olduğunu da gösterdi.

Ahmet Ergin'in yazısına göre, Türkiye'de işçilerin büyük bir kısmı yasal sınır olan 45 saatin üzerinde çalışıyor. DİSK-AR'ın araştırmasına göre, işçilerin yüzde 59.3'ü haftada 45 saatten fazla çalışırken, yüzde 28.8'i haftada 50 saatten fazla çalışıyor. Yargıtay'ın kararları ve işverenlerin tutumu, uzun çalışma saatlerinin devam etmesine neden oluyor. Çalışma saatlerinin düşürülmesi, hem insani hem de ekonomik nedenlerle gereklidir.