28 barodan gelen ortak açıklamada kayyım uygulamasına son verilmesi istendi

Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasına gerekçe gösterilen iddianameyi hazırlayan savcı D.Y.'nin, İçişleri Bakanlığı'nın terörden arananlar listesinde FETÖ firarisi olduğu ortaya çıktı. Hakkari Belediyesi Eş Başkanı Sıddık Akış, Hakkari başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmış ve yerine Hakkari Valisi Ali Çelik kayyım olarak atanmıştı. Bu durum, muhalefet partileri ve bazı sivil toplum kuruluşları tarafından eleştirildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasını eleştirerek, bu kararın Hakkari halkının iradesini yok saymak olduğunu belirtti. Hakkari Belediyesi Eş Başkanı Sıddık Akış, Hakkari başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmış ve İçişleri Bakanlığı tarafından Hakkari Valisi Ali Çelik kayyım olarak atanmıştı. Özel, kayyım görevlendirmesinin geri çekilmesi gerektiğini vurguladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kayyım atama politikasının demokrasiye olan inancı kırdığını vurguladı. Hakkari Belediyesi Eş Başkanı Sıddık Akış'ın gözaltına alınmasının ardından İçişleri Bakanlığı, Hakkari Valisi Ali Çelik'i belediyeye kayyım olarak atadı. İmamoğlu, bu tür atamaların yerel demokrasiyi zedelediğini ve hukukun doğru uygulanması gerektiğini belirtti. Muhalefet partilerinden de karara tepkiler yükseldi.

Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasına HÜDA-PAR'dan tepki geldi. Hakkari Belediye Başkanı Sıddık Akış'ın gözaltına alınmasının ardından İçişleri Bakanlığı, Hakkari Valisi Ali Çelik'i belediyeye kayyım olarak atadı. HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Serkan Ramanlı, halkın iradesinin yok sayılmaması gerektiğini belirterek, belediye başkanının suç işlemesi durumunda meclisin kendi içinden yeni bir başkan seçmesi gerektiğini savundu.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK üyeliği iddiasıyla tutuklandı ve yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyım olarak atandı. Bu gelişme üzerine İstanbul, Ankara ve İzmir baroları dahil 38 baro, kayyım uygulamasının demokrasiye darbe olduğunu belirten ortak bir açıklama yaptı. Barolar, tutuklama kararının orantısız olduğunu ve hukuksal sürecin adil yargılanma hakkına uygun yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamada, kayyım uygulamasının demokratik hukuk devleti ilkesi ile yerel demokrasiye aykırı olduğu ifade edildi.