15 Kasım 2024 Sağlık · diyabet · Çocuk Sağlığı

Türkiye'de her yıl iki bin çocuk Tip 1 diyabet tanısı alıyor

Türkiye'de her yıl yaklaşık iki bin çocuk Tip 1 diyabet tanısı alıyor ve toplamda 30 bin çocuk bu hastalıkla yaşıyor. Koç Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şükrü Hatun, kök hücre çalışmalarının umut verici olduğunu ancak tedavi seçeneklerine eklenmesi için zamana ihtiyaç olduğunu belirtti. Dünya Diyabet Günü kapsamında düzenlenen bir sergide, diyabetli çocuklar hastalıkla nasıl başa çıktıklarını paylaştı. Diyabetle ilgili algılar ve önyargılar, çocukların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor.

Benzer haberler

Türkiye'de yaklaşık 26 bin tip 1 diyabetli çocuk, kan şekerlerini sürekli ve ağrısız bir şekilde ölçebilen sensörlerin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmasını bekliyor. Bu teknoloji, parmak delme yöntemine kıyasla daha etkili glukoz takibi sağlıyor ve diyabetin yönetimini kolaylaştırıyor. Ancak, Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, yabancı hastalara sağlık desteği sağlanırken yerli diyabetli çocuklara bu desteğin gecikmesinin haksızlık olduğunu belirtti. Sağlık Bakanı yerli sensör üretimi için çalışmaların devam ettiğini ifade etmiş olsa da, Hatun yerli ürünlerin uluslararası standartlarda olması gerektiğini vurguladı.
12 Mayıs 2024

Türkiye'de diyabet hastalarının sayısı 12 milyona ulaşmış durumda ve her 10 yılda bir yüzde 100 artış gösteriyor. Endokrinoloji ve metabolizma uzmanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, 45 yaş altı kalp krizlerinin arkasında preklinik diyabet ve insülin direncinin bulunduğunu belirtiyor. Diyabetin damar hasarı gibi ciddi komplikasyonlara yol açtığı, ancak iyi yönetildiğinde bu hasarların önüne geçilebileceği vurgulanıyor. Diyabet tedavisinde teknolojik gelişmeler, özellikle sürekli glukoz ölçüm sistemleri (CGM) ve insülin pompaları, hastaların yaşam kalitesini artırıyor.
19 Nisan 2024

Dünya Sağlık Örgütü ve NCD Risk Faktörü İşbirliği'nden bilim insanları, 1990'dan 2022'ye kadar diyabet hastalarının sayısının iki katına çıkarak dünya genelinde 800 milyonu aştığını belirtti. Araştırma, diyabet oranlarının düşük ve orta gelirli ülkelerde daha fazla arttığını ve diyabet vakalarının büyük bir kısmının Hindistan, Çin ve ABD gibi ülkelerde yoğunlaştığını ortaya koydu. Tip-2 diyabetin, obezite, kötü beslenme ve egzersiz eksikliği gibi faktörlerle ilişkili olduğu ve bu durumun özellikle sağlık altyapısının zayıf olduğu ülkelerde ciddi halk sağlığı sorunlarına yol açtığı vurgulandı.
14 Kasım 2024

Diyabet ve obezitenin birleşimine 'diyabezite' denilmekte ve bu durum dünya genelinde ve Türkiye'de ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Dünya genelinde 650 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 18 milyon obez birey bulunuyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun tahminlerine göre, dünya genelinde 382 milyon yetişkin diyabet hastası var ve bu sayının 2035 yılına kadar 592 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye'de ise 20-79 yaş arasında yaklaşık 7 milyon diyabet hastası olduğu ve bunların yarısının henüz tanı almadığı belirtiliyor. Obezite cerrahisi, tip 2 diyabet ve diğer bazı sağlık sorunlarının iyileşmesinde etkili olabiliyor.
2 Mayıs 2023

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her 20 saniyede bir diyabete bağlı bir ayak kesiliyor ve Türkiye'de yaklaşık 500 bin diyabetik ayak yaralı hasta bulunuyor. Prof. Dr. Emre Özker, diyabetik ayak yaralarının tedavisinde hekimler arasında bir belirsizlik olduğunu ve bu hastaların genellikle tedavi süreçlerinde zorluklar yaşadığını belirtti. Ayrıca, yeni kök hücre bazlı tedavilerin umut vaat ettiğini ve bu tedavilerin yaraların kapanmasında yüksek başarı oranları gösterdiğini ifade etti. Diyabetik ayak yaralarının önlenmesi ve tedavisi için düzenli ayak muayeneleri ve uygun ayak bakımının önemi vurgulandı.
8 Mayıs 2024
Daha fazla

Haber, Türkiye'de Tip 1 diyabet tanısı alan çocukların sayısını ve bu hastalıkla yaşayan çocukların durumunu ele alıyor. Kök hücre çalışmalarının umut verici olduğu belirtilse de, henüz tedavi seçeneklerine eklenmediği için bu durum nötr bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Diyabetle ilgili algılar ve önyargıların çocukların yaşam kalitesini olumsuz etkilediği bilgisi de nötr bir şekilde sunulmuş, çünkü bu durum mevcut bir sorunu ifade ediyor ancak yeni bir kötüleşme ya da iyileşme durumu bildirmiyor.

İşaretlediklerim