Adana'da yaşayan mimar Nihan Dedeoğlu, deprem sonrası yaşadıklarını ve yardım çalışmalarını anlatıyor

Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası Adıyaman'da yardım ekiplerinin geç ulaşması, yetersiz ekipman ve koordinasyonsuzluk nedeniyle birçok kişi enkaz altında hayatını kaybetti. İlk günlerde kurtarma çalışmaları yetersiz kalırken, şehirde yağmacılık olayları da baş gösterdi. İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, yağmacılıkla mücadelede silah kullanımı ve 'vur emri' iddiaları ortaya çıktı. Sosyal medya üzerinden yayılan bilgilerle Suriyelilerin yağmacılıkla suçlanması ve linç edilme korkusu yaşanıyor. Valilikte ise karmaşa hakim ve yardım çalışmalarında koordinasyon eksikliği göze çarpıyor. Depremzedelerin hükümete yönelik öfkesi artarken, AKP'ye olan güvenin sarsıldığı belirtiliyor.

Adıyaman'da yaşayan bir depremzede, şehrin depremden sonraki üç gün boyunca kaderine terk edildiğini iddia ederek yetkililere tepki gösterdi. Sağlık çalışanı olduğunu belirten depremzede, canlı yayında yaptığı açıklamada insanların soğuktan ve açlıktan öldüğünü, yerel ve üst düzey yöneticilerin bölgede bulunmadığını ifade etti. Ayrıca kriz yönetiminin başarısız olduğunu ve tüm sorumluların bu durumdan dolayı suçlu olduğunu dile getirdi.

Adıyaman'da yaşayan bir depremzede, 6 Şubat'ta meydana gelen depremler sonrasında yetkililerin yetersiz müdahalesine ve ilgisizliğine isyan etti. Enkaz altında üç çocuğu ve eşi bulunan vatandaş, yetkililerin gerekli yönlendirmeyi yapmadığını ve seslerinin duyulmadığını ifade etti. Depremler, Kahramanmaraş merkezli olup çevre illeri de etkiledi ve son bilgilere göre ölü sayısı 16,546'ya yükseldi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Adıyaman'da yaptığı açıklamada, deprem müdahalelerinin istenilen hızda gerçekleşmediğini itiraf etti. Depremin geniş bir alana yayılmasının ve bölgedeki sert kış koşullarının müdahaleleri zorlaştırdığını belirtti. Erdoğan, deprem bölgesinde yaşanan yağmacılık olaylarına karşı OHAL kapsamında gerekli müeyyidelerin uygulanacağını ve yardımların AFAD üzerinden yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, çadırlarda kalmak istemeyen vatandaşlar için bir yıllık kira bedelinin ödeneceğini ve hane başına 15 bin lira taşınma yardımı yapılacağını duyurdu.

Antakya'da depremin üçüncü gününde ambulans sesleri umut kaynağı olurken, kurtarma çalışmaları gece yavaşlıyor ve gündüz hızlanıyor. İnşaat işçileri farklı şehirlerden yardıma koşuyor. AFAD ekiplerinin sayısı artmış olsa da her enkazda ekip bulunmuyor. Yardım TIR'ları bürokrasi nedeniyle kente giremeyince yardımlar dağıtılamıyor ve çöp haline geliyor. Çadırlar kurulmaya başlanırken, vatandaşlar eşyalarını taşıyacak araç arıyor. İlhan Ateş gibi bazı depremzedeler, yıkımdan yerel yönetimleri sorumlu tutuyor. Kentte tuvalet sıkıntısı yaşanıyor ve insanlar ihtiyaçlarını gidermek için çevreyi kullanıyor. Kurtarma çalışmalarında ise yerel ve yabancı ekipler arasında gerginlikler yaşanıyor.