Mehmet Altan, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından Türkiye'deki siyasi durumu değerlendirdi

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, AKP içinde cumhurbaşkanlığı sisteminden rahatsız olanların olduğunu ve seçimlerin kaybedilmesi durumunda eski parlamenter sisteme dönüş savunulabileceğini belirtti. Anketlere göre, ne 'cumhur ittifakı' ne de 'millet ittifakı' ilk turda seçimi kazanabilecek gibi görünmüyor. HDP'nin ilk turda herhangi bir ittifaka destek vermemesi durumunda seçim ikinci tura kalacak. Milletvekili seçimi ilk turda tamamlanacağı için, ikinci turda Meclis çoğunluğu olan tarafın psikolojik üstünlük sağlayabileceği düşünülüyor.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun 'altılı masa' liderlerinin cumhurbaşkanı ile birlikte stratejik kararlarda imza yetkisine sahip olacağını belirtmesine tepki göstererek, bu durumu 'altılı eş başkanlık sistemi' olarak nitelendirdi. Çelik, bu modelin demokratik olmadığını ve politbüro modeline benzediğini ifade etti. Ayrıca, seçim takviminin biraz geriye çekilebileceğini ancak bunun erken seçim anlamına gelmeyeceğini belirtti. Komutanların Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı alkışlamasını savunan Çelik, CHP'nin demokrasiye bağlı bir orduyu rahatsız edici bulduğunu söyledi.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, İYİ Parti'nin altılı masadan ayrılmasının ardından AKP kulislerinde seçimlerin lehlerine döndüğü yönünde bir algının oluştuğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti'nin ayrılmasına ilişkin yorum yaparak, kendi planlarının belli olduğunu ifade etti. Selvi, AKP kulislerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yüksek oy oranıyla seçileceği ve seçimin ilk turda sonuçlanacağı beklentisinin hakim olduğunu yazdı.

Alp Altınörs, Mayıs 2023 seçimlerinin ardından AKP'nin anayasa yapma çoğunluğuna ulaşma umutlarının sönmüş olduğunu belirtti. Döviz finansmanı krizinin devam ettiğini ve Türkiye'nin uluslararası sermaye yatırımı çekmekte zorlandığını vurguladı. Erdoğan ve Özgür Özel'in bir araya gelerek ortak bir zemin arayışında olduklarını, bu durumun CHP'nin muhalefetini sınırlayabileceğini ifade etti. Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başladığını belirtti.

Mehmet Ocaktan, AK Parti'nin Mayıs seçimlerinde yüzde 35 oy alarak 2002 seviyelerine geri döndüğünü ve bu durumun partinin eski konforlu günlerinden uzak olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Türkiye'de yüksek enflasyon ve yoksulluk oranlarına rağmen AK Parti'nin seçimlerde başarı elde etmesi dikkat çekici bulunuyor. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Erzurum mitinginde bile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum için oy istemesi, partinin eskisi gibi başarı hikayeleri anlatamadığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Parti yetkililerinin muhalefeti 'ihanet' ile suçlayan bir dil kullanması veya 'kumpas' hikayeleri anlatması, mevcut zorlukların bir yansıması olarak görülüyor.