4 Temmuz 2024 Siyaset · Suç · Adalet

Mehmet Altan, Türkiye'nin uyuşturucu ve cinayet sarmalından kurtulup kurtulamayacağını sorguluyor

Mehmet Altan, Türkiye'nin uyuşturucu ve cinayet sarmalına nasıl zincirlendiğini ve bu zincirleri kırıp kıramayacağını sorguluyor. Gökçer Tahincioğlu'nun Abdi İpekçi cinayeti üzerine hazırladığı dosyada, MİT'in Almanya'da sorguladığı ve tutanakların imha edildiği, Belçika'da tutuklanan bir kişinin Türkiye'ye iade edilmediği gibi detaylar yer alıyor. Altan, devletin gölgesi olmadan ayakta duramayanların kahraman ilan edilmesini ve cezasızlık kültürünü eleştiriyor. Türkiye'nin bu yoldan sapıp sapmayacağı veya uçuruma düşüp düşmeyeceği konusunda endişelerini dile getiriyor.

Benzer haberler

Mehmet Altan, eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın devlet içindeki mafyatik yapıların geçmişine dair açıklamalarını ele alıyor. Tantan, 12 Eylül öncesi ve sonrası dönemde yeraltı dünyasının yabancı istihbarat örgütleriyle işbirliği yaparak parasal güç elde ettiğini ve siyasileri beslediğini belirtiyor. Uyuşturucu trafiğinin aile düzeyinden siyasilerle bağlantılı uluslararası bir düzeye geldiğini vurgulayan Tantan, Türkiye'nin eroin trafiğinde kullanılan bir ülke haline geldiğini ifade ediyor. Altan, bu durumun Türkiye'deki suç kaosunu ve büyük sefaleti artırdığını belirtiyor.
27 Mayıs 2024

Mehmet Altan, Türkiye'de Kürtçenin hala TBMM'de 'bilinmeyen bir dil' olarak tanımlanmasını ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözülememesini ele alıyor. 16 yıl önceki basın taramalarında da aynı sorunun gündemde olduğunu belirten Altan, Kobani Davası'nın sonuçlarının Türkiye'yi sarstığını ve Kürt siyasetçilerin ağır cezalara çarptırıldığını vurguluyor. Altan, Türkiye'nin yönetim tarzının neden sürekli kendini tekrar ettiğini sorguluyor.
23 Mayıs 2024

Ahmet Altan, bir yazarın Anayasa'nın 90. maddesi ve AİHM kararları göz ardı edilerek 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığını ve yurt dışı yasağının kaldırılmadığını eleştirdi. Yazarın Silivri'de hapis yattığı süre boyunca yazdığı romanlar 26 ülkede yayınlanmış ve önemli edebi ödüller almıştı. Altan, bu durumu hukuksal bir skandal olarak nitelendirirken, siyasi çevrelerden yeterli tepkinin gelmediğini, sadece Mustafa Yeneroğlu'nun itiraz ettiğini belirtti.
29 Şubat 2024

Mehmet Altan, Türkiye'de, özellikle İstanbul'da, bayram günü yaşanan trafik kazaları ve Antalya'daki teleferik skandalını ele alıyor. Kazaların ve skandalın, ülkede ihmalkarlık ve hukuksuzluğun bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Ayrıca, hapishanelerde bayramı kutlamak zorunda kalan insanların durumuna ve ülkedeki ultra zenginlerin artışına dikkat çekiyor. Altan, bu zenginliğin kaynağının üretimle ilişkili olup olmadığını sorguluyor ve üretim kaynaklı zenginleşmenin topluma daha fazla düzen getireceğini savunuyor.
15 Nisan 2024

Mehmet Altan, Özgür Özel'in KKTC gezisinde tekrarladığı 'Türkiye’nin dışına çıktık mı Türkiye’nin partisiyiz' cümlesini tehlikeli bulduğunu ifade etti. Altan, bu ifadenin muhalefet partisinin yurtdışında iktidar partisinin politikalarını savunması anlamına geldiğini ve bunun vatanseverlik olarak sunulmasının yanlış olduğunu belirtti. Ayrıca, hukukun ve hakkın savunulmasının gerçek vatanseverlik olduğunu vurguladı.
22 Temmuz 2024
Daha fazla

Haber, Türkiye'nin uyuşturucu ve cinayet sarmalına nasıl zincirlendiğini, devletin gölgesi olmadan ayakta duramayanların kahraman ilan edilmesini ve cezasızlık kültürünü eleştiriyor. Ayrıca, Türkiye'nin bu yoldan sapıp sapmayacağı veya uçuruma düşüp düşmeyeceği konusunda endişeler dile getiriliyor. Bu unsurlar, haberin doğası gereği olumsuz bir tablo çizdiğini gösteriyor.

İşaretlediklerim