Büyükada davasında yargılanan insan hakları savunucularının duruşması Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden başladı

İstanbul 35'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen Büyükada davasında, insan hakları savunucuları Taner Kılıç, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran'ın beraatine hükmetti. Savcı, bu dört sanık hakkında aleyhte kesin delil olmadığını belirterek beraatlerini talep etmişti. Taner Kılıç'a yönelik 'örgüte üye olmak' suçundan ceza talep edilmiş, ancak mahkeme beraat kararı verdi ve Kılıç'ın yurt dışı çıkış yasağını kaldırdı. 2017'de Büyükada'da düzenlenen bir toplantıya katıldıkları için 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'silahlı terör örgütüne yardım etmek' suçlamalarıyla yargılanan 11 insan hakları savunucusundan dörtü bu kararla beraat etmiş oldu.

7-8 Ekim 2014 Kobani olaylarına ilişkin 108 kişinin yargılandığı davada savcılık mütalaasının açıklanacağı duruşma Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşti. HDP'nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da katıldığı duruşmada, yargılanan HDP'liler ve avukatları mahkeme heyetinin aceleci davranışını eleştirdi. Mahkeme başkanı ise bu eleştirilere 'Hayat kısa' yanıtını verdi. Demirtaş ve Yüksekdağ, mahkeme heyetini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirdi ve duruşmanın siyasi amaçlarla yürütüldüğünü iddia etti. Duruşma, sanıkların dinlenmesinin ardından ertelendi.

Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Tahir Elçi cinayeti davasının dokuzuncu duruşmasında, Elçi ailesinin avukatlarının talepleri reddedildi ve dava 6 Mart tarihine ertelendi. Avukatlar, sanıkların ve tanıkların olay yerine getirilerek keşif yapılmasını ve olayın daha kapsamlı bir şekilde incelenmesini talep etmişlerdi. Duruşmada, olay yerini gören bir işyeri kamerasının raporu okundu. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, mahkemenin kararlarını eleştirerek, davada maddi gerçeğin açığa çıkarılmasının sağlanmadığını iddia etti.

Anayasa Mahkemesi, TİP milletvekili Can Atalay hakkında hak ihlali kararı verdi, ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu karara uymadı. İstanbul Barosu, yerel mahkemenin ve Yargıtay'ın anayasayı göz ardı ettiğini belirterek, mahkeme başkanı ve üyeleri hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu'na suç duyurusunda bulundu. İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, Atalay'ın tahliye edilmemesinin yeni bir suç teşkil ettiğini ifade etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ikinci ihlal kararını uygulamama kararı alarak, avukat Can Atalay'ın dosyasını tekrar Yargıtay'a gönderdi. Bu durum, yargı süreçlerinde Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmaması konusunda bir örnek teşkil etmektedir. Ayrıntılar henüz gelmediği için olayın tam yansımaları ve sonuçları hakkında bilgi verilememektedir.