30 Ocak 2023 Hukuk · Toplumsal Cinsiyet · Çocuk Hakları

Altı yaşında evlendirilen H.K.G. davasında mahkeme kapalı görüşme kararı aldı ve baroların katılım talebini reddetti

İstanbul Anadolu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen H.K.G.'nin altı yaşındayken tarikat lideri babası Yusuf Ziya Gümüşel tarafından müridi Kadir İstekli ile 'evlendirilmesi' davasında mahkeme, 'genel ahlak' gerekçesiyle duruşmaların kapalı görülmesine karar verdi. Baroların ve sivil toplum kuruluşlarının davaya katılma talepleri reddedildi, sadece Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın talebi kabul edildi. Tutuklu sanıkların hallerinin devamına ve bir sonraki duruşmanın 27 Şubat'ta yapılmasına karar verildi. Davayı izlemek isteyen çok sayıda avukat, milletvekili ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi vardı ve bazı barolar ile sivil toplum kuruluşları katılma talebinde bulundu.

Benzer haberler

İstanbul Anadolu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kapalı görülen H.K.G. çocuk istismarı davasının ikinci duruşması gerçekleşti. Sanıklar Yusuf Ziya Gümüşel, Kadir İstekli ve anne Fatıma Gümüşel'in ifadeleri alındı ve suçlamaları reddettiler. Savcı, sanıkların 'çocukların cinsel istismarı' suçundan 31,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Mahkeme, sanık avukatlarının talebi üzerine duruşmayı 31 Mart'a erteledi. H.K.G., babası tarafından altı yaşındayken Kadir İstekli ile 'evlendirilmiş' ve çocukluğu boyunca cinsel istismara uğradığını iddia ederek şikayetçi olmuştu.
27 Şubat 2023

İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in, kızı H.K.G.'yi altı yaşındayken bir müridiyle 'imam nikahıyla evlendirerek' cinsel istismara maruz bıraktığı iddiasıyla açılan davada, İstanbul Anadolu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi yayın yasağı getirilmesine ve duruşmaların kapalı yapılmasına karar verdi. H.K.G.'nin babası Yusuf Ziya Gümüşel, annesi Fatma Gümüşel ve 'evlendirildiği' tarikat üyesi Kadir İstekli sanık olarak mahkemeye çıktı. Gümüşel'in müritleri adliye önünde toplanarak 'hocanın' tahliyesini talep etti.
30 Ocak 2023

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin altı yaşındayken 29 yaşındaki mürit Kadir İstekli’yle evlendirilerek yıllarca cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin davada karar çıktı. Baba Yusuf Ziya Gümüşel’e 20 yıl, Kadir İstekli’ye 30 yıl, anne Fatıma Gümüşel’e ise 16 yıl sekiz ay hapis cezası verildi. H.K.G., 2012’de regl düzensizliği şikayetiyle doktora gitmiş, cinsel istismara uğramış olabileceğinden şüphelenildiği için soruşturma başlatılmıştı.
23 Ekim 2023

İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G., altı yaşındayken 29 yaşındaki mürit Kadir İstekli ile evlendirilerek cinsel istismara maruz bırakıldığı iddiasıyla açılan dava ertelendi. Baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel 'zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı' suçundan 22 yıl altı aya kadar, Kadir İstekli ise 'zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı' ve 'cinsel saldırı' suçlarından 67 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Davanın üçüncü duruşması İstanbul Anadolu Adliyesi'nde görüldü ve 5 Haziran 2023 tarihine ertelendi.
31 Mart 2023

Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'nin altı yaşındayken evlendirilmesine ilişkin davada, kemik yaşının büyük gösterilmesi gerekçesiyle tutuklu tek sanık tahliye edildi. H.K.G.'nin babası tarafından 2002'de altı yaşındayken Kadir İstekli'yle imam nikahıyla evlendirildiği ve çocukluğu boyunca cinsel istismara uğradığı belirtilmişti. Gümüşel çifti ve Kadir İstekli hakkında 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçlamasıyla dava açıldı. H.K.G'ye 2012'de 'sahte kemik yaşı raporu' verdiği gerekçesiyle yargılanan üçü doktor yedi sanık hakim karşısına çıktı.
11 Eylül 2023
Daha fazla

Altı yaşındaki bir çocuğun tarikat lideri babası tarafından 'evlendirilmesi' ve bu olayın bir dava konusu olması, çocuk hakları ve genel ahlak açısından ciddi bir suistimali ve toplumsal bir sorunu işaret etmektedir. Bu tür olaylar, mağdurun yaşadığı travma ve adalet arayışındaki zorluklar nedeniyle kötü haber olarak sınıflandırılabilir. Ayrıca, baroların ve sivil toplum kuruluşlarının davaya katılma taleplerinin reddedilmesi, toplumun bu tür olaylara karşı duyarlılığını ve adalet arayışını engelleyebilecek bir durum olarak değerlendirilebilir.

İşaretlediklerim