Fransızların Türk tarafına ilişkin sitemleri ve iki ülke arasındaki diyaloğun durumu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 8-10 Eylül tarihlerinde Hindistan'da düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi'nde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Sohbette Erdoğan, Macron'a Türkiye'ye ziyaret sözünü hatırlattı ve Macron'un geleceğini ifade ettiği görüldü. Bu anlar, Macron tarafından sosyal medya hesabından paylaşıldı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile Atina'da bir araya gelerek ilişkileri iyileştirme konusunda görüşmeler yaptı. Erdoğan, iki ülke arasında çözülemeyecek sorun olmadığını ve yıllık en az bir kez buluşma konusunda anlaştıklarını belirtti. Ayrıca, Ege ve Doğu Akdeniz'deki durumlar, Kıbrıs meselesi ve terörle mücadele konularında görüş alışverişinde bulundular. İki lider, ticaret anlaşması hedefini 10 milyar dolara çıkarma konusunda mutabık kaldı ve 'Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi'ni imzaladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Ankara'da gerçekleşen dördüncü görüşmelerinde Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladılar. İki lider, geçmişte yaşanan gerilimlere rağmen diyalog kanallarını açık tutma konusunda hemfikir oldular. Erdoğan, her görüşmede umutlarının arttığını belirtti ve böyle bir adımın bölgenin istikrar ve huzurunu güçlendireceğini ifade etti.

Orta Doğu'da sürekli değişen ittifaklar, bölgedeki karışıklığın ana kaynaklarından biri olarak gösteriliyor. Türkiye ile Mısır arasındaki inişli çıkışlı ilişkiler, bu durumun en belirgin örneklerinden biri. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişte Sisi'yi 'darbeci-katil' olarak nitelendirmesine rağmen, son dönemde iki ülke arasında ilişkilerin düzelme çabaları göze çarpıyor. Ancak, Mısır'da idam cezasına çarptırılan Muhammed El Biltaci gibi isimlerle ilgili durumlar, bu ilişkilerin karmaşıklığını ortaya koyuyor. Türkiye'nin bu konudaki sessizliği, pragmatik dış politika anlayışının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Yerel seçimlerin yoğun gündemi arasında, Türk dış politikasında önemli bir ivmelenme dönemi yaşandığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türk dış politika yapıcılarının, uluslararası sistemin kaotik durumunu stratejik değerlendirmelerle ele aldığı ve dosyalar arası irtibatları gözettiği ifade ediliyor. Bu süreçte, komşularla olan gerginliklerin yerini ortak çözüm arayışı ve işbirliği alırken, Türkiye'nin yurtdışındaki askeri varlığı güvenlik, istikrar ve ekonomik işbirliği üreten bir konuma getiriliyor. Güvenlik, savunma sanayisi, enerji ve ticaret sektörleri Türkiye'nin dış politika hedeflerine katkı sağlayarak bir 'çarpan etkisi' oluşturuyor.