Pınarbaşı Belediyesi'ne kayyım atandı

CHP milletvekilleri, kayyım atanan Esenyurt Belediyesi'ne 11 gün sonra giriş yaptı. Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK/KCK terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanmış ve yerine kayyım atanmıştı. CHP, belediye önünde kayyım nöbeti başlatmış ve milletvekillerinin belediyeye girişine izin verilmemesi üzerine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş devreye girmişti. CHP'li vekiller, belediye başkanının ve meclis üyelerinin görevlerine dönmesi gerektiğini savundu.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in PKK üyeliği suçlamasıyla tutuklanmasının ardından, Esenyurt Belediyesi'ne kayyım olarak atanan Can Aksoy, üç belediye başkan yardımcısını görevden aldı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, bu durumu eleştirerek, belediye önünde nöbet tutma kararı aldıklarını duyurdu. CHP'nin bu eylemi, kayyım atamasına ve görevden almalara karşı bir protesto niteliği taşıyor.

CHP, kayyım atanan Esenyurt Belediyesi'nde nöbet başlattı. PKK üyeliği iddiasıyla suçlanan Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklanmış ve yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyım olarak atanmıştı. CHP'liler belediyeye alınmazken, parti meclisinde alınan karar doğrultusunda 17 Kasım'a kadar sürecek nöbetin başladığı bildirildi. CHP yetkilileri, bu durumu halkın iradesine karşı bir gasp olarak nitelendirdi.

Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasına HÜDA-PAR'dan tepki geldi. Hakkari Belediye Başkanı Sıddık Akış'ın gözaltına alınmasının ardından İçişleri Bakanlığı, Hakkari Valisi Ali Çelik'i belediyeye kayyım olarak atadı. HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Serkan Ramanlı, halkın iradesinin yok sayılmaması gerektiğini belirterek, belediye başkanının suç işlemesi durumunda meclisin kendi içinden yeni bir başkan seçmesi gerektiğini savundu.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK üyeliği iddiasıyla tutuklandı ve yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyım olarak atandı. Bu gelişme üzerine İstanbul, Ankara ve İzmir baroları dahil 38 baro, kayyım uygulamasının demokrasiye darbe olduğunu belirten ortak bir açıklama yaptı. Barolar, tutuklama kararının orantısız olduğunu ve hukuksal sürecin adil yargılanma hakkına uygun yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamada, kayyım uygulamasının demokratik hukuk devleti ilkesi ile yerel demokrasiye aykırı olduğu ifade edildi.