Türkiye, Libya'daki tartışmalı rejimle deniz yetki anlaşması imzaladı

Libya Temyiz Mahkemesi, Türkiye ve Trablus hükümeti arasında petrol ve gaz arama çalışmalarına ilişkin imzalanan enerji anlaşmasını askıya aldı. Anlaşma, Akdeniz'de Türkiye ve Trablus yönetiminin hak iddia ettiği, ancak Mısır ve Yunanistan'ın da hak iddia ettiği sularda petrol ve gaz çıkarma faaliyetlerini kapsıyordu. Anlaşmanın askıya alınması, Mısır ve Yunanistan'ın tepkileri ve Libya içindeki siyasi çekişmelerin arka planında gerçekleşti. Trablus Temyiz Mahkemesi karar hakkında detay vermezken, Ulusal Birlik Hükümeti'nin itiraz hakkı bulunuyor.

Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkilerin iyileşmesi, bölgesel dinamikler açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Bu iyileşmenin, özellikle Libya'daki çatışmaların çözümüne ve Doğu Akdeniz'deki enerji işbirliğine olumlu etkileri olması beklenmektedir. Mısır Cumhurbaşkanı Es-Sisi'nin açıklamaları, Mısır'ın bu süreçte Yunanistan'ın tutumunu da dikkate alacağını ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlıkların çözümünü önceleyebileceğini gösteriyor. Bu durum, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarıyla ilgili anlaşmazlıkların da ele alınabileceğini işaret ediyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Türk askerinin Libya'da bulunma süresini 24 ay daha uzatılmasına yönelik tezkereyi kabul etti. Bu karar, Türkiye'nin Libya'daki askeri varlığının devam edeceğini gösteriyor. Ayrıntılar henüz paylaşılmamış olup ilerleyen zamanlarda verileceği belirtilmiş.

Türkiye'nin doğal gaz ithalatında Rusya'ya olan bağımlılığını azaltma çabası içinde, ABD'den LNG ithalatı artmış ve ExxonMobil ile yeni bir anlaşma yapılmıştır. Bu anlaşma, Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirme çabasının bir parçası olarak görülse de, bazı eleştirilere göre ABD'ye olan bağımlılığı artırıyor. Ayrıca, Türkiye'nin ABD ile olan ilişkileri, son dönemde NATO üyelikleri, F-16 satışı ve bölgesel politikalar açısından da yoğunlaşmış durumda. ExxonMobil anlaşması, bu geniş çerçevede Türkiye'nin ABD'den aldığı 'ev ödevlerinden' biri olarak değerlendiriliyor.

Türkiye, Arap Ayaklanması döneminde izlediği ve özellikle Türkiye-Mısır ilişkilerini olumsuz etkileyen politikaları gözden geçiriyor. Bölgede yeni bir istikrar ve barış ortamının oluşmasıyla birlikte, Türkiye 'Masaya dahil değilsem masayı yıkarım', 'Oyun kuramazsam oyunu bozarım' anlayışını terk etmeye karar verdi. Bu yeni dönemde Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır ile yakınlaşma niyetleri belirginleşti. Özellikle Mısır ile yıllar sonra karşılıklı elçiler atandı ve dışişleri bakanları düzeyinde ziyaretler gerçekleştirildi, bu süreç Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mısır ziyareti ile taçlandırıldı.