Yüksek riskli yatırım fonları uzun vadede yüksek getiri sunuyor

Depremler sonrasında yaşanan ekonomik dalgalanmalar nedeniyle sert düşüşler yaşayan Borsa İstanbul, Türkiye Varlık Fonu (TVF) tarafından desteklenecek. TVF bünyesindeki Fiyat İstikrarı Fonu'na kamu bankaları, varlık fonu şirketleri ve TMSF sermaye koyacak ve bu sermaye borsada oynaklık yüksek olduğunda hisse alımı yapacak. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı, şirketlerin hisse geri alımlarını artırmak için vergi muafiyeti sağlamayı planlıyor ve Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) portföyündeki değişiklikle borsaya 10 günde 10 milyar TL, toplamda ise 25 milyar TL'ye kadar giriş sağlanabilecek.

Esfender Korkmaz, Türkiye Varlık Fonu'nun dünya genelinde benzersiz bir yapıya sahip olduğunu ve Sayıştay denetimine tabi olmadığını ifade etti. Fonun, diğer ülkelerdeki gibi cari fazla veya doğal kaynak gelirlerini değerlendirmek yerine, yüksek faiz oranlarıyla borçlanmak için kullanıldığını belirtti. Korkmaz, bu durumun Osmanlı İmparatorluğu'nun Düyunu Umumiye döneminden daha ağır bir yük olduğunu ve gelecek nesillerin refahını ipotek altına aldığını vurguladı.

Türkiye'de yaşanan depremler sonrası borsa ilk iki gün düşüş yaşamasına rağmen açık tutuldu ve bölgedeki yatırımcılar mağdur edildi. Ekonomi yönetimi, zararları telafi etmek için tedbirler açıkladı ve şirketler hisse geri alımına yöneldi. Borsa dalgalı bir seyir izlerken, Türkiye Varlık Fonu'nun 1 milyar dolarlık destek haberiyle yükselişe geçti. Gedik Yatırım Başekonomisti Serkan Gönençler, borsanın mevcut yükseliş trendinin Varlık Fonu'nun destekleriyle sürebileceğini belirtirken, borsada bir 'balon' oluşma riskine ve ileride sert düzeltmelerin yaşanabileceğine dikkat çekti.

Trive Yatırım Araştırma Direktörü Serdar Pazı, Türkiye borsasının TL bazında yeni rekorlar kırabileceğini ifade etti. Geçen yıl borsanın reel getirisiyle yatırımcıları enflasyona karşı koruduğunu belirten Pazı, depremler sonrası yaşanan düşüşlere rağmen Türkiye Varlık Fonu'nun borsaya para akıtmaya başladığını ve borsada 'kontrollü' bir yapı oluşturduğunu söyledi. Pazı, şirketlerin ucuzladığını, enflasyonun şirket karlılıklarını artırdığını ve TL bazlı endeksin çok geri gelme potansiyeli olmadığını belirtti. Ayrıca, endeksin 5350 üzerinde kalması durumunda yeni rekorlar beklediğini ifade etti.

Küresel riskler, merkez bankalarının faiz kararları ve yurt içindeki enflasyonla mücadele gibi faktörler altında piyasalar yön arayışında. İsrail ile İran arasındaki gerilim, piyasaların odak noktası olurken, yatırımcılar güvenli limanları tercih etti. BİST100 endeksi yüzde 1,23 kayıpla haftayı tamamlarken, dolar ve euro kurunda artış yaşandı. Yılın ilk iki ayında güçlü bir ivme sergileyen BIST 100 Endeksi, mart ayında durgunluk yaşadıktan sonra Nisan ayına enerjik bir başlangıç yaptı.