Eski Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Harvard Üniversitesi'nde görev alacak

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, 6 yıllık başbakanlık görevini en geç 7 Şubat'ta bırakacağını ve 14 Ekim'de yapılacak genel seçimlerde aday olmayacağını açıkladı. Ardern, görevi sürdürme konusunda yeterli olmadığını hissettiğini ve devam etmesinin ülkeye zarar vereceğini belirtti. 2017 yılında dünyanın en genç kadın başbakanı olarak seçilmişti.

Harvard Üniversitesi'nde etik olmayan davranışları araştıran Profesör Francesca Gino, verileri tahrif etmekle suçlanıyor. Gino, davranış bilimi alanında önemli şirketlere danışmanlık yapmış ve saygın yayınlarda çalışmaları bulunuyor. Harvard, Gino'nun içinde olduğu çalışmaları incelemeye aldı ve DataColada isimli bir grup, Gino'nun çalışmalarında sahtekarlık kanıtları bulduğunu iddia ediyor. Gino, iddiaları ne reddetti ne de kabul ettiğini belirtti.

Meksika'nın düşük gelirli bir mahallesinde büyüyen ve otizmli olan Adhara Pérez Sánchez, okulda zorbalığa maruz kaldıktan sonra Yeteneklere Dikkat Merkezi'ne (CEDAT) gönderildi ve burada IQ'sunun 162 olduğu tespit edildi. Bu skor, Albert Einstein ve Stephen Hawking'in 160 IQ puanından daha yüksek. Adhara, ilkokulu beş, ortaokul ve liseyi altı yaşında tamamladı ve şu anda mühendislik alanında yüksek lisans yapıyor. Ayrıca Meksika Uzay Ajansı ile iş birliği yaparak genç kızların uzay araştırmalarına katılımını teşvik ediyor ve NASA'da astronot olmayı hedefliyor.

Yeni Zelanda hükümeti, gençlerin ayrılık acılarını hafifletmek amacıyla 'Love Better' adlı bir kampanya başlattı. Sosyal Kalkınma ve İstihdam Bakan Yardımcısı Priyanca Radhakrishnan, üç yıl içinde dört milyon dolarlık bir bütçe ayrılacağını ve bin 200'den fazla gencin bu konuda destek istediğini belirtti. Kampanya, gençlerin öz değerlerini ve dirençlerini geliştirmelerine yardımcı olmayı ve gelecekteki ilişkilerine olumlu katkıda bulunmayı hedefliyor. Ayrıca, aile içi ve cinsel şiddetle mücadele stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.

Bangladeş'te Başbakan Şeyh Hasina'nın istifası ve Hindistan'a kaçmasının ardından, Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed Yunus geçici hükümetin başına getirildi. Ülkede yüksek genç işsizlik oranı ve liyakat eksikliği nedeniyle başlayan öğrenci protestoları, hükümet karşıtı bir harekete dönüştü ve şiddetli çatışmalarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Yunus, öğrenci liderlerinin ve askeri şeflerin kararıyla geçici hükümeti yönetmeyi kabul etti.