Beşar Esad devrildi ve cezaevlerindeki tüm tutsaklar serbest bırakıldı

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad'ın müzakereler sonucunda ülkeyi terk ettiğini açıkladı. Açıklamada, Esad'ın iktidarı barışçıl bir şekilde devretme kararı aldığı ve Rusya'nın bu müzakerelerde yer almadığı belirtildi. Suriye'de HTŞ ve diğer grupların saldırıları sonucunda ordu birçok bölgede kontrolü kaybetti ve HTŞ başkent Şam'a girdi. Suriye devlet televizyonu, Esad'ın devrildiğini ve tutukluların serbest bırakıldığını duyurdu.

Suriye'de Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı gruplar, başkent Şam'a girdi. Reuters'ın haberine göre, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ülkeyi terk etti. Bu gelişme, Suriye'deki iç savaşın seyrini ve bölgedeki güç dengelerini etkileyebilir.

Suriye'de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçılar, başkent Şam'a girerek Beşar Esad'ın ülkeyi terk etmesine neden oldu. Esad, ailesiyle birlikte Rusya'ya sığındı. HTŞ, İdlib, Halep, Hama ve Humus gibi önemli bölgeleri ele geçirerek Suriye ordusunu etkisiz hale getirdi. Ülkenin kuzeydoğusunda ise Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolü elinde tutarken, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) Fırat Nehri'nin batısında etkili. ABD'nin Al-Tanf Askeri Üssü de güneydoğuda yer alıyor.

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani, Suriye'deki kamu kurumlarının devre kadar eski başbakan Muhammed Gazi el-Celali'nin gözetiminde olacağını açıkladı. HTŞ, Suriye ordusuna karşı başlattığı saldırılarla Halep, İdlib, Hama ve Humus'ta kontrolü ele geçirdi ve başkent Şam'a girdi. Esad'ın Şam'dan ayrıldığı bildirilirken, Başbakan Celali ülkeyi terk etmeyeceğini ve iktidarı devretmeye hazır olduğunu belirtti. HTŞ'nin ilerleyişi, Suriye'deki siyasi dengeleri değiştirebilir.

Rus haber ajansı TASS, Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad ve ailesinin Moskova'ya ulaştığını ve Rusya'nın kendilerine sığınma teklif ettiğini bildirdi. Esad'ın, Heyet Tahrir Eş-Şam öncülüğündeki cihatçıların Şam'a girmesi sonrası ülkeyi terk ettiği ifade edildi. Bu gelişme, Suriye'deki iç savaşın ve uluslararası ilişkilerin seyrini etkileyebilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.