Prof. Dr. Has, sezaryen oranlarının düşürülmesi için ebelik sisteminin önemini vurguladı

Türkiye'de sezaryen oranlarının yüksekliği, Sağlık Bakanlığı'nın 'Normal Doğum Eylem Planı' ile tartışılmaya devam ediyor. Sezaryen oranlarının artışında, doğum sürecinin kontrol edilebilirliği, hekimlerin dava edilme korkusu ve ebelik sisteminin yetersizliği gibi faktörler etkili. Eylem planı, ebelerin rolünü artırmayı ve doğum süreçlerinde daha fazla yer almalarını hedefliyor. Ayrıca, epidural anestezi gibi yöntemlerle doğum ağrılarının azaltılabileceği belirtiliyor.

Türkiye'de sezaryen doğum oranlarının yüksekliği nedeniyle Sağlık Bakanlığı, 'Normal Doğum Eylem Planı' başlattı. Plan, sezaryen oranlarını düşürmeyi hedeflese de uzmanlar, bu adımların yeterli olmayacağını belirtiyor. Türkiye, OECD verilerine göre yüzde 60,1 ile en yüksek sezaryen oranına sahip ülke konumunda. Plan kapsamında, gebelik okulları açılması, doğumlarda rehber ebelerin görev alması ve sezaryen ameliyatlarına yönelik denetimlerin artırılması gibi önlemler yer alıyor.

OECD verilerine göre Türkiye, yüzde 60,1'lik sezaryen oranıyla dünya genelinde en yüksek orana sahip ülke konumunda. İstanbul Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Atıl Yüksel, bu artışın temel nedeninin sağlık sistemindeki özelleşme olduğunu belirtiyor. Hekimlerin medikolegal korkular ve hasta talepleri nedeniyle sezaryen oranlarının arttığını ifade eden Yüksel, özel hastanelerdeki sistemin de bu durumu tetiklediğini söylüyor. Ayrıca, normal doğum eğitiminin yeterliliği ve kamu spotlarının etkisizliği de tartışılan konular arasında.

Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu'ndan Dr. Aslı Davas, deprem bölgesindeki kötü koşullar ve travmalar nedeniyle erken doğumlar, düşükler ve anne-bebek ölümlerinin artabileceği konusunda uyarıda bulundu. Hatay, Adıyaman ve Malatya'da 35 binin üzerinde gebe olduğu ve bu gebelerin sağlık hizmetlerine acil ihtiyaç duyduğu belirtildi. Sağlık Bakanlığı'ndan sahadaki doğumlar için gerekli ekipmanların dağıtılması ve günlük olarak doğum yapılacak merkezlerin bilgilerinin paylaşılması talep edildi. Ayrıca afetlerde zarar görebilecek gruplar için güvenlik ve cinsel şiddetin önlenmesi konusunda önlemler alınması gerektiği vurgulandı.

Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde tedavi gören bebeklerin ailelerine, doktorlara ve hemşirelere güvenmeleri çağrısında bulundu. Yenidoğan çetesi skandalı sonrası sağlık sektöründe güven kaybı yaşandığını belirten Koç, bu durumun prematüre bebeklerin tedavisini olumsuz etkileyebileceğini ifade etti. Türkiye'de yenidoğan uzmanı sayısının yetersiz olduğunu ve bu durumun sağlık hizmetlerini zorlaştırdığını vurgulayan Koç, mevzuatın iyi olmasına rağmen denetimlerde sıkıntılar yaşandığını belirtti.