Murat Ağırel'in yazısında, Yunus Emre Vakfı aracılığıyla milyonlarca doların sahte faturalarla hortumlandığı ve zimmete geçirildiği iddia ediliyor. Vakıf çalışanlarından birinin yüksek maaş almasına rağmen lüks mülkler edindiği, vakıf yöneticisinin ise Almanya'da birçok dairesi olduğu belirtiliyor. Bu tür yolsuzluk iddialarının artması, devletin denetim mekanizmalarını güçlendirmesi gerektiğini ortaya koyuyor.