Britanya'da yalan tecavüz ve fuhuş iddiasıyla 8,5 yıl hapis cezasına çarptırılan kadın

ABD'de 44 yıl boyunca haksız yere hapis yatan Ronnie Wallace Long, Concord Şehir Meclisi ile 25 milyon dolarlık tazminat konusunda anlaşmaya vardı. Anlaşma, şehrin Long'tan resmi olarak özür dilemesini de içeriyor. Concord Şehir Meclisi, geçmişteki hatalar ve kasıtlı suiistimaller için sorumluluk kabul ettiğini ve geçmişteki yanlışları düzeltmek için her şeyi yaptığını belirtti. Long, 1976'da bir kadına tecavüz etmekle suçlanmış ve tamamı beyazlardan oluşan bir jüri tarafından hırsızlık ve tecavüz suçlarından mahkum edilmişti, ancak 2020'de mahkumiyeti iptal edilerek serbest bırakıldı.

İran, eski savunma bakan yardımcısı ve Britanya-İran uyruklu Alireza Akbari'yi Britanya adına casusluk yapmak suçlamasıyla idam etti. Britanya Dışişleri Bakanı James Cleverly, İran'ın Akbari'ye verilen ölüm cezasını uygulamaması gerektiğini belirtmiş ve ölüm cezasının siyasi amaçlı olduğunu ifade ederek Akbari'nin serbest bırakılmasını talep etmişti. İran medyası, Akbari'nin işkence altında suçları itiraf ettiğini ve İran'ın önde gelen nükleer bilimcisi Mohsen Fakhrizadeh'in öldürülmesinde rol oynadığını iddia etti.

Britanya'da Richard Hutter isimli bir kişi, altı yıl boyunca Beatles, Nirvana gibi ünlü grupların korsan plaklarını satarak 1,2 milyon Sterlin kazandı. Bir Clash hayranının, satın aldığı plakla ilgili şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucunda Hutter'ın binlerce sahte plak sattığı ortaya çıktı. Hutter, ticaret standartları sorumluları tarafından yapılan inceleme sonucu yakalandı ve ertelenmiş hapis cezası ile 250 saat ücretsiz çalışma cezasına çarptırıldı.

ABD'nin Alabama eyaletinde, 1988'de işlenen bir cinayet nedeniyle 'kiralık katil' olarak mahkum edilen 58 yaşındaki Kenneth Smith, nitrojen gazı kullanılarak idam edildi. Bu yöntem ABD'de ilk kez uygulandı. Smith'in daha önce zehirli iğne ile idamı başarısız olmuştu. İnfaz, insan hakları tartışmalarını ve idam cezalarının ırkçılık ve yanlış kararlar nedeniyle eleştirilmesini gündeme getirdi.

Britanya, 1868'de Etiyopya topraklarına girip 7 yaşındaki Prens Alemayehu'yu kaçıran ve kendi topraklarında ölen prensin saçlarını 144 yıl sonra Etiyopya'ya iade etti. Etiyopya'dan çok sayıda tarihi eseri kaçıran Britanya, defalarca talep edilen naaş yerine prensin bir tutam saçını, bir vakıf aracılığıyla Etiyopya'ya verdi. Ayrıca, Prens Alemayehu'nun babası İmparator Tewodros dönemine ait bazı küçük parçalar da iade edildi.