İstanbul Başakşehir'de yıkılan bir ev için yürütmeyi durdurma kararı çıktı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB), Üsküdar Salacak'ta bulunan kaçak yapıları yıkma girişimi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından engellenmişti. İBB'nin mahkemeye başvurması sonucu, 12. İdare Mahkemesi İBB'nin lehine karar vererek yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bakanlığın itirazı da Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Bu süreçte İBB personeli, kaçak yapıların yıkımı sırasında saldırıya uğramış ve hukuki girişimlerde bulunulmuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), imar kanuna aykırı olduğu için Kuşkonmaz Camii yanındaki bir kafeyi yıkmaya karar verdi. İşletme sahiplerinin yürütmeyi durdurma talebi mahkeme tarafından reddedildi ve İBB haklı bulundu. Ancak, Üsküdar kaymakamlığı ve polis ekipleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın talimatıyla yıkımı engelledi. Ayrıca, Üsküdar sahilindeki bazı kaçak işletmeler için de imar planı değişikliği yapılarak koruma altına alındı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Üsküdar Salacak sahilinde imar kanununa aykırı olduğu tespit edilen ve mahkeme kararıyla yıkımına karar verilen bir kafenin yıkımını gerçekleştirmek üzere bölgeye ekiplerini gönderdi. Yıkım sırasında İBB İmar Şube Müdürü Ramazan Gülten'in de aralarında bulunduğu üç personel, mekan sahipleri tarafından önce sözlü sonra fiziki saldırıya maruz kaldı. Yaralanan Gülten hastaneye kaldırıldı ve İBB hukuki girişim başlattı. Yıkımın devamı için ilçe kaymakamlığıyla görüşmeler sürüyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Üsküdar Salacak sahilinde kaçak olduğu tespit edilen işletmelerin yıkım çalışmaları sırasında İBB İmar Dairesi Müdürü ve üç zabıta personeli saldırıya uğradı. Kafe sahipleri, yıkım kararının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek mahkemeye başvurdu. İstanbul 8'inci İdare Mahkemesi, dava sonuçlanana kadar yıkımın durdurulmasına karar verdi ve belediye ekipleri yıkımı durdurdu.

Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası Diyarbakır'da 'acil yıkılacak' binalar listesi oluşturuldu. Diyarbakır Barosu, binaların delil toplanmadan yıkılmasını engellemek için mahkemeye başvurdu ve Diyarbakır 1'inci Sulh Mahkemesi yıkımı durdurma kararı verdi. Ancak, mesai saati bittikten sonra aynı mahkeme, yıkımı durdurma kararının sehven verildiğini ve görevli olmadığını belirterek karardan döndü. Avukatlar, ilk kararda hukuki bir hata olmadığını, mesai dışı karar değişikliğinin 'yukarıdan baskı' sonucu olabileceğini düşünüyor. Diyarbakır Barosu, yıkım işleminin devamının delil tespitini riske attığını ve mahkemenin karar değişikliğinin yargı bağımsızlığı açısından kaygı verici olduğunu belirtti.