ABD'de iki süt çiftliği işçisi kuş gribi virüsüyle enfekte oldu

Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), bazı pastörize süt örneklerinde kuş gribine neden olan H5N1 virüsü parçalarının bulunduğunu açıkladı. Bu durum, ABD'deki ineklerde Mart ayında başlayan ve sekiz eyalete yayılan kuş gribi salgınıyla bağlantılı. FDA, pastörizasyon işleminin virüsü etkisiz hale getirebileceğini, ancak viral parçacıkların tamamen ortadan kaldırılamayacağını belirtiyor. Bu gelişme, sütlerin güvenliği ve salgının boyutları hakkında endişeleri artırmış durumda.

Avustralya, kuş gribi (H5N1) virüsünün ilk kez bir insanı enfekte ettiğini açıkladı. Hindistan'da enfekte olan bir çocuk tamamen iyileşti ve başka vaka tespit edilmedi. Uzmanlar, kuş gribi virüsünün insanlar arasında yayılma ihtimalinin düşük olduğunu belirtiyor. Bu olay, kuş gribi virüsünün insanda doğrulanan ilk vakası olarak kaydedildi.

Meksika'da bir adam, daha önce insanlarda görülmemiş olan H5N2 kuş gribi virüsü nedeniyle hayatını kaybetti. Dünya Sağlık Örgütü, bu vakanın laboratuvarca doğrulanmış ilk insan enfeksiyonu olduğunu belirtti. Virüsün kaynağı henüz bilinmemekle birlikte, Meksika'daki kümes hayvanlarında H5N2 virüsü tespit edilmişti. DSÖ, mevcut bilgilere dayanarak bu virüsün genel nüfus için oluşturduğu riski düşük olarak değerlendirmektedir.

Avustralya'nın Victoria eyaletindeki iki çiftlikte kuş gribi tespit edilmesinin ardından 500 binden fazla tavuğun itlaf edileceği açıklandı. Çiftliklerin sahibi Bradley McAuliffe, ilk ölüm vakalarını fark ettikten sonra eyaletin tarım bakanlığıyla iletişime geçti ve çiftliklerin karantinaya alındığını belirtti. ABD Tarım Bakanlığı, Victoria menşeli tavuk ürünlerinin ithalatına kısıtlama getirdi.

Dünya Sağlık Örgütü, Polonya'da 29 kedinin kuş gribi olarak bilinen H5N1 virüsüne yakalandığını açıkladı. Polonya, bu durumu geniş bir coğrafi alanda rapor eden ilk ülke oldu. Kedilerin virüse nasıl maruz kaldığı henüz belirlenemedi ve konuyla ilgili araştırmalar sürüyor. İnsanlar arasında bulaş riskinin düşük olduğu, ancak veterinerler gibi doğrudan temas eden kişiler için riskin düşük ve orta seviyede olduğu değerlendiriliyor.