16 Şubat 2023 Sağlık · Afet ve Acil Durum Yönetimi

Türkiye'deki deprem bölgesinde bulunan gebe kadınlar ve yeni doğan bebekler için sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunlar ve alınması gereken önlemler

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu verilerine göre Türkiye'deki deprem bölgesinde 214 bin 325 gebe kadın bulunmakta ve bunlardan 23 bin 814'ünün bir ay içinde doğum yapması bekleniyor. Türk Tabipleri Birliği, deprem bölgesindeki sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekerek, güvenli doğum, anne ve bebek sağlığının korunması için gerekli önlemlerin acilen alınması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, bölgede tuvalet ve hijyen tesislerinin yetersizliği, kırılgan grupların korunması ve mültecilerin cinsel şiddet riskinin artması gibi konulara da vurgu yapılıyor.

Benzer haberler

Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu'ndan Dr. Aslı Davas, deprem bölgesindeki kötü koşullar ve travmalar nedeniyle erken doğumlar, düşükler ve anne-bebek ölümlerinin artabileceği konusunda uyarıda bulundu. Hatay, Adıyaman ve Malatya'da 35 binin üzerinde gebe olduğu ve bu gebelerin sağlık hizmetlerine acil ihtiyaç duyduğu belirtildi. Sağlık Bakanlığı'ndan sahadaki doğumlar için gerekli ekipmanların dağıtılması ve günlük olarak doğum yapılacak merkezlerin bilgilerinin paylaşılması talep edildi. Ayrıca afetlerde zarar görebilecek gruplar için güvenlik ve cinsel şiddetin önlenmesi konusunda önlemler alınması gerektiği vurgulandı.
11 Şubat 2023

Türk Tabipleri Birliği, deprem bölgesindeki kadınların doğum kontrol hapı, gebelik testi ve ped gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini belirtti. TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Adalet Çıbık, Sağlık Bakanlığı'nın bu konudaki ihtiyaçlara yeterince yanıt vermediğini ifade etti. Depremin kadınların yükünü artırdığı, barınma ve temizlik ihtiyaçlarının karşılanmamasının kadın hastalıklarına yol açabileceği, geçici yerleşim alanlarının düzenlenmemesinin kadınları şiddet ve istismara karşı savunmasız bıraktığı belirtildi. Ayrıca, bölgede etkili doğum kontrol yöntemlerinin bulunmasının zor olduğu ve aile planlaması hizmetlerinin yetersiz kaldığı vurgulandı.
17 Mart 2023

6 Şubat'ta Türkiye'de meydana gelen depremler sonrasında, Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu'nun raporuna göre, özellikle Hatay ve çevre illerde temel ihtiyaçlar ve birinci basamak sağlık hizmetleri yeterli düzeyde sağlanamıyor. Birçok aile sağlığı merkezi (ASM) çalışmazken, temiz içme ve kullanma suyu, tuvalet, yıkanma, barınma ve ısınma gibi temel ihtiyaçlar karşılanamıyor. Ayrıca rutin aşılama, gebe ve bebek izlemleri, topuk kanı taramaları gibi koruyucu sağlık hizmetleri yetersiz durumda. TTB, hükümete ve Sağlık Bakanlığı'na acil çağrıda bulunarak, temel ihtiyaçların ve sağlık hizmetlerinin sağlanması için işbirliği ve hızlı hareket etme çağrısında bulunuyor.
2 Mart 2023

Türkiye'deki deprem felaketinin ardından barınma, su ve tuvalet gibi temel ihtiyaçların karşılanamaması, kolera, tifo ve dizanteri gibi ciddi enfeksiyon hastalıklarının yayılma riskini artırıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her şeyin kontrol altında olduğunu belirtirken, uzmanlar yeterli önlemlerin alınmadığını ve salgın hastalıkların erken tespiti için gerekli altyapının kurulması gerektiğini vurguluyor. Türk Tabipleri Birliği üyeleri, devlet tarafından kurulan çadırkentlerin uluslararası standartlara uygun olmadığını ve insanların zor şartlar altında yaşamaya çalıştığını ifade ediyor.
19 Şubat 2023

Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol, 6 Şubat depremlerinin ardından geçen 42 gün sonrasında temel ihtiyaçların hala sorun teşkil ettiğini ve yanlış yerleşim alanı seçimleri nedeniyle yaşanan yağış ve selin sorunları derinleştirdiğini belirtti. Varol, barınma alanlarının hastalık yuvasına dönüşebileceği, güvenli içme suyu sağlanamadığı ve atık arıtma sistemlerinin yetersizliği gibi konularda uyarılarda bulundu. Ayrıca, bölgede dizanteri, gastroenteritler, hepatit ve leptospirozis gibi hastalıkların artışı beklendiğini ifade etti.
20 Mart 2023
Daha fazla

Deprem bölgesindeki gebe kadınların ve doğum yapacak olanların sağlık hizmetlerine erişimde yaşadıkları sorunlar, yetersiz tuvalet ve hijyen tesisleri, korunmasız grupların ve mültecilerin cinsel şiddet riskinin artması gibi olumsuz durumlar, haberin kötü bir doğa taşıdığını göstermektedir. Bu tür zorluklar, insanların sağlığını ve güvenliğini tehdit eden ciddi sorunlardır.

İşaretlediklerim